Îlahî emirleri eda etmeye, omuzlarına yüklenen vazifeleri tamamen yerine getirmeye niyetlen ve kendini o yola koy... Muvaffak olman için de Allah'a yalvar maya başla...Îlk fırsatta kalb düşmanma karşı bir savaş aç... Sakın bu yolda nefsinden emir alma... Zaten, savaşacağın şeylerden biri de nefistir... O da kalbin en büyük düşmanı olduğuna göre, ondan ne gibi bir emir alabilirsin ki...Ona karşı harb açtıktan sonra, elin tetikte olsun... Ondan hiç emin olma. Zayıf anım yakaladığı dakikada, boynunu sıkar... Silahını çevirdiği an, seni kalbinden, can evinden vurur; öldürür...Seni mahvedecek kalb düşmanlarından biri de şeytandır.- "Muhakkak şeytan, insan için açıktan bir düşmandır..." (12/5)Buyrulurken, elbette o şeytanın düşmanlığını kabul etmen gerekir... Onun hilesi çoktur. Onunla baş edilmesi de hayli güçtür. Ama sakın azmin kırılmasın...Hiç korkma, Allah-ü Taala bir şeyin zararını haber verdikten sonra, ondan kurtuluş yollarını da haber verir... Çünkü o, kullarına şefkatlidir. İlmi ve şefkati olan Rabbimizin gücü ve kuvveti de vardır... Sen onun yolunda olursan; nasıl sana, savaşacağın düşman için başarı yollarını öğretmez... Sen ki, en şerefli mahluksun; nasıl emrine asker vermez... Onun askeri mi yok dersin?... Halbuki :- "Yerin ve semaların askerleri onun emrindedir..." (48/4)Durum bu olunca, şeytandan nasıl korkarsın? Onunla savaşmaktan niçin kaçarsın?...Şu andan itibaren, sana düşen vazife, Hakka sığınmak... Ve... Ondan gelecek yardıma hak kazanmaktır... Onun yardımı sana geldikten sonra, şeytanın sana zararı dokunmaz... Sonra, nefsin tuzağına düşmekten kurtulursun... Sakın nefsin şerrini az bilme... O da şeytan gibi, daima sana kötü yolları gösterir. Bunu da şu Ayet-i Kerime bize haber vermektedir:- "Muhakkak nefis, bütün gücüyle kötülüğü emreder ve benimsetmeye çalışır..." (12/53)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.