logo
29 MART 2024

AKP iktidarı, IMF'nin son şansı

18.11.2002 00:00:00
Yıllık 240 milyar dolarlık bir fona hükmeden yani bu miktarda parayı "ihtiyaç sahibi ülkelere borç veren" Uluslararası Para Fonu, meşhur kısaltmasıyla IMF'nin dünya çapında kafalara kazınan "kötü imajından" bir nebze de olsa sıyırabilmesi için önünde iki şansı bulunuyor: Brezilya ve Türkiye... IMF, geçtiğimiz ay Brezilya'ya 30 milyar dolar daha borç verererek, bu ülkedeki "9.0 şiddetindeki depremi aratmayacak döviz krizini" erteledi.

Brezilya'da seçimler geçtiğimiz ay yapıldı. Merkez soldaki İşçi Partisi, açık ara seçimleri galip tamamladı. Türkiye'de de AKP seçimlerden ezici bir çoğunlukla muzaffer çıktı. Hem İşçi Partisi, hem de AKP, seçimler öncesinde IMF programına sadık kalacaklarını deklare etmişlerdi...

Biz burada Brezilya'daki İşçi Partisi'nin programını irdelemeyeceğiz. Her iki ülkede IMF sürecinde olduğu için bunları, karşılaştırma olsun hatırlattık. Nitekim, IMF'nin bir dönem en iyi müşterisi olan Arjantin'in içine düştüğü durum ortada. Arjantin, sıcak paraya aşırı derecede muhtaç olmasına rağmen, IMF'nın ağır şartlarını geçen hafta kabul etmedi.

Türkiye'yi neler bekliyor?

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, partisinin Acil Eylem Planı'nı (AEP)açıkladı. Sözkonusu AEP, aynı zamanda Abdullah Gül başbakanlığındaki hükümetin uygulayacağı bir yıllık program... Erdoğan, Türkiye'nin IMF ile olan müzakere sürecinin devam edeceğinin altını kalın bir çizgiyle bir kez daha çizdi. AKP iktidarı, Kemal Derviş'in Washington'a sunduğu sunduğu programda, ve programı izleyen niyet mektuplarında bazı değişiklikler yapmak için IMF heyeti ile masaya oturmayı planlıyor. AKP kurmayları, Bülent Ecevit başbakanlığındaki 57. Koalisyon Hükümeti'nin sonunu getiren IMF programının aynen uygulanmasının "hara-kiri" yapmak anlamına geleceğini çok iyi biliyorlar. Ders alınacak olay, 3 Kasım sonuçlarıdır. Şimdi kritik soru şu? AKP iktidarı, programın hangi unsurlarını değiştirecek? Bu çerçevede hareket alanı ne kadardır?

Erdoğan, basın toplantısında, Kemal Derviş'in programının çatısına dokunulmayacağını söyledi. Başbakan Abdullah Gül de, benzer ifadeler kullandı.

Peki IMF programının çatısı nelerden oluşuyor?

1) Hükümet, borsa-döviz-faiz üçgenine karışmayacak.

2) Hükümet, Merkez Bankası ve Hazine'nin işleyişine müdahale etmeyecek. Özellikle Merkez Bankası'na "para bas" talimatı vermeyecek. Merkez Bankası, ancak dış kaynak bulduğunda, banknot matbaasını çalıştırabilecek.

3) Şeker, Enerji Piyasaları, Telekomünikasyon, Tütün gibi alanlarda oluşturulan üst kurullara dokunulmayacak.

4) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK), zordaki bankalara el koyması engellenmeyecek.

5) Tarım kesimine verilen destek, 2003 yılından itibaren kaldırılacak.

6) Memur ve işçiye, enflasyon oranından az zam verilecek.

Çatıda daha pek çok madde var... Ana maddeleri yukarıda verdik.

AK Parti iktidarı, bir önceki hükümetin akıbetini paylaşmamak için şu üç kesimi korumak istiyor:

A) Sanayiciler, KOBİ'ler yani reel sektör...

B) Açlık sınırında yaşayan kesimler...

C) İşsizler...

AKP Lideri Erdoğan, reel sektörün nasıl ayağa kaldırılacağı konusunda somut bir şey açıklamadı. Sadece ihracatçıya yönelik Eximbank kredileri arttırılacak. Türkiye'ye sermaye çekebilmek için Mali Milat kaldırılacak. Beklenti şu: Ekonominin genel durumu düzelirse, reel sektör de düzelir.

Açlık sınırında yaşayanlar yani garibanlar... IMF'nin salık verdiği neo-liberal ekonomilerde, fakir-fukara düşünülmez. IMF'nin tek derdi piyasalardır, bankalardır. Dolayısıyla yeni hükümet, garibanlara Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan yardım yapmayı planlıyor. Başbakan Abdullah Gül, bu kesime yapılacak yardımın kaynağını tasarruf ederek bulacaklarını söyledi. Bütçe IMF'nin denetimi altında olduğu için, buradan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'na yüklü miktarda aktarma yapabilmek mümkün değil. Türkiye'de açlık sınırında yaşayan yaklaşık 2.5 milyon aile var... Bunlara 6 ay boyunca 100 milyon liralık yardım yapılırsa, bunun yekunu 1.5 katrilyon lira tutuyor. Aslında büyük bir para değil. Akaryakıttan elde edilen vergilerin 8'de biri bu... Faize 2003 yılında verilecek paranın zekatından bile yani 40'da birinden bile az bu para! Ama gelin görün ki, IMF heyeti normal bütçe kalemlerinden böyle bir harcamaya izin vermiyor. Yani Akaryakıt Tüketim Vergisi (ATV)'den alarak, garibana para aktaramıyorsunuz. Başka kalemler ya da kaynaklar ihdas etmelisiniz!

İşsizlere gelince... Erdoğan, otoban yapımı ve konut üretimini başlatarak, işsizlik sorunun çözmeyi planlıyor. IMF programında yatırıma yer verilmediği için, henüz çapı tam olarak belirginleşmeyen bu projeler için gerekli kaynakların nerelerden sağlanacağı belirsizliğini şimdilik koruyor.

Hissiyattan uzak ve açık konuşmakta yarar var: IMF'nin Türkiye için çizdiği hudutlar bundan sonra sıklıkla karşımıza çıkacak. Maalesef, deli gömleği gibi bir şey bu...

Ne olacak batık bankalar işi?

AKP Genel Başkanı Erdoğan, Acil Eylem Planı'nda batık bankalardaki paraların hızlı bir şekilde tahsil edileceğini söyledi? Bu, halkımızın en fazla hassasiyekt gösterdiği mesele olarak öne çıkıyor.

Batık bankaların halkımıza 35 katrilyon liralık borcu var. AKP iktidarı gerçekten bunu tahsil edebilecek mi? IMF programlarına yatkın zihniyete sahip olan Hazine bürokratlarının düşüncesi, bu paranın silinmesi yönünde. Yani Hazine'de birkaç milyarlık maaş alan beyefendiler, faturayı yiyecek ekmek bulamayan halka kesecek.

Bunun gerekçesi de ilginç... Neymiş efendim, Hazine el konulan batık bankaların atıldığı çöplük durumuna gelen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) geri ödenmek üzere 35 katrilyon liralık Hazine Bonosu vermiş. Fon da bu bonoları piyasalarda değerlendirmiş. Devletin iç borcunun Kemal Derviş döneminde 51 katrilyondan 109 katrilyona sıçramasanın temel nedenlerinden biri de bu... Hazine kurmayları diyor ki, "Mevcut şartlar altında TMSF'nin Hazine'ye olan borçlarının zamanında ve tam olarak ödenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır." Halkın anlayacağı dile tercüme edersek, "TMSF, batık banka patronlarından tahsilat yapamadı. Yapacağı da yok. Bunu da birisinin ödemesi lazım. Ödeyecek en uygun yer ise vatandaş. Onun için en iyisi bu borcu vatandaş ödesin!"

Paragrafın sonucu: Bu paranını tümünü mevcut şartlarda hortumculardan koparmak zor görünüyor. Peki çözüm yolu var mı? Var: Öncelikle Merkez Bankası ve Hazine'de karar verme mekanizmasında yer alan; pratik zekadan mahrum, sıkıştıklarında kolayçcılığa kaçan epey sayıdaki bürokrat değişmeli. Bunların yerine, halka yakın duran, duyarlı, pratik, "basiretli bir tüccar gibi" hareket edebilecek evsafta bürokratlar getirilmeli. Bu durumda batık bankalardaki paralar nasıl da tipiş tipiş tahsil ediliyor?

Ancak AKP iktidarı, Merkez Bankası ve Hazine'deki "oligarşiye" dokunmayacağını açıkladı. Acaba bunlara ne kadar tahammül edecekler? Kestirmek zor...

SONUÇ: Halkın yeni hükümetten beklentileri büyük. Hükümet, IMF programının çatısına sadık kalacağını açıklayarak, hareket alanını önemli ölçüde kısıtladı. IMF heyeti, Ocak ayında gözden geçirmeye geldiklerinde, hükümet kurmaylarına "sınırları" hatırlatacaklardır. Şimdi 363 sandalyeli AKP iktidarı işbaşında. AKP'nin önemli bir avantajı var: Önceki hükümet, IMF programının getirdiği yükün faturasının yüzde 70'ini ödedi. Ancak risk devam ediyor çünkü devletin çevirmek zorunda olduğu 213 milyar dolarlık borcu bulunuyor. Eğer Türkiye tek parti iktidarında da tökezlerse, IMF de tökezleyecek! Ancak bedeli bu durumda maalesef yine Türk halkı ödeyecek! Gerçekten de kritik bir dönemece girdik...
 
Recep Bahar / diğer yazıları
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.