İbâdet; Cenab-ı Hakk'ın emir ve nehiylerle birlikte kulunun hayatına yansıma şeklidir. Rabbimiz bizden bazı şeyler istiyor, bazı şeyler emrediyor. Bazılarını da "yapmayın" diyor. Yapmamızı istediğini yapmak ibâdet olduğu gibi, yapmamamızı istediği şeyleri terk etmek, onlardan kaçınmak da ibâdettir. Nasıl ki, yapmamamızı istemediği şeyleri yapmak azabı gerektirdiği gibi, emrettiği şeyleri yapmamak; O'na asi gelmek de azabı gerektirir.Allah'ı zikirden gafil olmak kalbin katılaşmasına sebeptir. "İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir." (Hadid: 57/16). Yine Abdülkadir Geylani Hazretlerinin Geylani Tefsiri adlı eserinde, bu âyetin tefsirinde şu açıklama var:"Hakk'ın vahdetine, isimlerinin ve sıfatlarının kâmil olduğuna, iman edenler için, iman kutusu demek olan kalplerin ürpermesi ve titremesi zamanı daha gelmedi mi? Bütün isim ve sıfatları kendinde toplayan, bâtıl yaklaştırmaları kabul etmeyen Allah'ı zikretme zamanı daha gelmedi mi? O'nun tevhid yolunu açıklasın diye indirdiği kitabında bildirdiklerini hatırlama zamanı daha gelmedi mi? Emir ve yasaklarına uymayı hak eden Hakk'ın kitabında yer alan, dünya ve ahireti yola koymak için indirilmiş olup Hakk'tan başkasına yaklaşılmaması gerektiğini anlatan işaret ve sembolleri düşünme vakti daha gelmedi mi? Ey mü'minler, siz Allah'ın kitabından yüz çevirme ve onun getirdiği hükümlere uymama gibi işler yaparak, daha önceleri kendilerine kitap verilen Yahudi ve Hıristiyanlar gibi olmayınız. Onlarla aralarında uzun zaman geçmiştir ve kalpleri iman etmeyecek kadar katılaşmıştır. Kitaplar ellerinde olduğu halde onların çoğu dinlerinin dışına çıkmışlardır. Kendi kitaplarında olan hükümleri terk etmişlerdir. Bu kalplerindeki katılık ve gafletleri sebebiyle yapmışlardır. Siz peygamberinizle, dininizle ve kitabınızla ilgili işlerinizde onlar gibi olmamalısınız."( Kutb-i Rabbânî Seyyid Şerif Şeyh Abdülkâdir Geylani, Geylani Tefsiri, c.6, s.15). İbn-i Ömer'den (r.a.) rivâyetle;Peygamberimiz buyuruyor ki: "Allah'ın zikrinden başka çok söz söylemeyin; çünkü Allah'ın zikrinden başka çok söz, kalbi katılaştırır. Şüphesiz ki Allah'ın rahmetinden en uzak olanlar, katı kalplilerdir." (Nevevi, Riyazü's-Salihin, Tirmizi'den).Kalbi katılaşanların kalplerine ise Allah-u Teâlâ tarafından mühür vurulur:"Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme." (Kehf: 18/28).
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016