Zincir marketlere sınırlama önerisi
Rekabet Kurumu, zincir marketlerin tarım ürünlerinde alıcı güçlerinin sınırlandırılmasını önerdi. Kurumun hazırladığı, Yaş Sebze ve Meyve Sektör İncelemesi Raporu'nda tedarik zincirinin kısaltılması gerektiği de belirtildi
23.04.2022 16:11:00





Rekabet Kurumu, tarım ürünlerinde fiyat istikrarının sağlanması için zincir marketlerin alıcı güçlerinin sınırlandırılması ve Ticaret Bakanlığı nezdinde haksız ticaret uygulamalarına yönelik tedbirlerin hayata geçirilmesi önerisinde bulundu. Kurumun, tarım ürünleri alanında yürütülen sektör incelemesi kapsamında hazırladığı "Yaş Sebze ve Meyve Sektör İncelemesi Raporu" tamamlandı. Rapordan yapılan derlemeye göre, yaş sebze ve meyveler, çok sayıda el değiştirerek, toplayıcı, simsar, komisyoncu, tüccar gibi aracılar yoluyla tüketiciye ulaştırılıyor. Yaş meyve ve sebzede üretici örgütlenmesinin arzulanan düzeyde olmaması, pazarlama kanalının uzamasına ve tüketicinin ödediği paradan üreticinin eline geçen miktarın düşmesine yol açıyor. Nihai ürün fiyatlarında yaşanan fiyat artışı veya düşüşü sonraki yıl üretimini de doğrudan etkilerken, üretim eksikliği veya fazlalığı ortaya çıkıyor. Bu durum, tarımsal ürün fiyatlarındaki istikrarsızlığın en önemli nedenlerinden birini oluşturuyor. Tarımsal ürünler, iklim, hava koşulları, kuraklık, hastalık, coğrafya gibi faktörlere bağlı olması nedeniyle de etkileniyor. Yaş meyve ve sebzelerin çabuk bozulabilir ürünler olmaları, depolama olanaklarının yetersiz, raf ömürlerinin kısa olması da fiyat hareketliliğine neden oluyor. Türkiye'de bu ürünlerin pazarlanması özel sektör tarafından yapılırken, üreticiden tüketiciye olan pazarlama kanalında genellikle komisyoncu, tüccar ve perakendeciler görev alıyor. Tarımsal üretim gerçekleştiren oyuncular önemli oranda rekabet ederken, bu oyuncular ihtiyaçları olan girdileri çoğunlukla "oligopol" piyasalardan sağlıyor. Söz konusu problemin üreticiler üzerindeki etkisinin hafifletilmesi gerekiyor. Bu imkanın sağlanamadığı durumda ise tarım endüstrisinin karlılıktan uzaklaşması ve üretim miktarının azalması ve dolayısıyla ürün fiyatlarının artması bekleniyor.
Küçük çiftçiler, ürünlerini satarken çoğunlukla aracı tüccar ya da komisyoncularla karşı karşıya kalıyor. Bu elden ele geçişler sonucunda ürünün fiyatı artıyor ve bu yüksek fiyat tüketici talebinin düşmesine neden oluyor. Üretici ile tüketici arasında rol oynayan aracıları ortadan kaldırma ve aracıların elde ettiği kazancı en aza indirme konusunda tarım satış kooperatiflerinin önemli bir rolü bulunuyor. Raporda, bağımsız olarak faaliyet gösteren bir tarım satış kooperatifinin, yerel aracılarla rekabet edebilmesine, bazı aracıları ortadan kaldırabilmesine ve ortaklarına bazı teknik avantajlar sağlayabilmesine karşın bazı ürünlerin imalatını ya da ihracatını elinde bulunduran büyük tüccar ve sanayicilerle rekabet etmesi için bölge çapında birlikler ve ülke çapında bir merkez birliği oluşturmaları önerildi. Raporda, tarım piyasalarında hem arz güvenliği hem de fiyat istikrarı açısından alınması gereken önlemlere ilişkin önerilere de yer verildi. Buna göre, Türkiye'de tarımsal üretim, en önemli girdi kalemleri olan akaryakıt, gübre, tohum ve ilaçta ithalata ve dolayısı ile döviz kuruna bağımlı olunması nedeniyle oldukça maliyetli. Bu nedenle kısa dönemde söz konusu girdilerin sübvanse edilmesi, uzun dönemde ise bu alanlarda olabildiğince yerli üretimin sağlanması hem fiyatlar hem de arz güvenliği için önem taşıyor. Yeterli üretimin sağlanması için ihracat ve ithalat politikaları da dahil olmak üzere, "üretim planlaması" yapılması, bunun için Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde komisyon oluşturulması, destekleme politikaları, üretim planlaması kapsamında yeniden ele alınması rapordaki tavsiyeler arasında yer aldı.
Kooperatifleşme önerisi
Küçük çiftçiler, ürünlerini satarken çoğunlukla aracı tüccar ya da komisyoncularla karşı karşıya kalıyor. Bu elden ele geçişler sonucunda ürünün fiyatı artıyor ve bu yüksek fiyat tüketici talebinin düşmesine neden oluyor. Üretici ile tüketici arasında rol oynayan aracıları ortadan kaldırma ve aracıların elde ettiği kazancı en aza indirme konusunda tarım satış kooperatiflerinin önemli bir rolü bulunuyor. Raporda, bağımsız olarak faaliyet gösteren bir tarım satış kooperatifinin, yerel aracılarla rekabet edebilmesine, bazı aracıları ortadan kaldırabilmesine ve ortaklarına bazı teknik avantajlar sağlayabilmesine karşın bazı ürünlerin imalatını ya da ihracatını elinde bulunduran büyük tüccar ve sanayicilerle rekabet etmesi için bölge çapında birlikler ve ülke çapında bir merkez birliği oluşturmaları önerildi. Raporda, tarım piyasalarında hem arz güvenliği hem de fiyat istikrarı açısından alınması gereken önlemlere ilişkin önerilere de yer verildi. Buna göre, Türkiye'de tarımsal üretim, en önemli girdi kalemleri olan akaryakıt, gübre, tohum ve ilaçta ithalata ve dolayısı ile döviz kuruna bağımlı olunması nedeniyle oldukça maliyetli. Bu nedenle kısa dönemde söz konusu girdilerin sübvanse edilmesi, uzun dönemde ise bu alanlarda olabildiğince yerli üretimin sağlanması hem fiyatlar hem de arz güvenliği için önem taşıyor. Yeterli üretimin sağlanması için ihracat ve ithalat politikaları da dahil olmak üzere, "üretim planlaması" yapılması, bunun için Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde komisyon oluşturulması, destekleme politikaları, üretim planlaması kapsamında yeniden ele alınması rapordaki tavsiyeler arasında yer aldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.