Hem vergi gelirini artırmak, hem vatandaşa daha iyi sosyal imkânlar sunmak, hem dar gelirli vatandaşın sırtındaki vergi yükünü tamamen kaldırmak, hem de kazanan kesimin vergi yükünü azaltmak mümkün mü?Gözünde IMF ve AB gözlüğü olan iktidar ve muhalefet partileri için, biraz daha genelleştirirsek kapitalist mantığa sahip olanlar için bu imkânsız.Ama ekonominin asıl hedefini tanıyan bir dahi ve ekonomiyi doğru tanımlayan bir Model için bu halledilmesi çok kolay olan bir durum. Bahsettiğimiz dahi Prof. Dr. Haydar Baş, model ise Milli Ekonomi Modeli. Dilerseniz önce mevcudu kısaca değerlendirelim. Bugün Türkiye'de vergi, ağırlıklı olarak tüketiciden alınmaktadır. Dolaylı vergi dediğimiz tüketimden alınan vergi oranı yüzde 70 düzeyindedir. Dolaysız vergi denilen asıl vergilerin payı ise yüzde 30'lar seviyesindedir.Gelişmiş ülkelerde bu tam tersidir, ağırlık dolaysız vergilerdedir, ama dolaylı vergiler de mutlaka vardır. Bunun sebebi kapitalizmin "ihtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlı" mantığıdır. Tüketime vergi konularak talep artışı engellenmek istenmektedir. Dolaylı vergiler vatandaşın gelir durumuna bakılmaksızın herkesten eşit alındığı için adaletsiz vergiler olarak tanımlanmıştır. Bizdeki ağırlığın tüketim vergilerinde olması vergi sistemimizin ne kadar adaletsiz olduğunu açıkça göstermektedir. Ülkemizde kendi paramız değerlendirilmemekte, kaynaklarımız ise yabancılara peşkeş çekilmektedir. İhtiyaç duyulan para dışarıdan faizli borçla temin edilmekte, kaynaklar ise bizde mevcut olmasına rağmen hep ağır faturalarla ithal edilmektedir. Bunun neticesinde borçlar ve cari açık katlanarak artmaktadır.Devlet bu açıkları kapatmak için sürekli harcamaları kısmakta vergileri ise artırmaktadır. Bu sebeple, mevcut IMF ve AB mantığıyla hareket eden hükümetin daha fazla sosyal hizmet sunması, işçiye, memura daha fazla maaş vermesi, tarım ürünlerine daha yüksek alım fiyatı açıklaması, vergileri azaltması asla mümkün değildir. Yanlış politikalar sonucunda büyük bir borç dağı oluşmaktadır ve tek kaynak da vergidir.Şimdi gelelim Milli Ekonomi Modeli'nin çözümüne? MEM'de devlet borç almayacak, senyoraj gelirini kullanacaktır, yani para basacaktır. Kendi paramızı kullandığımızdan borç denilen kambur asla oluşmayacaktır. Yerli kaynaklarımız ise devlet-millet ortaklığı ile işletileceğinden ithalata bağımlılık ortadan kalkacaktır. Borcu ve cari açığı olmayan bir Türkiye?Devlet senyoraj gelirinden ve kaynakların işlenmesinden dolayı yepyeni iki gelire daha sahip olmaktadır. Hatta bu gelirlerin her biri ülkenin bütün ekonomik sorunlarını çözmede yeterlidir. Yani bunlar devreye konulduğunda vergiye bile gerek kalmayacaktır. Vergi gelirine bağımlı olmayan bir Türkiye'de, MEM, 100 milyar liranın altında geliri olandan vergi almayacak, bu meblağın üzerinde geliri olandan ise vergi oranını makul bir seviyeye düşürecektir. Ama buna rağmen devlet daha fazla vergi toplayacaktır. Nasıl mı?Devlet dar gelirliden vergi almayarak, 500 YTL vatandaşlık maaşı, doğum parası, ev hanımı meslek maaşı gibi bütün toplumu, özellikle de dar gelirliyi kucaklayan sosyal projelerle vatandaşın alım gücünü artırmaktadır. Bu, iç pazarın genişlemesi, tüketimin canlanması demektir. Bu, üreticinin en az 10 kat daha fazla satış yapması demektir. Yani dar gelirliden vergi kaldırılmakla ve de üreticilerin vergisi azaltılmakla beraber patlayan satışlardan daha fazla vergi geliri elde edilebilecektir. Vatandaş memnun, üretici memnun, devlet hayli hayli memnun?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025