Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış

COVİD-19 küresel salgını nedeniyle birçok kanunda değişiklin içeren 62 maddelik torba kanun Meclis'e sunuldu. 

Kanunun ilk olarak genel gerekesine baktığınızda; "Tamam işte Türkiye, Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modelini, Sosyal Devlet Milli Devlet tezini uygulama kararı almış. Meclis'te bu konuda bir kanun çıkıyor, Türkiye, COVİD-19 nedeniyle ekonomik kurutuluş savaşını ancak bu Model'le verebilir" diye umuyorsunuz. 

Zira Kanun taslağında genel gerekesinin ilk cümlesinde şu yazılı; 'COVID-19 salgınının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülkemizde ve dünya genelinde sosyal ve ekonomik hayata ilişkin birtakım tedbirler alınmaktadır…' 

Detaylarına baktığımızda mücbir sebep gerekçe gösterilerek şu kanunda şu tedbirleri aldık, bu kanunda şu kolaylığı sağladık, birçok hizmet e-devlet üzerinden uzaktan erişimle yapılabilecek vs. hükümlerden tutun da borçların ertelenmesine, işten çıkarma yasağına, işverenin ücretsiz işten çıkarma yetkisine vs. birçok alanda belediyelere, bankalara, kurumlara ve vatandaşa COVID-19'un ekonomik sonuçları ile ilgili tedbirler getiriliyor. Bu konularda Cumhurbaşkanına geniş yetkiler getiriyor.  

Bu tedbirlerle ancak COVID-19'a yara bandı yapıştırırsınız

COVID-19 salgını küresel bir salgındır. Süper güç olarak adlandırılan ekonomileri bile kökünden sarsmıştır. Dünya seferber olmuş aylardır koronavirüsün aşı ve serumunu bulmaya çalışıyor. Ben buldum deyip yara bandını gösterebilir misiniz? Bu salgına karşı tıbbi çözüm bir buluşla olacaktır. Ekonomik ve sosyal etkilerine çözüm de aynıdır. Türkiye'de bu salgının sosyal ve ekonomik hayata ilişkin etkilerinin azaltılması yara bandı nispetinde tedbirlerle asla mümkün olmaz. Bu da ancak aynı öneme haiz bir buluş, bir keşif, bir tezle olacaktır. Bu tezin adı da; Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modelidir. Sosyal Devlet Milli Devlet tezleridir. 

Bu tezlerle değil salgının ekonomik ve sosyal etkilerini sona erdirmek, ekonomimize bulaşmış olan kapitalizm virüsünü de kökünden ortadan kaldırıp Türkiye'yi dünyanın en güçlü ekonomisi haline getirebiliriz. Çünkü; COVID-19 salgını; 

yerli tohumun, 

tarım ve hayvancılığın, 

yeraltı ve yerüstü kaynaklarının, 

milli paranın, 

vatandaşlık maaşının, 

stratejik kurumların bir ülke için ne kadar hayati öneme haiz olduğunu herkese öğretmiştir. Aksi görüşteki herkesi adeta susturmuştur. Bunların hepsi de Sayın Baş'ın tezinin olmazsa olmaz projeleridir. Türkiye bu tezi uygulamış olsaydı COVID-19 salgınının ekonomik ve sosyal etkilerine karşı şimdi bağışıklık sistemi çok güçlü ve dimdik ayakta olurdu. 

Ancak hâlâ geç kalmış değiliz. Umarız kanun taslağı bu haliyle yasalaşmadan sayın vekillerimiz bu konuda gerekli adımları atarlar. Zira bunun dışındaki tüm tedbirler COVID-19'u yara bandı ile durdurmaya çalışmak olur.