AB'de yeni gelişmeler (2. devre başlıyor) - 14

Türk basınından

zehirli "inciler"

1 - Mahkum bir toplantıda Türkiye "AB sürecinde kültür, kimlik ve din" adlı konferansta (Gaz. ve Yaz. V) şu konuşmalar geçiyor: Abant Platformunun Bilimsel Başkanı Prof. Niyazi Öktem: "Ekümenik Fener Patrikhanesi Ekümenik Bartholomeos Hazretlerinin Fransa Metropolitini kürsüye davet ediyorum." Bu sözlerle bir metropoliti söze davet etti.

2 - Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi (Sosyalist fikirli) Prof. Ahmet İnsel: "Türkiye'de hala İstanbul'un fethini kutlayanlar var. Böyle gariplik ve tuhaf şeyler olmuyor mu?"

Not: Hepimiz Bizans'ın çocuklarıyız diyen Chirac parayla onları destekliyor!

3 - Mustafa Akyol Referans gazetesinde şunları yazıyor: "Türkiye Kürtlere asimilasyon yaptığını kabul etmelidir. Mesela dil asimilasyonu. Bunun çözümlenmesi şart."

Avrupa İslam'dan

çok korkuyor

Avrupalı İlim adamlarından Prof. Rouchuts: "Yahudi ve Hıristiyan kimlikli Avrupa İslam'dan çok korkuyor. Kiliseler ve Hıristiyanlık zayıflıyor. İslam ise hızla genişliyor! Müslüman nüfus hızla artıyor. Hıristiyanlıktan oluşan boşluğu Müslümanlar dolduruyor! Avrupa'nın gerçeği aslında budur! Kendi dinlerinin yetersizliğinden ve zayıflamasından korkuyorlar.

Paris Kürt

enstitüsünün ilanları

Leyla Zana ve ona yakın DEP'lilerin Amerikan Herald Tribune ve Le Monde gazetesine verdikleri ilanlar ortalığı karıştırdı. Türkiye'yi bölme amaçlarını bir kez daha otaya koydular bu hareketleriyle. Bunun hakkında Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin "büyük bir talihsizlik" dedi!

Gazete ilanında aynen şunlar mevcuttu: "Ankara'nın 'Kıbrıs' için istediği haklar Kürtlere de aynen tanınsın." Eskiden fikir suçlusu sayılan ve hapisten erken çıkarılan bu DEP'liler sonunda gizli maksatlarını açıklamış oldular. İsteklerinde:

1 - Azınlık olarak muamele görmeleri,

2 - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğu gibi Güneydoğu Türkiye Kürt Cumhuriyeti kurmayı istemektedirler,

3 - Bunu isteyenler Türkiye'de 20 milyon Kürt var diyorlar, halbuki ise ABD'deki Etnologi Que Data Of Languages Of The World hazırladığı rapora göre Türkiye'de Kürt nüfusun sayısı 5.852.000 kadar olduğu, bunun da yaklaşık olarak ülke nüfusunun % 8'i kadar olduğu bildirmektedir. Ama madem ki Leyla Zana 20 milyon diyor o zaman Güneydoğu yetmez!

4 - Demek ki Leyla Zana AB'ye girmek için Ankara'dan ötesini Kürdistan yapmak istemektedir!

5 - Hapiste biraz akıllandıkları zannediliyordu. Ama şimdi durumun bunun tersi olduğu görülmektedir. Şimdi de AB'den medet umuyorlar. Zaten tüm hayatları boyunca onlar AB'den destek almıyorlar mıydı? Bakın AB'den her gelen ya Diyarbakır'a ya da Kürdistan'a gideceğim demiyor mu! Ve üstelik bunu basın toplantısında adeta bizimle alay ederek yapmıyor mu! İşte AB'nin Parlamento Başkanı Borrhel de böyle yağmadı mı? Sonra gaflet içinde olan bizim bazı eski idarecilerimizden biri AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer dememiş miydi?

6 - İstedikleri arasında:

a - Anayasamızda Kürt halkının ayrı bir etnik yapı şeklinde tanınmasını,

b - PKK'ya genel af çıkarılmasını,

c - Kürt Enstitüsünün kurulmasını,

d - AB ile Türkiye'nin olağanüstü desteğiyle Güneydoğu'nun kalkınmasının gerçekleştirilmesini,

e - Dışarıdan Türkiye'ye 3 milyon Kürtün alınmasını ve yerleştirilmesini,

f - Güneydoğu'da PKK tarafından yıkılan 3.400 kadar köyün Devlet eliyle tekrar yapılaştırılmasını,

g - Sonunda da herhalde SElF determinasyonla zaten ağızlarında sakız olan

Güneydoğu kürdistanın kurulmasını, neredeyse alenen istemektedirler.

Tüm bunlara da barış için gerekli diyorlar ve AB'ye girmek için bunların yağılması şart diyorlar.

Kürtlere özerlik

istemi ortalığı karıştırdı

Yabancı gazetelere verilen ilan Türk kamuoyunda bomba gibi patladı. Bu ilanla Türkiye'deki tüm dengeler bozulmak istenmektedir. Bunlar arasında:

A - Lozan antlaşmasına aykırı hareket edilmesi istenmektedir. Çünkü bu antlaşmada Müslümanlar azınlık sayılmamaktadır.

B - Bu ilanın çıkması aslında tam olarak planlı ve programlı olduğu düşünülmektedir. 17 Aralık'ta müzakere tarihinin verilmesinden tam bir hafta önce hem de yabancı basında ilan bütün açıklığıyla yayınlanmış olmaktadır.

C - İlanda DEP'lilerin isimleri mevcuttur. Bunun yanında ilanda alenen "özerklik" istenmektedir. Ama DEP'liler yazılı açıklama yaparak özerklik formülünü uygun bulmadıklarını çünkü koşulların ona elverişli olmadığını, ilan ettiler. Demek ilerde bu koşullar yerine gelince o zaman özerklik istenecektir! Üstelik bu durumda medya suçlanmakta; medyanın kaotik bir ortam oluşturmak istediğini de ilave etmektedirler! Bu açıklamada (Medyanın bildirdiğine göre) Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Selim Sadak imzaları da var.