Britanyalı askerleri bırakan İran, kriz sayesinde ABD ve Britanya'ya bir saldırı durumunda missilleme yapacağını gösterdi İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın, Britanyalı askerleri serbest bırakması, en büyük krizin, yani İran'ın nükleer programıyla ilgili krizin de çözüm yolunda olduğu anlamına gelmiyor. Ahmedinecad, asker dosyasında esneklik göstererek Batılı ülkelere diyaloğa hazır olduğu mesajını göndermek istedi. Belki de Libya'nın deneyiminden yararlanmıştır, zira Libya ABD penceresine ulaşmak için Britanya'nın kapısını kullanmıştı. Bu eğilim Ahmedinecad'ın dün yaptığı açıklamalarda görüldü. İran lideri, Tahran'a yönelik politikalarını gözden geçirmesi ve iyi niyet göstermesi durumunda ABD'yle ilişkileri düzeltebileceğini ifade etti. Bu açıklamalar, İran'ın rehin askerleri serbest bırakma kararını ilanıyla aynı zamana denk geldi. Bu krizden çıkarılabilecek birçok ders var. En belirgini, İran'ın Irak'taki nüfuzunun artması sebebiyle Britanya ve ABD'nin bölgedeki konumlarının zayıflaması. Britanyalıların esir alınması, ülkelerin askerlerin bırakılması noktasındaki gücünün sınırlarını ve Britanya'nın krizi ele alırken yaşadığı kafa karışıklığını gözler önüne serdi. Britanya Başbakanı Blair, güçlerinin Irak'ta her istediğini yapabileceğini sanıyordu... Ahmedinecad Irak'ta İranlı istihbaratçıların ve diplomatların kaçırılma döneminin tarihe karıştığını ve ülkesinin ABD ve Britanya güçlerine misillemede bulunacağını ifade etmek istiyor. Yani kaçırmaya karşı kaçırma. Hiç kuşkusuz rehinelerin bırakılması sadece Ahmedinecad ve hükümetinin büyüklüğü ve Britanya'yla iyi ilişkiler kurma isteği sebebiyle gerçekleşmedi. Dünyayı iki haftadır meşgul eden bu krizi mutlu sona götürenin, gizli kanallarla ulaşılan bir anlaşma olması gerekir. Britanya'nın İran'ın karasularını ihlal ettiği için 'özür dilediği' ve tahriklerin tekrarlanmayacağı taahhüdünde bulunduğu iddiası, İran'ı askerleri bırakmaya sevk etmek için yeterli değil. Özellikle de Tahran'ın, Erbil'de konsolosluk açmayı planlayan İranlı diplomatlarının bırakılması talebini dikkate alırsak... Şu an Irak'ta ve Arap bölgesinde bir irade çekişmesi yaşanıyor ve görünen o ki İran rehine krizinde geçici de olsa zafer elde etti. Bu durum, nükleer gerilim sürerse başka zaferlere de gidebilir. Irak'ın güneyi, Körfez ve Şat-ül Arap da bu gerilimin temel sahası olur. Kuds ül Arab-başyazı
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.