Trabzonspor çok büyük bir camia ve kulüp. Fakat Galatasaray karşısındaki Trabzonspor futbol takımı bu büyüklüğe yakışır performans göstermedi.
İlk yarı resmen sahada olmayan bir Trabzon seyrettik.
Evet karşılaşmanın mücadele düzeyi her iki takım için de yüksekti. Her iki takım büyük bir güç sarf etti.
Ne var ki üzülerek yazıyorum Trabzon'un mücadelesi mahkum bir mücadeleydi. Bu kadar mahkum bir oyun Trabzon'a yakışmıyor.
Şunlar söylenebilir transfer yapamadık, Galatasaray şu ana kadar daha fazla resmi maç yaptı ve diğer noktalar.
Ne var ki Galatasaray sadece transferlerinden Angelino'yu oynattı.
Galatasaray da sanki transfer yapmamış gibi bir 11 ile çıktı.
Bir ayrıntıya çok takıldım. Enis Bardhi'nin ilk yarıda saçları dağınık idi. İkinci yarı ise devre arasında saçlarını jölelemiş ve taramış şekilde sahaya çıktı.
Sevgili kardeşim bu takım soyunma odasında ne konuşur. Hoca taktikleri falan anlatır herhalde.
Oyuncu da bunları dinler ve sahada uygular muhakkak ki. Saçıyla falan vakit geçirmez diye düşünüyorum.
Anlışılan Trabzon takımında daha sezonun başında disiplin falan kalmamış. Yazık hakikaten Trabzon'a yakışmaz.
Gelelim karşılaşmaya. Dediğim gibi maçta üst düzey bir mücadele vardı.
Karşılaşmanın her iki takım taraftarına heyecan verdiğini düşünebiliriz. Tempo da fena değildi.
Karşılaşmaya Galatasaray çok iyi başladı. Fakat ilk pozisyonu bulan Trabzonspor idi.
Bu pozisyonda Umut boş kaleye topu gönderemedi.
Pozisyonun gelişim aşamasında yine Abdülkerim Trezeguet'ten çalım yiyerek yere düştü. Pozisyon bundan sonra gelişti.
Ben bu ilk yarıda mücadele anlamında Torreira ve Oliveira'yı yine çok beğendim.
Her iki futbolcu orta sahada birlikte rakibe baskı yaptılar.
Nitekim Galatasaray'ın golü bu ikisinin rakip yarı sahada Bakasetas üstüne birlikte baskı yapmaları ile gelişen hücum sayesinde oluştu.
Bu ikili baskı olmasa bu gol gerçekleşmezdi. Tabii yine bir ayrıntı.
Bu ikili baskıdan 15-20 saniye önce Trezeguet topu kontrol edemedi çünkü top iki ayağı arasında sekti durdu.
Trezeguet bu topu kontrol edebilseydi bir Trabzon hücumu olacaktı ama bu kayıptan sonra gelişen pozisyon Trabzon kalesinde golle sonuçlandı.
Bu arada Galatasaray'da bir futbolcudan daha bahsetmek lazım. Bu futbolcu Angelino.
Adam sol bek ama komple bir futbolcu. Hem güçlü hem de pasör.
Galatasaray'ın hücumları genelde sol taraftan gelişti ve başrolde Angelino vardı. Angelino ayrıca Kerem ile de uyumluydu.
Bu yarıda hakemin bir pozisyonda oyunun akışına etki eden hatası oldu. 39'da Mertens'in rakibine şarjını faul olarak değerlendirdi ve Galatasaray aleyhine faul çaldı.
Tam da bu sırada top Icardi'nin önüne gelmişti. Oyun durmasa Icardi, Uğurcan ile karşı karşıya kalacaktı.
İkinci yarıda da oyunda değişen bir şey olmadı. Bu yarı da Galatasaray'ın üstünlüğü ile devam etti.
Ne zaman ki Trabzon karşılaşmanın son anlarında biraz yüklenecek gibi oldu Galatasaray'ın ikinci golü geldi.
Bu golde Kaan Ayhan'ın ortası ve Mauro Icardi'nin kafası çok şık ve klas hareketlerdi.
Bakasetas hakkında da şunu söylemek lazım. Kardeşim sahada yürüyen hayalet gibiydin. Bakasetas'ın kazandığı bir tek ikili mücadele yoktu.
Böyle bir orta saha ile Trabzon ne yapabilir ki.
Bir derbi de böylece geride kaldı. Galatasaray bu derbiyi kazanmasını bildi.
Fakat en son Olimpija maçından sonra da yazdım. Galatasaray'ın takım oyunu zayıf.
Güçlüyse güçlü mücadeleyse mücadele ama pas oyunu zayıf.
Dakika 90'da ekrana gelen bir istatistik Galatasaray'ın 233 isabetli pas yaptığını söylüyordu. Bu bence çok düşük bir rakam.
Dişli bir rakip karşısında bu Galatasaray için topa sahip olamama ile sonuçlanır. Bakalım Okan Buruk bu soruna nasıl bir çözüm üretecek.
İlk yarı resmen sahada olmayan bir Trabzon seyrettik.
Evet karşılaşmanın mücadele düzeyi her iki takım için de yüksekti. Her iki takım büyük bir güç sarf etti.
Ne var ki üzülerek yazıyorum Trabzon'un mücadelesi mahkum bir mücadeleydi. Bu kadar mahkum bir oyun Trabzon'a yakışmıyor.
Şunlar söylenebilir transfer yapamadık, Galatasaray şu ana kadar daha fazla resmi maç yaptı ve diğer noktalar.
Ne var ki Galatasaray sadece transferlerinden Angelino'yu oynattı.
Galatasaray da sanki transfer yapmamış gibi bir 11 ile çıktı.
Bir ayrıntıya çok takıldım. Enis Bardhi'nin ilk yarıda saçları dağınık idi. İkinci yarı ise devre arasında saçlarını jölelemiş ve taramış şekilde sahaya çıktı.
Sevgili kardeşim bu takım soyunma odasında ne konuşur. Hoca taktikleri falan anlatır herhalde.
Oyuncu da bunları dinler ve sahada uygular muhakkak ki. Saçıyla falan vakit geçirmez diye düşünüyorum.
Anlışılan Trabzon takımında daha sezonun başında disiplin falan kalmamış. Yazık hakikaten Trabzon'a yakışmaz.
Gelelim karşılaşmaya. Dediğim gibi maçta üst düzey bir mücadele vardı.
Karşılaşmanın her iki takım taraftarına heyecan verdiğini düşünebiliriz. Tempo da fena değildi.
Karşılaşmaya Galatasaray çok iyi başladı. Fakat ilk pozisyonu bulan Trabzonspor idi.
Bu pozisyonda Umut boş kaleye topu gönderemedi.
Pozisyonun gelişim aşamasında yine Abdülkerim Trezeguet'ten çalım yiyerek yere düştü. Pozisyon bundan sonra gelişti.
Ben bu ilk yarıda mücadele anlamında Torreira ve Oliveira'yı yine çok beğendim.
Her iki futbolcu orta sahada birlikte rakibe baskı yaptılar.
Nitekim Galatasaray'ın golü bu ikisinin rakip yarı sahada Bakasetas üstüne birlikte baskı yapmaları ile gelişen hücum sayesinde oluştu.
Bu ikili baskı olmasa bu gol gerçekleşmezdi. Tabii yine bir ayrıntı.
Bu ikili baskıdan 15-20 saniye önce Trezeguet topu kontrol edemedi çünkü top iki ayağı arasında sekti durdu.
Trezeguet bu topu kontrol edebilseydi bir Trabzon hücumu olacaktı ama bu kayıptan sonra gelişen pozisyon Trabzon kalesinde golle sonuçlandı.
Bu arada Galatasaray'da bir futbolcudan daha bahsetmek lazım. Bu futbolcu Angelino.
Adam sol bek ama komple bir futbolcu. Hem güçlü hem de pasör.
Galatasaray'ın hücumları genelde sol taraftan gelişti ve başrolde Angelino vardı. Angelino ayrıca Kerem ile de uyumluydu.
Bu yarıda hakemin bir pozisyonda oyunun akışına etki eden hatası oldu. 39'da Mertens'in rakibine şarjını faul olarak değerlendirdi ve Galatasaray aleyhine faul çaldı.
Tam da bu sırada top Icardi'nin önüne gelmişti. Oyun durmasa Icardi, Uğurcan ile karşı karşıya kalacaktı.
İkinci yarıda da oyunda değişen bir şey olmadı. Bu yarı da Galatasaray'ın üstünlüğü ile devam etti.
Ne zaman ki Trabzon karşılaşmanın son anlarında biraz yüklenecek gibi oldu Galatasaray'ın ikinci golü geldi.
Bu golde Kaan Ayhan'ın ortası ve Mauro Icardi'nin kafası çok şık ve klas hareketlerdi.
Bakasetas hakkında da şunu söylemek lazım. Kardeşim sahada yürüyen hayalet gibiydin. Bakasetas'ın kazandığı bir tek ikili mücadele yoktu.
Böyle bir orta saha ile Trabzon ne yapabilir ki.
Bir derbi de böylece geride kaldı. Galatasaray bu derbiyi kazanmasını bildi.
Fakat en son Olimpija maçından sonra da yazdım. Galatasaray'ın takım oyunu zayıf.
Güçlüyse güçlü mücadeleyse mücadele ama pas oyunu zayıf.
Dakika 90'da ekrana gelen bir istatistik Galatasaray'ın 233 isabetli pas yaptığını söylüyordu. Bu bence çok düşük bir rakam.
Dişli bir rakip karşısında bu Galatasaray için topa sahip olamama ile sonuçlanır. Bakalım Okan Buruk bu soruna nasıl bir çözüm üretecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025