On beş seneyi aşkın bir süreden beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidarın, koltuğa oturduğu ilk zamanlarda 'acil eylem planı' makamında millete verdiği sözleri, taahhütleri vardı.
Derelerden çok sular aktı, çok uzun zaman geçti ve yine iktidarın ihmalleri yüzünden ülke çok badireler atlattı ve söz konusu '3Y' taahhüdü unutuldu gitti.
Yoksullukla mücadele edilecekti.
Yolsuzlukla mücadele edilecekti.
Yasaklar kalkacaktı.
Halk dilinde "kendi gitti adı kaldı yadigar" ifadesi ile anlatıldığı üzere, kulağa hoş gelen bu "3Y ile mücadele" meselesi asla ve hiçbir zaman hayata geçmeden, uygulamaya sokulmadan unutuldu gitti.
Geride bıraktığımız on beşe sene içinde ekonominin kötü, hem de çok kötü yönetildiğini anlamak için her halde ekonomist olmaya gerek yok.
Köylü Mehmet amcaya da, Ayşe teyzeye de sorsanız, şehirde ay sonunu getirmek için kıvrım kıvrım kıvranan emekliye de sorsanız, eline geçen paranın günden güne eridiğini söyleyecektir.
Açıklanan büyüme rakamları, enflasyon hesaplamaları gibi görüntüler iktidarın göstermek istediği fotoğraflardır ama hayatın gerçeklerinin bambaşka olduğu herkesin ve her kesimin malumu.
Meşhurdur, anlatılır; Erzurumlu esnafın biri muhasebecisinin çağırır, bir hesap-kitap yapmasını, yıl sonunda gelir-gider karşılaştırmasını ister ve duruma göre zekatını vermek istediğini söyler.
Muhasebeci hayli çalıştıktan sonra efendim der, kağıt üzerindeki rakamlara bakarsak zekat vermeniz gerekiyor ama mevcut halimize ve kasamıza bakarsak rahatlıkla zekat alabilirsiniz.
İktidar partisinin parmak sayısı çokluğu ile Meclis'te kabul edilen bütçe tartışmalarında da şahit olduk ki, bütçe, tarihinde olmadığı kadar cari açıkla karşı karşıya, devletin gelir kalemleri çoktan elden çıkarılmış olduğu için zamdan başka bir gelir kaynağı kalmamış.
Kağıt üzerinde durum çok iyi ama gerçek hayatta hiçbir karşılığı yok; "çay kaşığı ile verip kepçe ile, hatta taslarla toplama" geleneği ne yazık ki devam ediyor.
"3Y"den biri olan "yoksullukla mücadele" sizlere ömür.
Yolsuzlukla mücadeleye gelince onu da ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Kamu ihalelerinde, yol, köprü, viyadük, havaalanı gibi büyük inşaatların ihalelerinde yapılan usulsüzlükler ve yolsuzluklar ciltler tutarında bugün.
Şehirlerin, büyük şehirlerin betonlaşan ve göklere doğru büyüyen şekline, şemailine bakıp yolsuzlukların boyutu hakkında bir fikir sahibi olmak mümkün.
Yolsuzlukların sadece bir kısmını bütçe tartışmaları sırasında bazı muhalefet millet vekillerinin belgeleri ortaya dökmesi ile yeniden hatırladık.
Yasaklar meselesini ise yazmaya bile gerek yok, zaten hep beraber gün gün yaşıyoruz.
İktidarın, yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele hususunda karnesi ne yazık ki zayıflarla dolu.
Bol keseden not veren bir hocanın dahi geçer not vermesi mümkün değil.
Derelerden çok sular aktı, çok uzun zaman geçti ve yine iktidarın ihmalleri yüzünden ülke çok badireler atlattı ve söz konusu '3Y' taahhüdü unutuldu gitti.
Yoksullukla mücadele edilecekti.
Yolsuzlukla mücadele edilecekti.
Yasaklar kalkacaktı.
Halk dilinde "kendi gitti adı kaldı yadigar" ifadesi ile anlatıldığı üzere, kulağa hoş gelen bu "3Y ile mücadele" meselesi asla ve hiçbir zaman hayata geçmeden, uygulamaya sokulmadan unutuldu gitti.
Geride bıraktığımız on beşe sene içinde ekonominin kötü, hem de çok kötü yönetildiğini anlamak için her halde ekonomist olmaya gerek yok.
Köylü Mehmet amcaya da, Ayşe teyzeye de sorsanız, şehirde ay sonunu getirmek için kıvrım kıvrım kıvranan emekliye de sorsanız, eline geçen paranın günden güne eridiğini söyleyecektir.
Açıklanan büyüme rakamları, enflasyon hesaplamaları gibi görüntüler iktidarın göstermek istediği fotoğraflardır ama hayatın gerçeklerinin bambaşka olduğu herkesin ve her kesimin malumu.
Meşhurdur, anlatılır; Erzurumlu esnafın biri muhasebecisinin çağırır, bir hesap-kitap yapmasını, yıl sonunda gelir-gider karşılaştırmasını ister ve duruma göre zekatını vermek istediğini söyler.
Muhasebeci hayli çalıştıktan sonra efendim der, kağıt üzerindeki rakamlara bakarsak zekat vermeniz gerekiyor ama mevcut halimize ve kasamıza bakarsak rahatlıkla zekat alabilirsiniz.
İktidar partisinin parmak sayısı çokluğu ile Meclis'te kabul edilen bütçe tartışmalarında da şahit olduk ki, bütçe, tarihinde olmadığı kadar cari açıkla karşı karşıya, devletin gelir kalemleri çoktan elden çıkarılmış olduğu için zamdan başka bir gelir kaynağı kalmamış.
Kağıt üzerinde durum çok iyi ama gerçek hayatta hiçbir karşılığı yok; "çay kaşığı ile verip kepçe ile, hatta taslarla toplama" geleneği ne yazık ki devam ediyor.
"3Y"den biri olan "yoksullukla mücadele" sizlere ömür.
Yolsuzlukla mücadeleye gelince onu da ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Kamu ihalelerinde, yol, köprü, viyadük, havaalanı gibi büyük inşaatların ihalelerinde yapılan usulsüzlükler ve yolsuzluklar ciltler tutarında bugün.
Şehirlerin, büyük şehirlerin betonlaşan ve göklere doğru büyüyen şekline, şemailine bakıp yolsuzlukların boyutu hakkında bir fikir sahibi olmak mümkün.
Yolsuzlukların sadece bir kısmını bütçe tartışmaları sırasında bazı muhalefet millet vekillerinin belgeleri ortaya dökmesi ile yeniden hatırladık.
Yasaklar meselesini ise yazmaya bile gerek yok, zaten hep beraber gün gün yaşıyoruz.
İktidarın, yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele hususunda karnesi ne yazık ki zayıflarla dolu.
Bol keseden not veren bir hocanın dahi geçer not vermesi mümkün değil.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024