Gündem Sayın Erdoğan'ın Roma'ya gitmesi, ABD başkanı ile görüşmesi, görüşme süreci ve ardından 100 devlet başkanının katıldığı Glasgow'daki 'iklim zirvesine' gitmeden dönmesi.
Yandaş medya her zamanki gibi Erdoğan-Biden görüşmesini zafer edasıyla verdi. Muhalefet görüşmenin sürecine takıldı. MHP, 'bütün varlığımızla Erdoğan'ın yanındayız' dedi.
Ortak akıl sahipleri ise Glasgow ziyaretinin iptali üzerinden Sayın Erdoğan'ın sırf ABD Başkanı ile görüşmek için Roma'ya gittiği şeklinde yorumladı.
Gerçi Sayın Erdoğan: "Taleplerimiz yerine getirilmeyince Glasgow'a gitmekten vazgeçtik. Bu sadece kendi güvenliğimizle ilgili değil, ülkemizin itibarıyla da ilgili bir meseleydi' dedi ama 'Putin hariç bütün 100 devlet başkanının katıldığı bir toplantıda bizim cumhurbaşkanımız hangi güvenlik tehdidini gördü ve bu tehditlere karşı hangi taleplerimiz yerine getirilmedi, sorusunun cevabı da merak uyandırdı.
Roma'ya dönelim. Bir çok devlet başkanı başbakanı ile görüşen Sayın Erdoğan ve ekibi bir çok değerlendirmelerde bulundular. Ya sonuç? Sonuç yok!
S-400'ler için sonuç yok.
F-35'ler için sonuç yok.
F-16'lar için sonuç yok.
1,4 milyar doların akıbeti meçhul.
PKK-PYG yapılanması için üzüntü, Dedeağaç'taki askeri yığınak için de endişelerimiz dile getirildi.
Sayın Erdoğan, ABD Başkanına; "Suriye'de bulunan terör örgütleri PKK/PYD'nin Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine üzüntümüzü ilettik" dedi.
Başka?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gerek benim 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' kitabımı, gerekse 'Türkiye'nin Yeşil Kalkınma Devrimi' kitabını Sayın Biden'a hediye ettim. Biden'a 'Biliyorsun ben de çevreciyim' dedim."
Ve Dedeağaç! BTP Lideri Hüseyin Baş aylardır, sınırımıza 50 kilometre ötede yapılan askeri sığınağa dikkat çekiyor, ABD'nin bölgeye gönderdiği 400 tankı, binlerce askerini sorguluyordu.
En son, 'hangi işgalin arifesindeyiz ben fazlaca merak ediyorum" sorusunu soran ve 'sığınmacılar üzerinden çıkarılabilecek bir karmaşadan sonra ABD'nin sınırımıza yığdığı tankların içeri girmeyeceği ne malum' şeklinde olası planı deşifre ediyordu.
Sayın Baş'ın bu endişesini siyasiler duymasa da bazı medya mensupları duymuş olacak ki, Roma dönüşü konuyu Sayın Erdoğan'a sordular.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sayın Biden'a da Macron'a da bu konuyu söyledik. Dedik ki bu Dedeağaç olayı nedir? Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor" cevabını verdi.
Benim rahatsızlığım ise devlet ve milletimize yönelik siyasi, askeri, hukuki ve ekonomik saldırıların merkezi olan ABD'ye sadece ve sadece 'endişe ve üzüntü' iletmek boyutunda kalmamızdır. Benim bildiğim teröre destek verenlere, ülkemizi tehdit edenlere üzüntü değil hadlari bildirilir.
Sayın Erdoğan, Türkiye'ye döndükten sonra: "Eğer karşımızda bir terör örgütü olan PKK/PYD/YPG varsa, ne gerekiyorsa biz bunu yaparız. Bundan da taviz vermeyiz" açıklamasını yaptı.
Bu açıklama Roma'da, Biden'in gözlerinin içine bakarak yapılamaz mıydı? Sayın Bahçeli'ye göre yapılamazdı.
Geçtiğimiz ay, ABD'nin 'Ülkü Ocakları' kararı için Amerika kıtasını haritandan silmeye kalkan, Suriye'deki gelişmeler için "bunların dost olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Terörle mücadelemizin önüne kim bariyer dikiyorsa, kim hendek kazıyorsa işte onlar Türklüğün varlığına kuyu kazan, Anadolu'dan çıkarılmamızın düşünü kuranlardır. Alayına direnmek boynumuzun borcudur" diyen Devlet Bahçeli dünkü parti gurup toplantısında aynen şu cümleleri kurdu;
"Türkiye ile ABD arasında köprülerin atılması iki ülkenin aleyhinedir. Ortak akılla sorunların çözümü mümkündür. Müttefiklik yalnızca lafta kalacak, yalnızca zirve toplantılarında hatırlanacak bir ilişki değildir. İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari diyalogların artırılması sevsek de sevmesek de herkesin çıkarına uygundur."
Sayın Bahçeli'nin, 'alayına' saydığı gün AKP'nin iki numaralı ismi Numan kurtulmuş ne diyordu?
"Hiçbir Amerikan yönetimi, Türkiye'deki muhataplarını, kim olursa olsun koparacak, atacak noktaya gelmez, gelemez. Biz de bu açıdan koparıp, atacak değiliz. Çifte standartlar olmamasını söylüyoruz".
Biz ne diyoruz? 'Ne Ab, ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye'.
Macron
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Roma'da gerçekleşen görüşmesinin detaylarını İtalya dönüşü anlattı.
Erdoğan, Yunanistan'ın Rafale uçak alması konusunda Macron'u uyardığını ve "Bak seni aldatıyorlar. Bunların parası falan yok" dediğini aktardı.
Macron, 'Siz parasını bile verdiğiniz S-400'leri kullanamıyorsunuz. Yunanistan parasını vermezse bile kullanabiliyor' deseydi, ne cevap verilirdi?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024