AB, Türkiye'yi hep aldatıyor
Türkiye'de hükümetler, 1959'dan bu yana AB'ye üye olmak için çaba sarfediyor. 1987 yılında tam üyelik için başvuruda bulunan Ankara, 2005 yılında müzakerelere başladı. Ankara son olarak 'vize serbestisi' karşılığında büyük tavizler içeren Geri Kabul Anlaşması'nı imzaladı ve bu anlaşma kısmen yürürlüğe girdi. Geri Kabul Anlaşması, eğer Türkiye onaylarsa 1 Haziran'da tümüyle yürürlüğe girecek.
Medeniyet projesi çöktü!
AKP Hükümeti, 2002 yılından 2009 yılına kadar 'medeniyetler projesi' etiketiyle yegâne ideali olarak AB projesini Türk halkının önüne koydu. Türkiye Aralık 2004'te AB'nin aldığı kararla Hırvatistan ile birlikte tam üyelik görüşmelerine başladı. Aradan 12 yıl geçti. Bu süre içinde AB üyeliği için yerine getirilmesi gereken 35 fasıldan 15'i açıldı, sadece biri kapandı. Bu bağlamda Anayasa'da çok sayıda madde, 7 Uyum Paketi ile yüzlerce kanun değişti. O dönemde AKP kurmayları, Türkiye'nin 2014'te, en geç 2015'te tam üye olabileceğinden söz ediyordu. Ancak gelinen noktada artık hiç kimse 2023'ten bile söz etmiyor. Türkiye'yi sevmeyen bir politikacı olarak tanınan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, geçen hafta Türkiye'nin AB sürecinden tam anlamıyla uzaklaştığını seslendirdi.
Alay konusu oluyoruz
AB'den çıkmak için ilk referanduma imza atacak olan İngiltere'nin Başbakanı Cameron ise 22 Mayıs'ta yaptığı açıklamada "Türkiye'nin AB'ye girmesi uzak bir ihtimal. Bugünkü ilerleme hızıyla bunun gerçekleşme ihtimalinin belirmesi bile on yıllar alacaktır. 1987'de başvurdular. Bugünkü ilerleme hızıyla AB'ye girmeleri en son tahminlere göre 3000 yılı civarında olur muhtemelen. O aşamada bile hayır diyebilecek durumda olacağız" ifadesini kullandı.
İngiltere'nin eski Başbakanı Tony Blair ise 29 Mayıs'ta BBC'de 'Andrew Marr Show'a katılarak, "Türkiye'nin yakın gelecekte AB'ye üye olma olasılığı yok. Türkiye katılım şartlarını yerine getirirse Britanya'da da oy ve veto hakkımız var. Türkiye'nin AB'ye üyeliği için her zaman destek oldum ve başkalarına uyguladığımız şartların onlara da uygulanması için destek olacağım. Fakat gerçek şu ki Türkiye'nin yakın vadede AB'ye üye olma olasılığı yok" dedi.
Nerede serbest dolaşım?
Türkiye, 57 yıl boyunca AB tarafından çok aldatıldı. Mesela Türkiye ile AB arasında hala daha en güçlü anlaşma olan 1963 tarihli Ankara Anlaşması çerçevesinde öngörülen serbest dolaşım uygulaması 1987'de uygulamaya geçecekti. Ancak Almanya'nın "Türkiye'de 4.5-5 milyon kişi bavullarını hazırladı, Almanya'ya akın edecekler" iddiası nedeniyle serbest dolaşımın uygulanmaya konulmadı. Bir başka örnek daha... Türkiye ile AB 1995'te Gümrük Birliği Anlaşması imzaladı. 1 Ocak 1996'da yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması Türkiye için iyi bir anlaşma olmadı. Türkiye AB'nin gümrük kurallarını kabul etti. AB'nin üçüncü ülkelere getirdiği haklara aynen Türkiye'nin de katılması zorunluluğu doğdu. Gümrük Birliği'nin Türkiye ekonomisine getireceği yükler için öngörülen 6 milyar Euro'luk yardım da Yunanistan vetosu nedeniyle Türkiye'ye verilmedi.
Ve terör çatlağı...
Son olarak Geri Kabul Anlaşması ve vize serbestliği konusu da ayrı bir garabet... İlk olarak Avrupa Birliği Komisyonu, 4 Mayıs'ta 67 ana maddenin Türkiye tarafından karşılandığından hareket ederek, vize konusunda somut adımlar attı. Komisyon'dan daha az yetkili olan Avrupa Parlamentosu ise 7 Temmuz 2015'ten bu yana 500'e yakın asker ve polisin şehit düştüğü bir tortamda Türkiye'nin terörle mücadele kanunlarını değiştirmesinde ısrar ediyor. Oysa AB; Türkiye'den çok daha sert terörle mücadele kanunları olan Brezilya, Ekvador, Nikaragua gibi Latin Amerika ülkeleriyle 'vize serbestisi' anlaşması imzalamış durumda.
Uzmanlara göre Türkiye, Geri Kabul Anlaşması'nı vize serbestisinden önce gündeme getirerek yanlış yaptı. Yine uzmanlara göre, Geri Kabul Anlaşması ve vizenin kaldırılması aynı tarihte gerçekleşseydi; AB, vizeyi kaldırmak zorunda kalacak, hiçbir şekilde terör yasasını ön plana çıkarmayacaktı. Şimdi ise AB, kendini Suriyeli sığınmacılara karşı kısmen yürürlükte olan Geri Kabul Anlaşması ile koruma altına almış bulunuyor.
Ege Denizi, NATO'ya teslim
Türkiye, bundan sonra kısmen uygulamaya koyduğu Geri Kabul Anlaşması'nı iptal etse ne olur? Bu anlaşmayı iptal edilse bile artık Ege Denizi rotası sığınmacılara önemli ölçüde kapanmış bulunuyor. NATO'nun 5 gemisinin yanı sıra ABD de Ege'ye gemi gönderdi. Artık sığınmacıların Ege'den Yunanistan'a geçmesi iyice zorlaştı. Türkiye'nin sığınmacıların akışı konusunda yapabileceği tek şey kaldı: kara yolunu açmak. Bulgaristan bu ihtimale karşı sınırlarını dikenli tellerle daha da güçlendiriyor.