Türkiye, ABD'li yetkililerin "Türkiye süper güçtür" yutturmacısıyla oyalanmaya devam ederken, uluslar arası arenada etkinliğini her geçen gün kaybediyor.Tabii yanlış anlamayın, etkinlik derken ABD adına olandan değil, Türk milleti adına etkinlikten bahsediyorum.Yoksa ABD'ye ve İsrail'e taşeronlukta elimize su dökecek yok.Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çin'e ziyaret yapıyor, bakıyoruz hemen ardından Çin, Doğu Türkistanlı kardeşlerimize kıyım yapıyor.Yüzlerce ölü binlerce yaralı, binlerce tutuklu...Normal şartlar altında bu düzeyde bir ziyaret yapıldığında, bir ülke, kıyım yapacağı varsa da hemen vazgeçer.Ama ilginçtir ki bizimkilerin ziyaretlerinde hep tersi oluyor.Hatırlayalım, İsrail'in Gazze saldırıları da İsrail Başbakanı'nın Ankara ziyaretinden hemen sonra olmamış mıydı?Sadece yeniçeri elbiseleriyle dünyaya korku salan koskoca bir ceddin evlatları olarak, gelinen bu tabloyu iyice düşünmek mecburiyetindeyiz.Atatürk'ün Cumhuriyetinde Almanya'da Türk milletini soykırımla suçlayan bir kitap çıktığında, elçilik düzeyindeki taleple bu kitap Alman Hükümeti'ne hemen toplattırılmıştı. Şimdi ise nasıl bir cesaret verdik ki, AB ülkelerinin çoğu soykırımı kabul ettiler.Nereden nereye...Dış politikadaki aciz duruşumuz, düşmanlarımıza cesaret vermekten öteye geçmiyor.Bosna'daki kıyım Türk dış politikasındaki aciz duruş sebebiyledir. Irak'taki, Tel Afer'deki katliamlar da hakeza öyle...Türkiye'nin milli menfaatleri doğrultusunda gerçekten etkin olduğu bir Ortadoğu'da bir masumun burnunun kanaması mümkün değildir.Yine milli menfaatleri doğrultusunda etkin olan bir Türkiye'nin bulunduğu bir dünyada birilerinin elini kolunu sallayarak ülkeler işgal etmesi, insanlara zulmetmesi, katliam yapması, kaynakları sömürmesi asla mümkün değildir.Çünkü bizim milli menfaatlerimiz yurtta sulh cihanda sulhtur, bunun gerçekleşmesi için bu barışı bozma niyetinde olanların hadlerinin bildirilmesidir, bunun için her türlü caydırıcı güce sahip olmaktır...Türk milleti kendine geldiği, kendi özüne döndüğü zaman, eteğindeki taşlardan kurtulduğu zaman haklı hakkına kavuşur, haksız ise haddini bilir, bütün haklar sahiplerine iade edilir.Taşeronluk yarışına girmiş olan siyasilerin yönettiği bir Türkiye'nin geleceği yoktur.Bırakalım dünyaya hak ve adalet dağıtmayı, kendi haklarına bile sahip çıkamayan bir millet olduk.En haklı davamız olan Kıbrıs bile elimizden kayıp gidiyor.Masanın o tarafında oturanlar da bu tarafında oturanlar da Rumlar adına çalışıyor, Türk milletini temsil eden irade yok.Ermeni meselesinde de böyle.Her iki taraf da Ermenilerin menfaatlerini gözetiyor, Türk milleti yine sahipsiz. Siyasiler, AB'ye girme uğruna Türkiye'nin paramparça olmasına razılar.Siyasiler, ABD ile müttefik olma uğruna dünyada dost olabileceğimizi bütün ülkelerle aramızın açılmasına razılar.Maalesef siyasilerimiz Türkiye'nin dünyada yalnızlaştırılıp, paramparça edilmesine çanak tutuyorlar.Anlayacağınız ne kendimize faydamız var, ne de başkasına...Kendi bağımsızlığını kendi elleriyle ecnebiye peşkeş çeken bir ülkenin başka ülkelerin haklarına sahip çıkması asla mümkün değildir.Bu sebeple bizi uşak yapacak, tarihin karanlıklarına gömecek siyasileri değil, bizi milli projelerle şaha kaldıracak, hem bölgesinde hem de dünyada lider konuma taşıyacak gerçek liderleri iş başına getirmeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025