Zevahiri'nin vurulduğu evin konumu dikkat çekiyor!
ABD ordusunun, Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) 1980'lı yıllarda Afganistan'da Sovyet işgaline karşı oluşturduğu El Kaide örgütüne yönelik nokta operasyonları sürüyor. Örgütün bir önceki lideri Usame bin Ladin'i Pakistan'da ortadan kaldıran ABD, mevcut lideri Eymen El-Zevahiri'yi de İHA operasyonuyla Afganistan'ın başkenti Kabil'de öldürdü. Ancak Zevahiri'nin Kabil'de saklandığı evin konumu hayret vericiydi!
03.08.2022 23:13:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
ABD, yerel saatle geçtiğimiz Pazar günü Afganistan'da insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği saldırıda El Kaide lideri Eymen El-Zevahiri'yi öldürdü. ABD'li yetkililer, Zevahiri'nin Kabil'de kaldığı yerin istihbarat elemanlarının 'uzun ve ısrarlı' takibi sonucu tespit edildiğini, Nisan ayından itibaren Amerikan yönetimine gelişmelere dair brifingler verildiğini söyledi. Yetkiliye göre, istihbarat elemanları o tarihten bu yana evin yapısını analiz etti ve binaya fazla hasar vermeden, binanın diğer sakinlerini öldürmeden Zevahi'yi ortadan kaldırmanın yollarını aradı. Aynı yetkiliye göre Başkan Biden, son haftalarda danışmanlarını topladı ve en uygun yöntemi tespit etti ve operasyonun düğmesine bastı. Biden, 25 Temmuz'da operasyonun detaylarını bakanlarıyla ve danışmanlarıyla paylaştı. Operasyon 31 Temmuz Pazar günü yerel saatle sabah 06.18'de (Türkiye saatiyle 04.48'de) gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde balkona çıkan Zevahiri, silahlı İHA tarafından vuruldu. Zevahiri'nin Kabil'de öldürüldüğü evin Amerikan ve İngiliz büyükelçilik binalarına yakın olması dikkat çekti. Zevahiri'yi Afgan yetkililerinin satıp satmadığını zaman gösterecek!
Zevahiri kimdir?
Zevahiri, Usame Bin Ladin'in sağ kolu ve örgütün baş ideoloğu olarak biliniyordu. Tıpta göz hastalıkları alanında uzmanlığı olan Zevahiri, Usame Bin Ladin'in Mayıs 2011'de ABD güçleri tarafından öldürülmesinin ardından El Kaide'nin liderliğini devralmıştı. Bazı Amerikalı uzmanlar Zevahiri'nin, ABD'de 2001'de düzenlenen 11 Eylül saldırılarının 'operasyonel beyni' olduğuna inanıyor. Ancak 11 Eylül operasyonunun arkasındaki sisler dağılmış değil! Konuya ilişkin çok sayıda komplo teorisi internet sitelerinde ve sosyal medyada yoğun şekilde paylaşılıyor. Zevahiri, 2001 yılında ABD hükümeti tarafından açıklanan ve 22 kişinin yer aldığı 'en çok aranan terörist' listesinde Bin Ladin'in ardından ikinci sırada yer almış ve başına 25 milyon dolar ödül konmuştu. Bin Ladin gibi Zevahiri de 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin Afganistan'ı işgali sonrası saklanmaya başlamıştı.
Seçkin bir aileden geliyor
19 Haziran 1951'de Mısır'ın başkenti Kahire'de doğan Eymen El-Zevahiri, Mısırlı seçkin bir aileden geliyor. Zevahiri'nin babası tanınmış bir doktor, büyükbabası ise Orta Doğu'da Sünni İslam öğreniminin merkezi olarak bilinen El Ezher Enstitüsü'nde müezzindi. Amcalarından biri ise Arap Birliği'nin ilk genel sekreteriydi. Mısır'daki İslamcı hareket ile çocuk yaşlarda tanıştı ve ilk olarak 15 yaşında, Müslüman Kardeşler örgütüne üyelikten gözaltına alındı. Daha sonra 3 yıl hapis yattı. Ayrıca adı 1981'de Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'a yönelik suikasta ve 1997'de Luksor'daki turistleri hedef alan saldırılara karıştı.
Tıp eğitimi gördü
Ancak siyasi faaliyetleri, onu tıp okumaktan alıkoymadı. 1974'te Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu ve dört yıl sonra göz hastalıkları uzmanı oldu. 1995 yılında vefat eden babası Muhammed aynı okulda farmakoloji profesörüydü. Zevahiri başlangıçta Kahire'nin dışında bir tıp kliniği kurarak aile geleneğini sürdürdü ancak kısa süre sonra Mısır hükümetinin devrilmesini isteyen radikal İslamcı gruplara sempati duymaya başladı. 1981'de, asker kılığına girmiş örgüt militanlarının başkent Kahire'deki bir askeri geçit töreni sırasında Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ı öldürmesinin ardından diğer şüpheli örgüt üyeleriyle birlikte tutuklandı.
Enver Sedat, İsrail ile bir barış anlaşması imzalayarak ve kendisini eleştiren yüzlerce kişiyi tutuklayarak İslamcıları kızdırmıştı. Yargılama sırasında sanıkların lideri olarak ortaya çıkan Zevahiri mahkemeye, "Biz dinimize inanan Müslümanlarız. İslam devleti ve İslam toplumu kurmaya çalışıyoruz" dedi. Sedat'ın suikastına karışmaktan aklanmasına rağmen, Zevahiri 'yasa dışı silah bulundurmaktan' suçlu bulundu ve üç yıl hapis yattı. Diğer tutuklulara göre, Zevahiri Mısır'da hapiste kaldığı süre boyunca yetkililer tarafından düzenli olarak işkence gördü ve dövüldü; bu deneyimin onu radikal ve şiddet yanlısı bir kişiye dönüştürdüğü söyleniyor. 1985 yılında serbest bırakılmasının ardından Zevahiri Suudi Arabistan'a yerleşti.
El Kaide yolculuğu başlıyor
Kısa bir süre sonra Pakistan'daki Peşaver'e, daha sonra komşu Afganistan'a gitti ve burada Sovyet işgali sırasında ülkede doktor olarak çalışırken Mısır İslam Cihadı'nın bir fraksiyonunu kurdu.
Grubun 1990'ların ortalarında hükümeti devirme ve ülkede bir İslam devleti kurma hedefi, 1200'den fazla Mısırlının ölümüne yol açtı. 1997'de ABD Dışişleri Bakanlığı onu, aynı yıl Luksor'da yabancı turistlerin katledilmesinin arkasında olduğu tahmin edilen ve İslam Cihadı'nın bir kolu olan Fetih Öncüleri örgütünün lideri olarak tanımladı. İki yıl sonra Zevahiri, örgütün birçok saldırısındaki rolü nedeniyle Mısır askeri mahkemesi tarafından gıyaben ölüme mahkûm edildi.
Sahte pasaportla dünyayı dolaştı
Zevahiri'nin 1990'larda hem sığınak hem de finansman aramak için dünyayı dolaştığı düşünülüyor. Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çekilmesi sonrası Bulgaristan, Danimarka ve İsviçre'de yaşadığına ve bazen Balkanlar, Avusturya, Yemen, Irak, İran ve Filipinler'e sahte pasaportla seyahat ettiğine inanılıyor. Aralık 1996'da, Çeçenistan'da geçerli bir vizesi olmadan yakalandıktan sonra altı ay Rusya'da gözaltında tutulduğu belirtiliyor. 1997 yılında Zevahiri'nin Usame Bin Ladin'in bulunduğu Afganistan'ın Celalabad şehrine taşındığına inanılıyor. Bir yıl sonra Mısır İslam Cihadı, Yahudilere ve Haçlılara Karşı Cihad İçin Dünya İslam Cephesi'ni oluşturmak için Bin Ladin'in El Kaide'sinin de aralarında olduğu diğer beş militan gruba katıldı. Yaklaşık 6 ay sonra Kenya ve Tanzanya'daki ABD büyükelçiliklerine düzenlene saldırılarda 223 kişi öldü. Saldırılardan iki hafta sonra ABD, grubun Afganistan'daki eğitim kamplarını bombaladı. Zevahiri ertesi gün, Pakistanlı bir gazeteciyi telefonla aradı ve "Amerika'ya bombalamalarının, tehditlerinin ve saldırganlıklarının bizi korkutmadığını söyleyin. Savaş daha yeni başladı" dedi. ABD tarafından 2001'de Afganistan'ın Kandahar kentinde düzenlenen saldırıda Zevahiri'nin eşi, oğlu ve iki kızı öldürülmüştü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.