8 Mart Emekçi Kadınlar Günü

Koşun, koşun yine “8 Mart” geldi, her 8 Mart’ta yaptığımız gibi kadın meselelerini masaya yatıracağız, bu hafta içersinde sadece ve sadece bunları konuşacağız. Tabii ki, her işte yaptığımız gibi biraz da abartacağız. Kadınların özelliklerini, sorunlarını, Türk toplumu içersindeki kadının etnik durumunu ve de Kürt Etnisitesini. Sokakları başlarında kırmızı, sarı ve yeşil bandanalarla Kürt kadınları dolduracak, bol bol örgüt propagandası da yapacaklar bonus olarak. Ve unutmayın 8 Mart’ı bu görüntülerle anımsayacağız. Böyle bir algı düzeyinin toplumumuzun belleğinde yer ettiğini zannederim benden daha iyi biliyorsunuzdur.  
Evet, sevgili okurlar, bu böyledir, ancak bunun nedeni bilinir mi? Bilinmez. Anayasa çalışmalarında bile kadın konuşulmaz ama 8 Mart’ta bol bol konuşmayı yeğleriz. Feminen, kadın kokan her şeyi bu güne sığdırmağa büyük bir çaba gösterdiğimizin bilmem farkında mısınız? Unutmayın ha, ağız dolusu ve bükümlü laflar sadece bugüne özgüdür, kadınının erkeğe göre daha erdemli, daha sıcak, daha sevecen, daha şefkatli, daha güzel huylu olmasından dem vurulması. Neden? Çünkü bugün “Dünya Kadınlar Günü”. Analar, Bacılar günü, diğer günler çuvala mı girdi? Yok, böyle demeyin diğer 364 günde “Kadının Adı Yok” Hemen aklıma bir soru takıldı, bu durum sadece bizim ülkemizde mi böyle? Yooo,  dünyanın hemen hemen her tarafında aynen böyle… katmerlisi de hani yok değil…
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü” kutlanması gereken değil, anılması gereken bir gündür. Anımsamakta yarar var. 8 Mart günü bir coşku üzerine değil, üzülerek ifade etmek gerekir ki, bu devrimsel gün, acılı bir gün üzerine bina edilmiştir. Sanayi devriminden sonra, bence en önemli devrimsel icat, emekçi hakları için grevin bulunmuş olmasıdır.  Daha doğru bir deyişle grev, işçinin emekçinin, proletaryanın sömürülmeğe karşı bir karşı koyma refleksidir. Bunun için sanayi devrimi bu gel–gitlerin de bir devinimidir. “Grev Hakkı” XIX. Yüzyılın icadıdır, ama işveren tarafından bir altın tepsi içersinde emekçilere verilmemiş, kan ve gözyaşı karşılığında “emekçiler” tarafından büyük çabalar sonucu alınmıştır.  
İşte böyle sevgili okurlar, Mart 1857 tarihinde New York’taki bir tekstil fabrikasında grev yapılmış, çoğu işveren tarafından çıkarılan kargaşa ve yangında, çoğu kadın 129 işçi ölmüştür. Sivas’taki “Madımak Oteli Katliamı” gibi 129 kadın yanarak can vermiştir. Düşünün tam 53 yıl bu acı anı, emekçi kadınların belleklerinde canlı tutulmuş ve 1910 yılında Kopenhag´da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, ölen kadın işçiler anısına, “8 Mart tarihi Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması kabul edilmiştir. Sosyalist Avrupa’dan Sosyalist Sovyetlere tam 11 yıl sonra sirayet eden bu gün 1921 yılında Moskova´da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması ilan edilmiştir. Hemen arkasından Türkiye, buna hemen bir refleks göstererek Birinci TBMM hükümeti zamanında ve de aynı yıl 8 Mart 1921 tarihinde Ulusal Bağımsızlık Savaşımız içerisinde ilk kez “Emekçi Kadınlar Günü” olarak benimsenmiş ve anılması kararlaştırılmıştır. Bu şekilde Türk Kadınları yine bir ilki başarmışlardır. Milli Mücadelenin ortasında olmak ya da olmamak mücadelesinin yapıldığı bir evrede Türk Kadınları 1919 yılında Sivas’ta “İlk Kadın Kongresi”ni, Kastamonu’da “İlk Kadın Mitingi”ni yapan analarımız, bacılarımız nasıl ki, 1919 yılında Sultanahmet mitingleriyle de tribünde oturan Türk erkeğini savaş alanına çekerek “İlk Halk Kurtuluş Hareketi”ni yapmışlarsa, bu açılımda da Türk Kadın duyarlılığıyla “Emekçi Kadınlar Günü”’nde bayrak olmasını ve göstermesini bilmişlerdir. Bununla ne kadar övünsek azdır. Kuşkusuz Cumhuriyetin kazanımlarıyla çok daha önceden bu seviyeye gelmek gerekirdi ama CHP’nin son Tüzük Değişikliği Kurultayında kabul edilen milletvekili genel seçimlerinde, Parti Meclisi, il, ilçe ve belde yönetimlerinde, belediye ve il genel meclis üyesi adaylıklarında, kurultay delegesi seçimlerinde yüzde 33 kadın kotası gecikmiş ancak yerinde bir hareket olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum. Bu önemli duyarlılığın diğer partilere öncü olması önemle duyurulur.  
“8 Mart Emekçi Kadınlar Günü” vesilesiyle kadını nesneleştirmek isteyenlere karşı kadın duyarlılığının, kadın farkındalığının ve kadın emeğinin ve üretilerinin karşısında şapka çıkarıyor ve saygıyla eğiliyorum.  
“Emekçi Kadınlar Günü”nüz kutlu olsun.