AB Siyaset ve Güvenlik Komitesi (COPS), Brüksel'de büyükelçiler düzeyinde yapacağı toplantıda, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda Türkiye ile varılan uzlaşmayı değerlendirecek.
Askeri kimlik arayışları çerçevesinde, 2003 yılına kadar 60 bin askerlik bir "Acil Müdahale Gücü" oluşturmak isteyen AB, bir "Siyaset ve Güvenlik Komitesi" (COPS) ile üye ülkelerin genelkurmay başkanlarından oluşan bir "Askeri Komite" ve "Avrupa Genelkurmay Başkanlığı" (EME) kurmuştu. AB, oluşturacağı askeri kimlik çerçevesinde, özellikle eksikliğinifark ettiği planlama, istihbarat ve yüksek teknoloji alanlarında NATO'nun imkan ve yeteneklerini kullanmak istiyor, ancak bunu yaparken, Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerini karar mekanizmasından dışlıyor. Ankara, bu olumsuz yaklaşım nedeniyle, AB ile NATO arasındaki işbirliği arayışlarında, ulusal menfaatlerini ön plana çıkaran bir tavır sergiliyor.
AB'nin NATO ile bir uzlaşma metni imzalayarak, ittifakın imkan ve yeteneklerinden "otomatik olarak" yararlanması için, tüm NATO ülkelerinin onayı gerekiyor. Türkiye, bunu reddediyor ve AB'nin NATO imkan ve yeteneklerini kullanması için, "her seferinde" üyelerden onay istemesi gerektiğini belirtiyor.
AGSP konusunda, Ankara ile varılan uzlaşmanın ayrıntılarını henüz bilmediklerini belirten AB diplomatları, 6-7 Aralık'ta Brüksel'de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı öncesinde, COPS düzeyinde durum değerlendirmesi yapılacağını, özellikle Yunanistan'ın tavrının ve Atina'nın itirazları olup olmadığının "gözlemleneceğini" ifade ettiler.
Askeri kimlik arayışları çerçevesinde, 2003 yılına kadar 60 bin askerlik bir "Acil Müdahale Gücü" oluşturmak isteyen AB, bir "Siyaset ve Güvenlik Komitesi" (COPS) ile üye ülkelerin genelkurmay başkanlarından oluşan bir "Askeri Komite" ve "Avrupa Genelkurmay Başkanlığı" (EME) kurmuştu. AB, oluşturacağı askeri kimlik çerçevesinde, özellikle eksikliğinifark ettiği planlama, istihbarat ve yüksek teknoloji alanlarında NATO'nun imkan ve yeteneklerini kullanmak istiyor, ancak bunu yaparken, Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerini karar mekanizmasından dışlıyor. Ankara, bu olumsuz yaklaşım nedeniyle, AB ile NATO arasındaki işbirliği arayışlarında, ulusal menfaatlerini ön plana çıkaran bir tavır sergiliyor.
AB'nin NATO ile bir uzlaşma metni imzalayarak, ittifakın imkan ve yeteneklerinden "otomatik olarak" yararlanması için, tüm NATO ülkelerinin onayı gerekiyor. Türkiye, bunu reddediyor ve AB'nin NATO imkan ve yeteneklerini kullanması için, "her seferinde" üyelerden onay istemesi gerektiğini belirtiyor.
AGSP konusunda, Ankara ile varılan uzlaşmanın ayrıntılarını henüz bilmediklerini belirten AB diplomatları, 6-7 Aralık'ta Brüksel'de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı öncesinde, COPS düzeyinde durum değerlendirmesi yapılacağını, özellikle Yunanistan'ın tavrının ve Atina'nın itirazları olup olmadığının "gözlemleneceğini" ifade ettiler.