Globalleşme adı altında dünyada ortak bir kültür oluşturulmaya çalışılıyor. Görünen yüzüyle ABD'nin o muhteşem(!) demokrasi anlayışı, Hollywood'un yaymaya çalıştığı Amerikan rüyası ve son teknolojinin nimetleri(?) dünyada her insan tarafından doya doya yaşanacak ve mutlu(?) bir dünya olacak. İşin görünen yüzüyle cazibeli olan bu anlayışın, madalyonun diğer tarafını çevirdiğimizde hiç de öyle olmadığını görüyoruz.
Bir farenin uyuyan bir insanın kulağını nasıl kemirdiğini veya sivrisineğin bir insanın kanını nasıl emdiğini merak ettiniz mi? Fare önce kulağı uyuşturan bir salgı salgılıyor ve kulak uyuştukça hissettirmeden kemirmeye başlıyor. Sabah kalktığınızda kulağınızın özellikle kıkırdak bölümünden bir parçanın eksildiğini görebilirsiniz. Sivrisinek ise hortumunu sokmadan önce yine salgısıyla o bölgeyi uyuşturuyor ve kanınızı size hissettirmeden emiyor. Kaşıntıyı, sivrisinek işini bitirdikten sonra hissediyorsunuz.
Bu misalleri niçin anlatıyorum? Tabiata ve olaylara farklı bir gözle baktığımızda o kadar büyük hikmetler ve dersler var ki, anlayabilene.
ABD demokrasi getiriyorum diye Irak'ta binlerce sivil erkeği, kadını, çocuğu, bebeği gözünü kırpmadan katletti. Bu da yetmedi, yine demokrasi getiriyorum diye oradaki genç kızlara, kadınlara ve hatta -bütün dünya şahittir- erkeklere bile tecavüz etti.
Nasıl bir demokrasi getirme ki misket bombası kullanıldı. Bilmiyorum misket bombasını bilir misiniz? Bomba uçaktan atıldıktan sonra havada ufak parçalara ayrılır ve bu parçacıklar düştüğü yeri alan taraması yaparak yok eder. Tabii ki bu bölgede kadın, bebek varmış bunu ayırt etmeden. Bir Iraklı bacımızın yazdığı şiirde ifade ettiği gibi "gökten demokrasi yağıyor".
ABD'nin Irak'a giriş nedeni kitle imha silahları. Yani kitleleri tehdit eden, yok eden silahlar var diye bu bölgeyi bombaladı ve binlerce insanı yok etti. Hedefteki adam Saddam Hüseyin. Saklandığı sığınakları CIA' nin yaptığını bilmeyen yok. Hollywood filmlerinde olduğu gibi bir operasyonla Saddam yakalanabilirdi, ama bunu yapmadı. Çünkü maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmekti. Demokrasi adı altında bir millet hedef alındı, olmayan kitle imha silahları bahane edilerek hiçbir direniş göstermemsine rağmen binlerce masum sivil katledildi.
Aynı demokrasi zamanında ABD kıtasına getirilmişti; Aztek ve Maya medeniyetleri komple yok edildi. Somali'ye getirildi; hala toplu mezarlar bulunuyor. Afganistan'a getirildi; günlerce havadan rastgele bombalandı ve Irak'ta gördüğümüz manzaralar aynen yaşandı. Yıllarca ABD'nin desteğiyle Filistin topraklarına getirilmeye çalışıldı; yine masum insanlar öldürülerek, taş atan insanların üzerine tankla yürüyerek ve hatta füze atarak, biyolojik silah kullanarak, medyanın gözü önünde kol ve bacak kırarak, buranın yerlisi olan masum insanlar yerlerinden yurtlarından kovularak.
Görünen o ki ABD şimdi bu demokrasiyi(!) önce İran'a arkasından da Suriye'ye getirmeyi planlıyor. Şimdiden bunun sinyallerini vermeye başladı.
Bir farenin uyuyan bir insanın kulağını nasıl kemirdiğini veya sivrisineğin bir insanın kanını nasıl emdiğini merak ettiniz mi? Fare önce kulağı uyuşturan bir salgı salgılıyor ve kulak uyuştukça hissettirmeden kemirmeye başlıyor. Sabah kalktığınızda kulağınızın özellikle kıkırdak bölümünden bir parçanın eksildiğini görebilirsiniz. Sivrisinek ise hortumunu sokmadan önce yine salgısıyla o bölgeyi uyuşturuyor ve kanınızı size hissettirmeden emiyor. Kaşıntıyı, sivrisinek işini bitirdikten sonra hissediyorsunuz.
Bu misalleri niçin anlatıyorum? Tabiata ve olaylara farklı bir gözle baktığımızda o kadar büyük hikmetler ve dersler var ki, anlayabilene.
ABD demokrasi getiriyorum diye Irak'ta binlerce sivil erkeği, kadını, çocuğu, bebeği gözünü kırpmadan katletti. Bu da yetmedi, yine demokrasi getiriyorum diye oradaki genç kızlara, kadınlara ve hatta -bütün dünya şahittir- erkeklere bile tecavüz etti.
Nasıl bir demokrasi getirme ki misket bombası kullanıldı. Bilmiyorum misket bombasını bilir misiniz? Bomba uçaktan atıldıktan sonra havada ufak parçalara ayrılır ve bu parçacıklar düştüğü yeri alan taraması yaparak yok eder. Tabii ki bu bölgede kadın, bebek varmış bunu ayırt etmeden. Bir Iraklı bacımızın yazdığı şiirde ifade ettiği gibi "gökten demokrasi yağıyor".
ABD'nin Irak'a giriş nedeni kitle imha silahları. Yani kitleleri tehdit eden, yok eden silahlar var diye bu bölgeyi bombaladı ve binlerce insanı yok etti. Hedefteki adam Saddam Hüseyin. Saklandığı sığınakları CIA' nin yaptığını bilmeyen yok. Hollywood filmlerinde olduğu gibi bir operasyonla Saddam yakalanabilirdi, ama bunu yapmadı. Çünkü maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmekti. Demokrasi adı altında bir millet hedef alındı, olmayan kitle imha silahları bahane edilerek hiçbir direniş göstermemsine rağmen binlerce masum sivil katledildi.
Aynı demokrasi zamanında ABD kıtasına getirilmişti; Aztek ve Maya medeniyetleri komple yok edildi. Somali'ye getirildi; hala toplu mezarlar bulunuyor. Afganistan'a getirildi; günlerce havadan rastgele bombalandı ve Irak'ta gördüğümüz manzaralar aynen yaşandı. Yıllarca ABD'nin desteğiyle Filistin topraklarına getirilmeye çalışıldı; yine masum insanlar öldürülerek, taş atan insanların üzerine tankla yürüyerek ve hatta füze atarak, biyolojik silah kullanarak, medyanın gözü önünde kol ve bacak kırarak, buranın yerlisi olan masum insanlar yerlerinden yurtlarından kovularak.
Görünen o ki ABD şimdi bu demokrasiyi(!) önce İran'a arkasından da Suriye'ye getirmeyi planlıyor. Şimdiden bunun sinyallerini vermeye başladı.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024