Son yıllarda çokça rastladığımız akademisyen ve çeşitli makam ve mevkilerde âlim ve hocaların bâtılı hak gibi gösterip gerçek bilgi ve ilimden insanları nasıl saptırdığını ve kıyamet günü bu insanlara Cenab-ı Hakkın nasıl ceza vereceğini ve hüsrana uğrayacağını ayet ve hadisler ışığında anlatmaya çalışacağız. Rasulullah (sav) buyuruyor: "Kıyamet günü en ağır azabı çarptırılacak kişi Allah ü Teala'nın ilmiyle kendisini yararlandırmadığı âlimdir."Bir keresinde Hz. Ömer (ra), "Bu ümmet adına en çok korktuğum şey, münafık bilginlerdir" deyince kendisine sorarlar, "Peki bilgin nasıl münafık olur?" Cevap verir: "Dili pek bilgiç olup kalbi cahil ve ameli olmamakla" diye buyurur. İbni Mübarek de şunları söyler: "İnsan ilim peşinde koştuğu sürece âlimdir, âlim olduğunu sanmaya başladığında cahil olmuştur". Üsame b. Zeyd (ra): "Rasulullah'tan şöyle işittim: Kıyamet günü âlim kişi getirilip ateşe atılır, derken bağırsakları dışarı fırlar ve merkebin değirmen taşı çevresinde dolaştığı gibi bağırsaklarının etrafında dolaşır bu sırada çevresine toplanan cehennem halkı 'ne oluyor sana, neden böyle bir azaba uğratıldın' diye sorarlar. O da cevap verir: Ben iyiliği emreder kendim yapmazdım, kötülükten sakındırır kendim yapardım".Âlimin işlediği günahlar yüzünden azabı çok ağırdır. Bundan dolayı da Cenab-ı Hak Nisa Suresi 45. ayette şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz münafıklar cehennemin en aşağı tabakasındadırlar. Çünkü münafıklar gerçeği bile bile inkar etmişlerdir."Yine bundan ötürü Yahudiler, Hıristiyanlar'dan daha şerir millet olarak nitelenmişlerdir. İsa Aleyhisselam da şöyle buyurmaktadır: "Kötü âlimler bir çayır ağzını kapatan ne kendisi su içen ne de suyu ekinlere bırakan bir kayaya benzerler".Günümüzde bunların sayısız örneğini görmekteyiz. O zaman bunlar için şöyle bir tespit yapalım; bunlar aslında çok aptal ve kendilerini akıllı sandıkları için de bir o kadar zeka seviyeleri düşük insanlardır. Çünkü ebedi olan bir hayata şu iki günlük dünyaya aldanıp gelip geçici zevklere aldanmışlardır.Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Bu ümmetin âlimleri şu iki tür insandır. Birincisi: Allah'ın kendisine ilim verip, onun karşılığında bir menfaat sağlamadan ve bir ücret almadan ilmini halka aktaran kişidir. Böyle birisine gökteki kuşlar, sudaki balıklar, yeryüzünde debelenen canlılar, yazıcı melekler mağfiret dileğinde bulunurlar. Böyle birisi kıyamet günü peygamberlere arkadaş olacak şekilde efendi ve ulu biri olarak Allah'ın huzuruna getirilir. İkinci tür âlim ise; Allah'ın kendisine verdiği ilmi, Allah'ın kullarından esirgeyen ve ilmiyle menfaat sağlayıp ücret alan kişidir. Böyle birisi de kıyamet günü mahşer yerine ateşten bir gemle gemlenmiş olarak gelir ve bir tellal bütün mahlukatın huzurunda, 'bu adam falan oğlu falandır. Allah'ın kendisine verdiği ilmi Allah'ın kullarından esirgemiş ve ilmiyle menfaat sağlayıp ücret almıştır' diye seslenir ve diğer insanların sorgusu bitinceye kadar bu kişiye azap edilir." Ve bunların domuz suretinde olacağını kaynaklar bize bildirmektedir."Şimdi kime inanalım? Hangi kanalı açsak böyle bir hoca herkes fetva üstüne fetva veriyor, kime inanacağımızı şaşırdık" diyenlere şöyle cevap vermek istiyorum: O zaman eksik yine sendedir çünkü Rasulullah (sav) Efendimiz Allah'ın rızasını kazanan ve samimi olarak bu dine hizmet eden âlimlerin olduğunu bize müjdelemektedir. O zaman ihlasla Allah'tan bunları karşımıza çıkarmasını isteyelim. Allah samimi bir gönülle yapılan hiçbir duayı reddetmez. Sen yeter ki iste istemeyi bil. Cenab-ı Hak bizleri âhir zamanın fitnesinden korusun, amin.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012