İslam coğrafyası gözlerimizin önünde soyuluyor, sömürgeleştiriliyor. Müslümanlar, gerek kendini “Müslüman” diye adlandıranlar tarafından ve gerekse haçlı ve diğer batıl inanç sahipleri tarafından katlediliyor.
Diğer taraftan ise birileri “Müslümancılık” ve “devlet yöneticiliği, lidercilik” oynuyorlar, oynamaya devam ediyorlar.
Geçenlerde Suudi Arabistan Kraliyet İslami Stratejik Araştırmalar Merkezi, “2012’nin en etkin 500 Müslüman’ını” seçmiş.
Liste çok ilginç! Birinci sırada haliyle Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz var. İkinci sırada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var. Fethullah Gülen 10. sırada kendine yer bulurken, Abdullah Gül 24. sıraya gerilemiş.
“Etkin” kelimesi özellikle devlet yöneticisi ve toplumu yönlendiren kişilerin, isimlerinin başına veya sonuna konulduğu zaman çok şeyler ifade eder, etmelidir de. Düşünsenize 500 tane “etkin” lider, devlet başkanı veya adamı, prof. vs. isim yazılmış listeye ama İslam coğrafyası kan ağlıyor. O, 500 ismi ve o isimlerin işgal ettiği 500 koltuğu bir tarafa atıp sadece “Müslim 1 Haydar Baş” yazsalardı, ne dünya ve ne de İslam coğrafyası böyle olurdu…
Listeye dönersek; Suud Kralını nasıl bilirdiniz? Şaşaasıyla, gittiği ülkelere tonlarca valiz götürmesiyle, adını çöllere yazdırma gayretiyle, Türkiye’de boğaza nazır villa yaptırmak için 10 milyar dolarları gözden çıkarmasıyla, iktidarını korumak için İslam’da olmayan icraatları ortaya koymakla, İslam dışı olan “Vahhabiliğiyle” ve en önemlisi bizim liderlerimizden daha fazla bir aşk ile ABD’ye bağlılığıyla…
Tayyip Erdoğan’ı nasıl bilirdiniz? Bu soruya ilk cevabı soruyla verilim; Bir insan nasıl olurda, hem “Yahudi üstün hizmet, cesaret” ödülüne ve hem de “İslam’a hizmet” ödülüne layık olabilir?
Bu listede (Müslim 500) 2. Sırada yer bulan Erdoğan, Irak işgalinde ABD’ye güç veren insandır. 1 Mart tezkeresini demokrasi ile değil vekillerine dayatma ile Meclis’ten geçirmek isteyen bir liderdir.
Erdoğan, ABD ve İsrail’e nota vermeyi müzik notası olarak görüp, Meclis’ten, Suriye için gece yarısı “nota” kararı ve her türlü harekat izni çıkarttıran bir liderdir.
Erdoğan, Türkiye’yi “çan” sesine boğan, Türk halkını ısrarla Avrupa’ya entegre etmeye çalışan, kanlı haçlı seferlerini “kaynaşma” olarak tarif eden bir liderdir.
Erdoğan, İsrail ve PKK’yı halkın ve kameraların önünde en ağır ithamlarla tehdit eden ama perde arkasından da onlarla görüşmeyi ihmal etmeyen bir liderdir.
Erdoğan, ödül aldığı Kaddafi’yi bir anda “haçlı” kucağına atan, Afganistan’da, Lübnan’da Türk Askerini “haçlıların” muhafızlığı yaptıran bir liderdir.
Erdoğan, dört hak dinin varlığından bahseden bir liderdir. Hulasa “nasıl bilirdinizin” cevabı çok uzun…
Fethullah Gülen’i nasıl bilirdiniz? İnsanları kilise’ye döndürme amacındaki “papalık konseyinin” bir parçası. CIA’nın resmi sitesine göre CIA’nın yararlandığı bir isim. Birçok ülkenin, Gülen okullarında CIA ajanı barındırdığı gerekçesiyle kapattığı kişi. Yine okullarında Türkçeyi yasaklayan bir isim. Dinler arası diyalogun Türkiye’deki temsilcisi. Kelimeyi tevhitten “Muhammed Resulullah” ilahi hükmüne gerek yok diyen isim. Allah’ın yoldan sapmış (Hıristiyanlar) ve gazaba uğramış (Yahudiler) diye tarif ettiği zümreleri (haşa) cennetle müjdeleyen (!) bir isim.
Abdullah Gül’ü nasıl bilirdiniz? Hasta yatağında, başucunda Kuran-ı Kerim yerine George Bush’un kitabını gördüğümüz bir isim…
2012’nin en etkin 500 Müslüman’ını ben böyle tanıyorum. Ya Sen?
Diğer taraftan ise birileri “Müslümancılık” ve “devlet yöneticiliği, lidercilik” oynuyorlar, oynamaya devam ediyorlar.
Geçenlerde Suudi Arabistan Kraliyet İslami Stratejik Araştırmalar Merkezi, “2012’nin en etkin 500 Müslüman’ını” seçmiş.
Liste çok ilginç! Birinci sırada haliyle Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz var. İkinci sırada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var. Fethullah Gülen 10. sırada kendine yer bulurken, Abdullah Gül 24. sıraya gerilemiş.
“Etkin” kelimesi özellikle devlet yöneticisi ve toplumu yönlendiren kişilerin, isimlerinin başına veya sonuna konulduğu zaman çok şeyler ifade eder, etmelidir de. Düşünsenize 500 tane “etkin” lider, devlet başkanı veya adamı, prof. vs. isim yazılmış listeye ama İslam coğrafyası kan ağlıyor. O, 500 ismi ve o isimlerin işgal ettiği 500 koltuğu bir tarafa atıp sadece “Müslim 1 Haydar Baş” yazsalardı, ne dünya ve ne de İslam coğrafyası böyle olurdu…
Listeye dönersek; Suud Kralını nasıl bilirdiniz? Şaşaasıyla, gittiği ülkelere tonlarca valiz götürmesiyle, adını çöllere yazdırma gayretiyle, Türkiye’de boğaza nazır villa yaptırmak için 10 milyar dolarları gözden çıkarmasıyla, iktidarını korumak için İslam’da olmayan icraatları ortaya koymakla, İslam dışı olan “Vahhabiliğiyle” ve en önemlisi bizim liderlerimizden daha fazla bir aşk ile ABD’ye bağlılığıyla…
Tayyip Erdoğan’ı nasıl bilirdiniz? Bu soruya ilk cevabı soruyla verilim; Bir insan nasıl olurda, hem “Yahudi üstün hizmet, cesaret” ödülüne ve hem de “İslam’a hizmet” ödülüne layık olabilir?
Bu listede (Müslim 500) 2. Sırada yer bulan Erdoğan, Irak işgalinde ABD’ye güç veren insandır. 1 Mart tezkeresini demokrasi ile değil vekillerine dayatma ile Meclis’ten geçirmek isteyen bir liderdir.
Erdoğan, ABD ve İsrail’e nota vermeyi müzik notası olarak görüp, Meclis’ten, Suriye için gece yarısı “nota” kararı ve her türlü harekat izni çıkarttıran bir liderdir.
Erdoğan, Türkiye’yi “çan” sesine boğan, Türk halkını ısrarla Avrupa’ya entegre etmeye çalışan, kanlı haçlı seferlerini “kaynaşma” olarak tarif eden bir liderdir.
Erdoğan, İsrail ve PKK’yı halkın ve kameraların önünde en ağır ithamlarla tehdit eden ama perde arkasından da onlarla görüşmeyi ihmal etmeyen bir liderdir.
Erdoğan, ödül aldığı Kaddafi’yi bir anda “haçlı” kucağına atan, Afganistan’da, Lübnan’da Türk Askerini “haçlıların” muhafızlığı yaptıran bir liderdir.
Erdoğan, dört hak dinin varlığından bahseden bir liderdir. Hulasa “nasıl bilirdinizin” cevabı çok uzun…
Fethullah Gülen’i nasıl bilirdiniz? İnsanları kilise’ye döndürme amacındaki “papalık konseyinin” bir parçası. CIA’nın resmi sitesine göre CIA’nın yararlandığı bir isim. Birçok ülkenin, Gülen okullarında CIA ajanı barındırdığı gerekçesiyle kapattığı kişi. Yine okullarında Türkçeyi yasaklayan bir isim. Dinler arası diyalogun Türkiye’deki temsilcisi. Kelimeyi tevhitten “Muhammed Resulullah” ilahi hükmüne gerek yok diyen isim. Allah’ın yoldan sapmış (Hıristiyanlar) ve gazaba uğramış (Yahudiler) diye tarif ettiği zümreleri (haşa) cennetle müjdeleyen (!) bir isim.
Abdullah Gül’ü nasıl bilirdiniz? Hasta yatağında, başucunda Kuran-ı Kerim yerine George Bush’un kitabını gördüğümüz bir isim…
2012’nin en etkin 500 Müslüman’ını ben böyle tanıyorum. Ya Sen?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024