Siyasetteki son gündem maddesi seçim barajı konusudur. Kamuoyuna yansıyan şekliyle AKP ve MHP'nin anlaşması ile baraj yüzde 10'dan yüzde 7'ye indiriliyor.
Baraj neden ve niçin var, niçin şimdi gündemde ve neden yüzde 7 gibi soruların cevabını vermek gerekir.
AKP askeri vesayete karşı olduğunu her fırsatta dile getirmektedir. Bu vesayeti ortadan kaldırmak ve vesayete giden yolları tıkamak adına bir politika izlemektedir. Hatta bu konuda referanduma gitmiş 12 Eylül'ün darbe heyeti hakkında mahkûmiyet kararı bile almıştı.
12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra seçim barajı kanunla yüzde 10 seviyesine yükseltilmiştir. Bu yapılırken güya siyasal sistemin istikrarı gerekçe olarak gösterilmiştir. Adeta vatandaşın görüşlerinin temsil edilmesi suçlu ilan edilmiş, görüş ve düşüncelerin susturulması esas alınmıştır.
2010 yılında yapılan referandumla 12 Eylül darbesini planlayan Milli Güvenlik Konseyi üyeleri için yargılanma kararı alınmış, ardından yargılama süreci başlamıştır. Bütün bunları yapan hükümet, 12 Eylül artığı olan baraj konusunu görmezden gelmiştir. Bu yönüyle 12 Eylül devam etmektedir. Bunun izahının yapılması gerekmektedir.
Demokrasi en kısa tanımıyla halkın iktidarı anlamına gelmektedir. Ülkemizde uygulanan şekliyle temsili demokrasilerde halkın görüş ve düşüncesinin millet meclisinde temsil edilmesi esastır. Elbette esas olan, her kararda her bir ferdin reyini almaktır. Ancak nüfus sayısı ve işlerlik açısından halk, temsilcileri yoluyla reyini ifade eder. Milletvekili, adı üzerinde olduğu gibi vekildir, burada asıl olan millettir. Önemli kararlar alırken yapılan referandumun gayesi de budur. Her bir vatandaşın görüş ve düşüncesine başvurulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde illere göre vekil sayıları tespit edilirken, illerin nüfus sayısı esas alınır. Bütün bu kurallar, halkın her bir ferdinin iradesinin Meclis'te temsil edilmesi içindir.
Barajın devam ettirilme ısrarının sadece iki sebebini dile getirmek isterim. Baraj rakamını belirlemede söz sahibi olan partilerden birisi, kamuoyu yoklamalarında yüzde 10'un altına düşmüştür. Niçin yüzde 7, daha az veya daha çok değil sorusunun cevabı tam da burada gizlidir. İkincisi, "Oyumuz boşa gitmesin, barajı aşamaz ki" dedirtip oyları bir adreste toplamak içindir. Bağımsız düşünebilen bir seçmen kitlesi bütün bu oyunların üstesinden gelecektir. Bu konuda Z kuşağı gençlik ümit vermektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli - Sosyal Devlet Milli Devlet Modeli, Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) parti programında yer almaktadır. BTP iktidarı milletin cennet hayatı yaşadığı günler olacaktır. Nitekim Çin ve Rusya başta olmak üzere model birçok dünya devleti tarafından kısmi olarak uygulanmakta ve müspet sonuçları görülmektedir. Milletimiz er veya geç BTP'ye temsil hakkı hatta iktidar hakkı verecektir. Bundan kaçış yoktur.
- Abraham Antlaşmaları'na direnenler tasfiye mi ediliyor? / 27.05.2025
- Arz-ı Mev’ud’un yeni cephesi / 26.05.2025
- Trump’ın Orta Doğu çıkarması: Haraç, tasfiye ve dizayn / 21.05.2025
- Hukuk devleti ilkesine zarar bumerang etkisi yapar / 20.05.2025
- Lozan’la sorunu olanın Türkiye’yle derdi vardır / 19.05.2025
- PKK ve yeni süreçte jeopolitik dengeler: Sevr mi Lozan mı? / 14.05.2025
- Türkiye için vakit kaybetmeden Afet Yönetimi Bakanlığı kurulmalı / 06.05.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025