7 Nisan 2001'de Trabzon tarihi bir gün yaşamıştı. 60 bini aşkın insan elinde ayyıldızlı bayrakla Atatürk meydanını hınca hınç doldurmuş tek vücut, tek yürek, ve tek bilek olmuştu. Ülkemizin milli bütünlüğünü tehdit eden her türlü iç ve dış tehlikelere karşı "Ya istiklal ya ölüm... Bu vatan bizimdir bizim kalacak" diye haykırıyordu.
Prof. Dr. Haydar Baş Ermeni soykırımı iddialarının asılsızlığının yanında, bir ülkenin gerçekten bağımsız olabilmesi için ekonomide bağımsız, kültürde bağımsız ve siyasette bağımsız olmasının şart olduğunu söylüyor ve ülkenin bütün meselelerinin 24 saatte çözülebileceğinin müjdesini verdikten sonra, "siz baş olacaksınız ben ayak olacağım... Yürüyüşümüz devam edecek" diyordu.
Evet!.. İşte yürüyüş devam ediyor. 7 Nisan'dan 20 Mayıs'a derken biz bunu ifade etmeye çalışıyoruz. 100 binlerin iştiraki ile bütün İstanbullular ellerinde Türk bayraklarıyla biz de bu yürüyüşte varız, ve işte biz de bu yürüyüşe katılıyoruz diyecekler.
İçte ve dışta her türlü ayrılığa, ayırımcılığa, ihtirasa, maceraya, ekonomik ve siyasi menfaat çekişmelerine hayır... Ülkenin devletiyle, milletiyle, vatanıyla ve bütün kurum ve kuruluşlarıyla bölünmez bir bütün olduğuna evet diyen herkes, parti, dernek, sendika, cemiyet ayırımı yapmadan 70 milyon insanımızın yeniden bir kuvay-ı milliye ruhuyla bir araya gelmesinin tarihi bir görev olduğu inancıyla yediden-yetmişe herkes 20 Mayıs 2001 Pazar günü saat 13.00'de Çağlayan'da olacak.
Bu bir bayram olacak, bu bir kucaklaşma olacak... Bu büyük bir buluşma olacak. 20 Mayıs Pazar günü toplanmanın, bir araya gelmenin en mükemmel en anlamlı, en asil örneğine şahit olunacak.
Büyük bir coşku, büyük bir oluş, büyük bir sevda taşıdığı büyük bir ulvi mananın disiplini ve diğer ölçüleri içinde...
Evet... Yürüyüşümüz devam edecek...
Prof. Dr. Haydar Baş Ermeni soykırımı iddialarının asılsızlığının yanında, bir ülkenin gerçekten bağımsız olabilmesi için ekonomide bağımsız, kültürde bağımsız ve siyasette bağımsız olmasının şart olduğunu söylüyor ve ülkenin bütün meselelerinin 24 saatte çözülebileceğinin müjdesini verdikten sonra, "siz baş olacaksınız ben ayak olacağım... Yürüyüşümüz devam edecek" diyordu.
Evet!.. İşte yürüyüş devam ediyor. 7 Nisan'dan 20 Mayıs'a derken biz bunu ifade etmeye çalışıyoruz. 100 binlerin iştiraki ile bütün İstanbullular ellerinde Türk bayraklarıyla biz de bu yürüyüşte varız, ve işte biz de bu yürüyüşe katılıyoruz diyecekler.
İçte ve dışta her türlü ayrılığa, ayırımcılığa, ihtirasa, maceraya, ekonomik ve siyasi menfaat çekişmelerine hayır... Ülkenin devletiyle, milletiyle, vatanıyla ve bütün kurum ve kuruluşlarıyla bölünmez bir bütün olduğuna evet diyen herkes, parti, dernek, sendika, cemiyet ayırımı yapmadan 70 milyon insanımızın yeniden bir kuvay-ı milliye ruhuyla bir araya gelmesinin tarihi bir görev olduğu inancıyla yediden-yetmişe herkes 20 Mayıs 2001 Pazar günü saat 13.00'de Çağlayan'da olacak.
Bu bir bayram olacak, bu bir kucaklaşma olacak... Bu büyük bir buluşma olacak. 20 Mayıs Pazar günü toplanmanın, bir araya gelmenin en mükemmel en anlamlı, en asil örneğine şahit olunacak.
Büyük bir coşku, büyük bir oluş, büyük bir sevda taşıdığı büyük bir ulvi mananın disiplini ve diğer ölçüleri içinde...
Evet... Yürüyüşümüz devam edecek...
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010