ABD'den şeytani plan: Türkiye'ye Kuveyt tuzağı
Türkiye'yi Cerablus'a girmesi için teşvik eden ABD, şimdi ise tehdit etmeye başladı. Bu durum ABD Saddam'a kurduğu Kuveyt tuzağının bir benzerini şimdi de Türkiye'ye mi kuruyor sorusunu akıllara getirdi. Bu arada Amerikan basını ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde birbiri ile çatışan tüm silahlı grupları desteklediğini yazdı.
31.08.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Türkiye'nin ABD onayının ardından Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Cerablus'a başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı devam ediyor. Askeri hareketlilik Münbiç yönüne kayarken Cerablus'tan saldırı haberi geldi. Cerablus'un batısında teröristlerce atılan bir roket tankımıza isabet etti, 3 askerimiz yaralandı.
Yaralanan askerlerden birinin Yarbay rütbesindeki Özel Kuvvetler Tabur Komutanı olduğu öğrenilirken, yaralı askerler Gaziantep'teki hastanelere sevk edildi. Operasyonla ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) bir açıklama yapıldı.
Harekatın, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde yer alan "Meşru Müdafaa Hakkı" ile BM'nin DAEŞ'le mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, "Sivil halkın zarar görmemesi için azami özen gösterilen söz konusu harekatın 7'nci gününde (30 Ağustos 2016), 20.20 - 21.00 saatleri arasında Suriye Kulliyah bölgesinde icra edilen hava harekatı sonucunda tespit ve teyit edilen terörist hedefleri tam isabetle vurulmuş ve imha edilmiştir" denildi.
Önce destek şimdi tehdit
Operasyon sürerken sözde stratejik ortak ABD'nin tavrı da dikkat çekiyor. Suriye krizinin başından bu yana Türkiye'yi Suriye'ye sokmak isteyen ABD, Türk askerinin Cerablus'a girmesine de destek vermişti.
Operasyonun başladığı gün Ankara'ya gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin operasyon başlatmasına açık destek vermişti. Ancak ABD'nin tavrı Türkiye, Suriye topraklarına adım attıktan sonra değişti. Washington yönetimi her kademeden yaptığı açıklamalarla Türkiye'yi uyarmaya ve tehdit etmeye başladı.
Amerikalılar Türkiye'den bölgedeki müttefikleri YPG-PYD'yi vurmamasını istiyor. Ankara'ya bu yönde uyarı üstüne uyarı gönderen ABD, uyarılarının dozunu artırdı ve tehdit düzeyine çıkardı. Bu konuda son açıklama ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'den geldi. Carter, "Hem SDG hem YPG ile mutabakatımız YPG'nin Münbiç operasyonu sonrasında Fırat'ın doğusuna çekilmesiydi ve çekiliyorlar.
Doğal olarak bu durum onları Cerablus bölgesine inen Türk güçlerinden ayıracak ve Türk güçlerinin oldukları yerde kalmalarını sağlayacak. İki tarafın birbiriyle karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Birbirleriyle tarihi farklılıkları bulunduğunu da anlıyoruz. Ancak Amerikan çıkarları gayet açıktır. Tıpkı onların istediği gibi IŞİD ile mücadele istiyoruz. Herkese de 'Gelin önceliklerimizi koruyalım' diyoruz ve çatışma ihtimalini azaltmak için yardımcı oluyoruz" dedi.
Hani ABD ile birlikte planlamıştık?
Oysa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Cerablus operasyonunu başından beri ABD ile planladıklarını söylemişti. Çavuşoğlu'nun bu açıklaması ve ABD'nin operasyon başladıktan sonra Türkiye'yi tehdit etmeye başlaması akıllara Saddam Hüseyin'in Kuveyt'e sokulmasını getiriyor.
ABD dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin'i Kuveyt'i işgale teşvik etmiş, ABD'ye güvenerek işgal ettiği Kuveyt'i 19. il ilan eden Saddam büyük bir şok yaşamıştı.
Kendisini Kuveyt'e sokan ABD tarafından işgalci ilan edilen Saddam tüm dünyanın hedefi haline getirilmişti. Saddam'a oynanan Kuveyt oyunu ABD'nin 1. Körfez harekatına zemin hazırlamış ve Irak ve bölge için bugünkü kaos ve gözyaşı dönemine ilk adımı atmıştı. Şimdi benzer bir oyunun Cerablus operasyonuyla Türkiye'ye oynanmasından endişe ediliyor.
Türkiye, PYD ile ateşkes mi ilan etti?
Bu arada Türkiye'yi tehdit eden ABD bölgede terör örgütü PKK'nın uzantısı PYD ile birlikte hareket etmeye devam ediyor. Münbiç'te en az 3 Amerikan askeri terör örgütü PYD saflarında çatışırken öldürüldü. Ölen ABD askerlerinin isimlerinin Jordaan Andrew, Well Savage ve Levi Jonson olduğu açıklandı. Levi Jonson adlı ABD askerinin Yahudi asıllı olması dikkat çekti. Bu gelişme üzerine ABD sürpriz bir adım attı.
ABD Merkez Komutanlık Sözcüsü Albay John Thomas, "Suriye'de IŞİD tehdidine odaklanmak için Türkler ve Kürt grupların (PYD/YPG) çatışmayı durdurma noktasında teminat verdiğini" öne sürdü.
Bu iddianın, ABD'li 3 askerin Münbiç'te PKK saflarında çatışırken öldürülmesinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti. Bu gelişme bölgede ateşkes ilan edildiği şeklinde değerlendiriliyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın toplantısında 'Türk ordusu ile, IŞİD'e karşı mücadele eden öteki gruplar arasında gece boyunca çatışma çıkmamasını olumlu karşılıyoruz' dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de son 12-18 saat aralığında TSK ile Kürt gruplar arasında çatışma yaşanmadığını ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Kirby, 'Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında çatışma olması IŞİD'e karşı mücadeleye yarar sağlamaz' diye konuştu.
Kirby, ABD Savunma Bakanlığı yetkililerinin Suriyeli Kürt grupları barındıran YPG'nin Fırat Nehri'nin doğusuna çekildikleri bilgisini verdiklerini de belirterek 'Kürt güçler Fırat Nehri'nin doğusuna geçti. Türkiye'nin ne yapacağına ilişkin bir şey söyleyemem.
Ancak, Türkiye'nin o bölgedeki harekâtının planlandığı gibi sınırın belirli bir bölümünün korunması için yapıldığını gördük ve bunu oldukça yapıcı buluyoruz' dedi.
ABD'nin sinsi planı
Önceki gün New York Times gazetesi Amerikan yönetiminin bölgede ikili oynadığını yazmıştı. Gazetenin haberinde, "Suriye'nin Cerablus kasabasını terör örgütü IŞİD'den alan Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üstü kapalı CIA tarafından ve terör örgütü YPG'nin başını çektiği Demokratik Suriye Güçleri (DSG) de Pentagon tarafından destekleniyor" ifadeleri yer aldı.
Bu duruma dair yapılan değerlendirmelere göre ABD bölgedeki tüm grupları perde gerisinden destekleyerek çatışmayı ve kaosu derinleştirmek istiyor.
Türkiye'nin birlikte hareket ettiği ÖSO'nun aslında CIA tarafından ,karşı taraftaki PYD'nin de Pentagon tarafından desteklendiğinin açıklanması bu kirli planı ortaya koyuyor.
Türkiye'nin ABD onayının ardından Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Cerablus'a başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı devam ediyor. Askeri hareketlilik Münbiç yönüne kayarken Cerablus'tan saldırı haberi geldi. Cerablus'un batısında teröristlerce atılan bir roket tankımıza isabet etti, 3 askerimiz yaralandı.
Yaralanan askerlerden birinin Yarbay rütbesindeki Özel Kuvvetler Tabur Komutanı olduğu öğrenilirken, yaralı askerler Gaziantep'teki hastanelere sevk edildi. Operasyonla ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) bir açıklama yapıldı.
Harekatın, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde yer alan "Meşru Müdafaa Hakkı" ile BM'nin DAEŞ'le mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, "Sivil halkın zarar görmemesi için azami özen gösterilen söz konusu harekatın 7'nci gününde (30 Ağustos 2016), 20.20 - 21.00 saatleri arasında Suriye Kulliyah bölgesinde icra edilen hava harekatı sonucunda tespit ve teyit edilen terörist hedefleri tam isabetle vurulmuş ve imha edilmiştir" denildi.
Önce destek şimdi tehdit
Operasyon sürerken sözde stratejik ortak ABD'nin tavrı da dikkat çekiyor. Suriye krizinin başından bu yana Türkiye'yi Suriye'ye sokmak isteyen ABD, Türk askerinin Cerablus'a girmesine de destek vermişti.
Operasyonun başladığı gün Ankara'ya gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin operasyon başlatmasına açık destek vermişti. Ancak ABD'nin tavrı Türkiye, Suriye topraklarına adım attıktan sonra değişti. Washington yönetimi her kademeden yaptığı açıklamalarla Türkiye'yi uyarmaya ve tehdit etmeye başladı.
Amerikalılar Türkiye'den bölgedeki müttefikleri YPG-PYD'yi vurmamasını istiyor. Ankara'ya bu yönde uyarı üstüne uyarı gönderen ABD, uyarılarının dozunu artırdı ve tehdit düzeyine çıkardı. Bu konuda son açıklama ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'den geldi. Carter, "Hem SDG hem YPG ile mutabakatımız YPG'nin Münbiç operasyonu sonrasında Fırat'ın doğusuna çekilmesiydi ve çekiliyorlar.
Doğal olarak bu durum onları Cerablus bölgesine inen Türk güçlerinden ayıracak ve Türk güçlerinin oldukları yerde kalmalarını sağlayacak. İki tarafın birbiriyle karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Birbirleriyle tarihi farklılıkları bulunduğunu da anlıyoruz. Ancak Amerikan çıkarları gayet açıktır. Tıpkı onların istediği gibi IŞİD ile mücadele istiyoruz. Herkese de 'Gelin önceliklerimizi koruyalım' diyoruz ve çatışma ihtimalini azaltmak için yardımcı oluyoruz" dedi.
Hani ABD ile birlikte planlamıştık?
Oysa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Cerablus operasyonunu başından beri ABD ile planladıklarını söylemişti. Çavuşoğlu'nun bu açıklaması ve ABD'nin operasyon başladıktan sonra Türkiye'yi tehdit etmeye başlaması akıllara Saddam Hüseyin'in Kuveyt'e sokulmasını getiriyor.
ABD dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin'i Kuveyt'i işgale teşvik etmiş, ABD'ye güvenerek işgal ettiği Kuveyt'i 19. il ilan eden Saddam büyük bir şok yaşamıştı.
Kendisini Kuveyt'e sokan ABD tarafından işgalci ilan edilen Saddam tüm dünyanın hedefi haline getirilmişti. Saddam'a oynanan Kuveyt oyunu ABD'nin 1. Körfez harekatına zemin hazırlamış ve Irak ve bölge için bugünkü kaos ve gözyaşı dönemine ilk adımı atmıştı. Şimdi benzer bir oyunun Cerablus operasyonuyla Türkiye'ye oynanmasından endişe ediliyor.
Türkiye, PYD ile ateşkes mi ilan etti?
Bu arada Türkiye'yi tehdit eden ABD bölgede terör örgütü PKK'nın uzantısı PYD ile birlikte hareket etmeye devam ediyor. Münbiç'te en az 3 Amerikan askeri terör örgütü PYD saflarında çatışırken öldürüldü. Ölen ABD askerlerinin isimlerinin Jordaan Andrew, Well Savage ve Levi Jonson olduğu açıklandı. Levi Jonson adlı ABD askerinin Yahudi asıllı olması dikkat çekti. Bu gelişme üzerine ABD sürpriz bir adım attı.
ABD Merkez Komutanlık Sözcüsü Albay John Thomas, "Suriye'de IŞİD tehdidine odaklanmak için Türkler ve Kürt grupların (PYD/YPG) çatışmayı durdurma noktasında teminat verdiğini" öne sürdü.
Bu iddianın, ABD'li 3 askerin Münbiç'te PKK saflarında çatışırken öldürülmesinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti. Bu gelişme bölgede ateşkes ilan edildiği şeklinde değerlendiriliyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın toplantısında 'Türk ordusu ile, IŞİD'e karşı mücadele eden öteki gruplar arasında gece boyunca çatışma çıkmamasını olumlu karşılıyoruz' dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de son 12-18 saat aralığında TSK ile Kürt gruplar arasında çatışma yaşanmadığını ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Kirby, 'Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında çatışma olması IŞİD'e karşı mücadeleye yarar sağlamaz' diye konuştu.
Kirby, ABD Savunma Bakanlığı yetkililerinin Suriyeli Kürt grupları barındıran YPG'nin Fırat Nehri'nin doğusuna çekildikleri bilgisini verdiklerini de belirterek 'Kürt güçler Fırat Nehri'nin doğusuna geçti. Türkiye'nin ne yapacağına ilişkin bir şey söyleyemem.
Ancak, Türkiye'nin o bölgedeki harekâtının planlandığı gibi sınırın belirli bir bölümünün korunması için yapıldığını gördük ve bunu oldukça yapıcı buluyoruz' dedi.
ABD'nin sinsi planı
Önceki gün New York Times gazetesi Amerikan yönetiminin bölgede ikili oynadığını yazmıştı. Gazetenin haberinde, "Suriye'nin Cerablus kasabasını terör örgütü IŞİD'den alan Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üstü kapalı CIA tarafından ve terör örgütü YPG'nin başını çektiği Demokratik Suriye Güçleri (DSG) de Pentagon tarafından destekleniyor" ifadeleri yer aldı.
Bu duruma dair yapılan değerlendirmelere göre ABD bölgedeki tüm grupları perde gerisinden destekleyerek çatışmayı ve kaosu derinleştirmek istiyor.
Türkiye'nin birlikte hareket ettiği ÖSO'nun aslında CIA tarafından ,karşı taraftaki PYD'nin de Pentagon tarafından desteklendiğinin açıklanması bu kirli planı ortaya koyuyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.