Açlık sınırı 2 yılda yüzde 209 arttı
Türk-İş Aralık ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 8 bin 130 liraya, yoksulluk sınırının ise 26 bin 483 liraya yükseldiğini duyurdu. Verilere göre son iki yılda açlık sınırı 5 bin 500 lira yükselirken, yoksulluk sınırındaki artış ise 16 bin 800 lirayı buldu. Bu dönemde açlık ve yoksulluk sınırındaki artış oranı yüzde 209'a ulaşmış durumda
30.12.2022 17:15:00





Türk-İş, Aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı. Araştırmaya göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 7 bin 786 liradan 8 bin 130 liraya yükseldi. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı ise 25 bin 364 liradan 26 bin 483 liraya çıktı. Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' ise aylık 10 bin 612 lira 76 kuruşa yükseldi. Türk-İş verilerine göre açlık sınırı son 2 yılda 5 bin 500 lira yükseldi. Aralık 2020'de 2 bin 631 lira 12 kuruş olarak tespit edilen açlık sınırı, Aralık 2021'de 4 bin 97 lira 85 kuruşa yükselirken, bu ay ise 8 bin 130 lira 56 kuruşa baliğ oldu. Son 2 yılda yoksulluk sınırındaki artış ise 16 bin 800 lirayı buldu. Aralık 2020'de 8 bin 570 lira 42 kuruş olan yoksulluk sınırı Aralık 2021'de 13 bin 248 liraya ulaştıktan sonra bu ay ise 26 bin 483 lira 93 kuruşa yükselmiş durumda. Türk-İş araştırmasına göre son 2 yılda açlık ve yoksulluk sınırındaki artış oranı yüzde 209'a ulaşmış durumda. Açlık ve yoksulluk sınırındaki artışla asgari ücretteki artış karşılaştırıldığında dar gelirli çalışanların alım gücündeki kayıplar görülüyor. 2020 yılında net asgari ücret 2 bin 324 liraydı. Halihazırda ise net asgari ücret 5 bin 500 lira seviyesinde. Son iki yıldaki asgari ücret artış oranı ise yüzde 136 seviyesinde kalmış durumda. Bu veriler asgari ücretli çalışanların alım gücündeki erimenin çok yüsek olduğunu gösteriyor.
Türk-İş tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'de çocuklarına beslenme koymaya maddi durumu yetmeyen aileler, okul kantinlerindeki yiyecekleri satın almakta zorlanan çocuklar, marketlerde bebek mamalarına konulan alarmlar ve çocuk ürünlerinde gerçekleşen polisiye vakalar bunun göstergeleri niteliğindedir" ifadelerine yer verildi. Açıklamada şöyle denildi: "Vatandaş, geçen aya göre -yüzde 138 olan ve baz etkisi ile 39 puan azalan yıllık gıda enflasyonuna değil- cebinden çıkan ek harcamaya bakmaktadır. Çünkü artık pahalılık ve zamlar gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Dört kişilik ailenin sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı aralık ayı itibarıyla 8 bin 130 lira olmuştur. Başka bir ifadeyle, günde 136 lira gıda harcama yapması gereken dört kişilik aile 12 ay sonra 271 lira yapmak durumunda kalmaktadır. Haneye giren toplam geliri bu seviyede artmayan haneler ya harcamaları kısmak ya da zorunlu harcamalarını karşılamak için borçlanmak durumunda kalmaktadır."
Araştırmada, süt, yoğurt, peynir fiyatlarının yine yükseldiği, bu grupta en yüksek aylık artışın ise yüzde 7 ile yoğurtta olduğu kaydedildi. Araştırmaya göre ; et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta; ortalama dana eti fiyatı yüzde 20, kuzu fiyatı yüzde 10 arttı. Beyaz etlerden tavuk ve balıkta artış da yüzde 10 oldu. Bakliyatlardan kuru fasulyenin fiyatı yüzde 5 artış gösterirken kırmızı mercimeğin fiyatı yüzde 10 azaldı, yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yumurta fiyatı ise hafif bir artış gösterdi. Peynir ve yoğurt fiyatları da son 1 yılda yüzde 100'den fazla arttı. Ekmek ve tahıllar grubunda ise, pirinçte ve irmikte fiyat artışı aylık temelde yüzde 5, makarnada yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Makarna ve pirinç 1 yıl içinde yüzde 100'den fazla arttı.
Zamlar rutin bir hâle geldi
Türk-İş tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'de çocuklarına beslenme koymaya maddi durumu yetmeyen aileler, okul kantinlerindeki yiyecekleri satın almakta zorlanan çocuklar, marketlerde bebek mamalarına konulan alarmlar ve çocuk ürünlerinde gerçekleşen polisiye vakalar bunun göstergeleri niteliğindedir" ifadelerine yer verildi. Açıklamada şöyle denildi: "Vatandaş, geçen aya göre -yüzde 138 olan ve baz etkisi ile 39 puan azalan yıllık gıda enflasyonuna değil- cebinden çıkan ek harcamaya bakmaktadır. Çünkü artık pahalılık ve zamlar gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Dört kişilik ailenin sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı aralık ayı itibarıyla 8 bin 130 lira olmuştur. Başka bir ifadeyle, günde 136 lira gıda harcama yapması gereken dört kişilik aile 12 ay sonra 271 lira yapmak durumunda kalmaktadır. Haneye giren toplam geliri bu seviyede artmayan haneler ya harcamaları kısmak ya da zorunlu harcamalarını karşılamak için borçlanmak durumunda kalmaktadır."
Süt ürünleri fiyatı yine arttı
Araştırmada, süt, yoğurt, peynir fiyatlarının yine yükseldiği, bu grupta en yüksek aylık artışın ise yüzde 7 ile yoğurtta olduğu kaydedildi. Araştırmaya göre ; et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta; ortalama dana eti fiyatı yüzde 20, kuzu fiyatı yüzde 10 arttı. Beyaz etlerden tavuk ve balıkta artış da yüzde 10 oldu. Bakliyatlardan kuru fasulyenin fiyatı yüzde 5 artış gösterirken kırmızı mercimeğin fiyatı yüzde 10 azaldı, yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yumurta fiyatı ise hafif bir artış gösterdi. Peynir ve yoğurt fiyatları da son 1 yılda yüzde 100'den fazla arttı. Ekmek ve tahıllar grubunda ise, pirinçte ve irmikte fiyat artışı aylık temelde yüzde 5, makarnada yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Makarna ve pirinç 1 yıl içinde yüzde 100'den fazla arttı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.