İsrail Mavi Marmara'yı basıp 9 Türk'ü katletti.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Fransa sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere ceza getiren yasayı kabul etti.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Terör örgütü bilmem kaçıncı defa yüzlerce militanıyla sınırı geçip karakol bastı, onlarca askerimizi şehit etti.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Rumlar ABD ve İsrail desteği ile Akdeniz'de petrol ve doğalgaz çıkarmaya başladı.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Akdeniz'de uçağımız düşürüldü.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Daha neler neler... Onlarca örnek var.
Bir de istisna.
O da ABD askerlerinin Irak'ın kuzeyinde Türk askerinin başına çuval geçirmesiydi.
Başbakan Erdoğan ABD'ye nota verecek misiniz diye soranlara "bu müzik notası değil" karşılığını verdi.
Yani söz konusu ABD olunca "sabrımızı test etmeyin" bile diyemedi.
Maşallah ne sabırları varmış. Test edile edile bitmedi!
Bu durumu yayıncılık diliyle anlatacak olursak AKP 10 yıldır test yayınında.
Normal yayına geçeceği zamanı merakla bekliyoruz!
********
HAÇLI'NIN İPİYLE KUYUYA İNİLMEZ!
Batı Suriye meselesinde Türkiye'yi hep ön cepheye sürdü.
ABD, AB, NATO adeta Türkiye'ye gaz verdi. Bizimkiler de bunlara şeksiz şüphesiz güvendi.
Son uçak kriziyle gördük ki güvendiği dostları, stratejik ortakları hükümetimizi ortada bıraktı.
Örneğin NATO'nun tavrı.
Ankara'nın beklentisi, üyelerden birine yapılan saldırı ittifaka yapılmış sayılır hükümünün aktif hale getirilmesiydi.
Ancak olmadı.
NATO Ankara'nın çağrısı ile prosedür gereği yaptığı toplantıda itidal çağrısı yapmakla yetindi.
Genel Sekreter Rasmussen toplantının, NATO antlaşması'nın herhangi bir tehdit karşısında üye ülkeler arasında istişareler yapılmasını öngören 4'üncü maddesi kapsamında yapıldığını, toplu savunmayı öngören 5'inci maddenin ise gündemde olmadığını belirtti.
Yani o çok güvendiğimiz NATO hükümetin talebi gündeme bile alınmadı.
Bu hükümete ders olmalı. Dostunu düşmanını iyi anlamalı, NATO'ya, ABD'ye güvenerek sonu felaket olan yollara girmemeli.
Önceki yazımızda bu konuyu ayrıntılı olarak değerlendirmiştik. Tekrara girmeye gerek yok.
Bakınız Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen Ehl-i Beyt sempozyumunda konuşan Hukukçu yazar Ahmet Erimhan ne diyor: "NATO'ya fazla güveniyor bunlar. Göreceksiniz Nasreddin Hoca'nın fil hikayesi gibi olacak. Suriye'ye girersin ama bir de bakarsın arkanda kimse yok. Onların merhemi olsa kendi başlarınıza sürecek. Kendilerinin bu savaşın içinde olacak mecali olmadığı için zaten sana taşero ediyorlar. Bunu göremiyor musun ey hükümet! NATO ile ilgili bir hususu da hükümet'e Hacıbektaş-ı Veli'nin kucağından hatırlatalım. Bakınız bundan bir kaç yıl önce NATO belgeleri üzerindeki gizlilik kaldırıldı. Aleniyet kazanan belgelere göre NATO hiç bir zaman geçmişte Türkiye'yi SSCB'ye karşı koruma gayreti içinde olmamış. Onlar muhtemel bir Warşova - NATO savaşında Anadolu topraklarını savaş yapılacak cephe olarak planlamışlar."
Evet.... Erimhan olayı böyle özetliyor. Son söz de bizden olsun. Haçlı'nın ipiyle kuyuya inilmez!
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Fransa sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere ceza getiren yasayı kabul etti.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Terör örgütü bilmem kaçıncı defa yüzlerce militanıyla sınırı geçip karakol bastı, onlarca askerimizi şehit etti.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Rumlar ABD ve İsrail desteği ile Akdeniz'de petrol ve doğalgaz çıkarmaya başladı.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Akdeniz'de uçağımız düşürüldü.
-AKP "sabrımızı test etmeyin" dedi.
Daha neler neler... Onlarca örnek var.
Bir de istisna.
O da ABD askerlerinin Irak'ın kuzeyinde Türk askerinin başına çuval geçirmesiydi.
Başbakan Erdoğan ABD'ye nota verecek misiniz diye soranlara "bu müzik notası değil" karşılığını verdi.
Yani söz konusu ABD olunca "sabrımızı test etmeyin" bile diyemedi.
Maşallah ne sabırları varmış. Test edile edile bitmedi!
Bu durumu yayıncılık diliyle anlatacak olursak AKP 10 yıldır test yayınında.
Normal yayına geçeceği zamanı merakla bekliyoruz!
********
HAÇLI'NIN İPİYLE KUYUYA İNİLMEZ!
Batı Suriye meselesinde Türkiye'yi hep ön cepheye sürdü.
ABD, AB, NATO adeta Türkiye'ye gaz verdi. Bizimkiler de bunlara şeksiz şüphesiz güvendi.
Son uçak kriziyle gördük ki güvendiği dostları, stratejik ortakları hükümetimizi ortada bıraktı.
Örneğin NATO'nun tavrı.
Ankara'nın beklentisi, üyelerden birine yapılan saldırı ittifaka yapılmış sayılır hükümünün aktif hale getirilmesiydi.
Ancak olmadı.
NATO Ankara'nın çağrısı ile prosedür gereği yaptığı toplantıda itidal çağrısı yapmakla yetindi.
Genel Sekreter Rasmussen toplantının, NATO antlaşması'nın herhangi bir tehdit karşısında üye ülkeler arasında istişareler yapılmasını öngören 4'üncü maddesi kapsamında yapıldığını, toplu savunmayı öngören 5'inci maddenin ise gündemde olmadığını belirtti.
Yani o çok güvendiğimiz NATO hükümetin talebi gündeme bile alınmadı.
Bu hükümete ders olmalı. Dostunu düşmanını iyi anlamalı, NATO'ya, ABD'ye güvenerek sonu felaket olan yollara girmemeli.
Önceki yazımızda bu konuyu ayrıntılı olarak değerlendirmiştik. Tekrara girmeye gerek yok.
Bakınız Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen Ehl-i Beyt sempozyumunda konuşan Hukukçu yazar Ahmet Erimhan ne diyor: "NATO'ya fazla güveniyor bunlar. Göreceksiniz Nasreddin Hoca'nın fil hikayesi gibi olacak. Suriye'ye girersin ama bir de bakarsın arkanda kimse yok. Onların merhemi olsa kendi başlarınıza sürecek. Kendilerinin bu savaşın içinde olacak mecali olmadığı için zaten sana taşero ediyorlar. Bunu göremiyor musun ey hükümet! NATO ile ilgili bir hususu da hükümet'e Hacıbektaş-ı Veli'nin kucağından hatırlatalım. Bakınız bundan bir kaç yıl önce NATO belgeleri üzerindeki gizlilik kaldırıldı. Aleniyet kazanan belgelere göre NATO hiç bir zaman geçmişte Türkiye'yi SSCB'ye karşı koruma gayreti içinde olmamış. Onlar muhtemel bir Warşova - NATO savaşında Anadolu topraklarını savaş yapılacak cephe olarak planlamışlar."
Evet.... Erimhan olayı böyle özetliyor. Son söz de bizden olsun. Haçlı'nın ipiyle kuyuya inilmez!
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021