Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BBB-‘ye yükseltti. Görünümü durağan olduğunu açıkladı. Buna göre Türkiye yatırım yapılabilir bir hale geldi. Bunun üzerine başta AKP olmak üzere ekonomiyle ilgili çevreler bu müjdeyle(!) beraber ülke ekonomisinin geldiği seviyeyi kutlama yarışına girdiler.
Halbuki Fitch geçen sene yine Kasım ayında Türkiye'nin not görünümünü düşürdüğünde yer yerinden oynamıştı. Benzer şekilde aylar önce de Standart And Poor’s kredi notumuzu düşürmüştü. Açıklanan kredi notuna karşı çok sert tepki gösteren siyasi otoriteler, kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını biz takmıyoruz diyenler, yerli kredi derecelendirme kuruluşu kuracağız diye söylenenler, Fitch'in yeni notu ile Türkiye'nin ekonomisi şöyle büyüdü, böyle yatırım yapılacak hale geldi diyerek bayram havası estirdiler. Türkiye’nin kredi notu düşürüldüğünde AKP’ye yakınlığıyla bilinen Sabah Gazetesinden Barış Ergin 30.11.2011 tarihli yazısında kredi derecelendirme kuruluşlarını yerden yere vuran bir makale kaleme aldı. Ergin, yazısının bir bölümünde bu kuruluşlar için çarpıcı tespitler yapıyordu:
“Sabah ekonomide yaptığımız araştırma bu kuruluşların basit bir finansal şirketten çok, arkasında multi milyarder finans baronlarının olduğunu ortaya çıkardı. Moody's, Standard & Poors ve Fitch'in ortaklıklarıyla ilgili araştırmalar, hepsinin patronunun paradan para kazanma peşinde olan işadamları olduğunu gösteriyor. Diğer benzerlikleri ise hepsinin politika ve politikacılarla yakın ilişkide olması. Bu kuruluşların yöneticilerinin günümüz finans dünyasındaki etkisini ispat edercesine bu dinden ya da uluslararası Yahudi Lobisi'ne yakın olmaları da bir başka benzerlik alanı. Ancak aralarında radikal eğilimlere kapılmış Hristiyan işadamları da var. Sabah'ın araştırmasında çıkan bir başka dikkat çekici sonuç da dünya piyasalarında dev yatırımları bulunan yani parayı verenlerle, kredi notunu verenlerin aynı kimseler olması...”
Nasrettin Hoca’nın meşhur fıkrasında olduğu gibi kazanın öldüğüne asla inanmayanlar doğumuna fazlasıyla inanıp ülkede havai fişekler patlatıyorlar. TÜSİAD’ından tutun da MÜSİAD’ına kadar bütün işadamlarıyla beraber yandaş medya koro halinde zafer sarhoşluğuna girdiler. Herkes bu sanal başarıyı sahiplenmek için birbiriyle yarışıyor. Birilerinin “Durun Beyler benzer bir kuruluş düşük bir kredi notu daha açıklarsa sevinciniz kursağınızda kalır. Sakin olun lütfen” demelidir.
Kapitalist ekonominin uygulandığı ülkeler, bu tip manipülasyonlara karşı korumasız ve çaresizdirler. Ülkenizin geleceği bu kuruluşların açıklayacağı düzmece raporlar ve rakamlara bağlıdır. Aynı kuruluş enflasyon ve cari açık sebebiyle notunuzu düşürdüğünde döviz kurları fırlarken borsa büyük kayıplarla küçük yatırımcıyı batırmıştı. Türkiye’de ekonomik göstergelerde bir iyileşme yokken hatta daha da kötü giderken kredi notu yükseltilince bu sefer döviz kurlarının yönü aşağıya doğru seyrederken borsa rekorlar kırıyor. Bu dalgalanmalar esnasında milyarlarca dolar yer değiştiriyor. Kredi notunu belirleyen iradenin bu sistemin bir aktörü olduğu düşünüldüğünde milletin alın teri ve menkul varlıklarının kimin cebine girdiğini anlamak için dahi olmaya gerek yoktur.
Küresel ekonomi böyle bir şey işte! Geçmiş dönem haramilerine rahmet okutacak yöntem ve oyunlarla mücehhez baronlar, taraftarlarına bir anda milyarlarca dolar kazandırırken bizden aynı meblağı çalmaktadırlar. Bu sistemi iktisadi kurallar çerçevesinde izah etmek mümkün değildir. Bir tarafta gece gündüz çalışıp didinen insanlar, yarı aç yarı tok dolaşırken diğer tarafta bu küresel cambazlar saniyeler içinde milyarları götürecek, olacak iş değil.
Her firavunun bir Musa’sı vardır. Küresel ekonomin de panzehri Milli Ekonomi Modeli’dir. MEM’in para tarifi ve piyasa tanımı icabı, Deccal fitnesi mesabesindeki bu para oyunlarının hareket alanı yok edilmiştir. Üretim ve tüketimin garantiye alınarak reel ekonominin baş tacı edildiği MEM’de sanal ekonominin parıltılı cilası da dökülecek ve çirkin kara suratı teşhir olunacaktır.
Halbuki Fitch geçen sene yine Kasım ayında Türkiye'nin not görünümünü düşürdüğünde yer yerinden oynamıştı. Benzer şekilde aylar önce de Standart And Poor’s kredi notumuzu düşürmüştü. Açıklanan kredi notuna karşı çok sert tepki gösteren siyasi otoriteler, kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını biz takmıyoruz diyenler, yerli kredi derecelendirme kuruluşu kuracağız diye söylenenler, Fitch'in yeni notu ile Türkiye'nin ekonomisi şöyle büyüdü, böyle yatırım yapılacak hale geldi diyerek bayram havası estirdiler. Türkiye’nin kredi notu düşürüldüğünde AKP’ye yakınlığıyla bilinen Sabah Gazetesinden Barış Ergin 30.11.2011 tarihli yazısında kredi derecelendirme kuruluşlarını yerden yere vuran bir makale kaleme aldı. Ergin, yazısının bir bölümünde bu kuruluşlar için çarpıcı tespitler yapıyordu:
“Sabah ekonomide yaptığımız araştırma bu kuruluşların basit bir finansal şirketten çok, arkasında multi milyarder finans baronlarının olduğunu ortaya çıkardı. Moody's, Standard & Poors ve Fitch'in ortaklıklarıyla ilgili araştırmalar, hepsinin patronunun paradan para kazanma peşinde olan işadamları olduğunu gösteriyor. Diğer benzerlikleri ise hepsinin politika ve politikacılarla yakın ilişkide olması. Bu kuruluşların yöneticilerinin günümüz finans dünyasındaki etkisini ispat edercesine bu dinden ya da uluslararası Yahudi Lobisi'ne yakın olmaları da bir başka benzerlik alanı. Ancak aralarında radikal eğilimlere kapılmış Hristiyan işadamları da var. Sabah'ın araştırmasında çıkan bir başka dikkat çekici sonuç da dünya piyasalarında dev yatırımları bulunan yani parayı verenlerle, kredi notunu verenlerin aynı kimseler olması...”
Nasrettin Hoca’nın meşhur fıkrasında olduğu gibi kazanın öldüğüne asla inanmayanlar doğumuna fazlasıyla inanıp ülkede havai fişekler patlatıyorlar. TÜSİAD’ından tutun da MÜSİAD’ına kadar bütün işadamlarıyla beraber yandaş medya koro halinde zafer sarhoşluğuna girdiler. Herkes bu sanal başarıyı sahiplenmek için birbiriyle yarışıyor. Birilerinin “Durun Beyler benzer bir kuruluş düşük bir kredi notu daha açıklarsa sevinciniz kursağınızda kalır. Sakin olun lütfen” demelidir.
Kapitalist ekonominin uygulandığı ülkeler, bu tip manipülasyonlara karşı korumasız ve çaresizdirler. Ülkenizin geleceği bu kuruluşların açıklayacağı düzmece raporlar ve rakamlara bağlıdır. Aynı kuruluş enflasyon ve cari açık sebebiyle notunuzu düşürdüğünde döviz kurları fırlarken borsa büyük kayıplarla küçük yatırımcıyı batırmıştı. Türkiye’de ekonomik göstergelerde bir iyileşme yokken hatta daha da kötü giderken kredi notu yükseltilince bu sefer döviz kurlarının yönü aşağıya doğru seyrederken borsa rekorlar kırıyor. Bu dalgalanmalar esnasında milyarlarca dolar yer değiştiriyor. Kredi notunu belirleyen iradenin bu sistemin bir aktörü olduğu düşünüldüğünde milletin alın teri ve menkul varlıklarının kimin cebine girdiğini anlamak için dahi olmaya gerek yoktur.
Küresel ekonomi böyle bir şey işte! Geçmiş dönem haramilerine rahmet okutacak yöntem ve oyunlarla mücehhez baronlar, taraftarlarına bir anda milyarlarca dolar kazandırırken bizden aynı meblağı çalmaktadırlar. Bu sistemi iktisadi kurallar çerçevesinde izah etmek mümkün değildir. Bir tarafta gece gündüz çalışıp didinen insanlar, yarı aç yarı tok dolaşırken diğer tarafta bu küresel cambazlar saniyeler içinde milyarları götürecek, olacak iş değil.
Her firavunun bir Musa’sı vardır. Küresel ekonomin de panzehri Milli Ekonomi Modeli’dir. MEM’in para tarifi ve piyasa tanımı icabı, Deccal fitnesi mesabesindeki bu para oyunlarının hareket alanı yok edilmiştir. Üretim ve tüketimin garantiye alınarak reel ekonominin baş tacı edildiği MEM’de sanal ekonominin parıltılı cilası da dökülecek ve çirkin kara suratı teşhir olunacaktır.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İran vekil güçlerini ateşe attı / 16.04.2024
- Kamçılı IMF dönemi başladı / 15.04.2024
- Mahkeme kadıya mülk değildir / 09.04.2024
- Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değildir / 08.04.2024
- Erken seçim çağrısı yapılmalı / 05.04.2024
- Müflis tüccar eski defter karıştırır / 04.04.2024
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024
- Kamçılı IMF dönemi başladı / 15.04.2024
- Mahkeme kadıya mülk değildir / 09.04.2024
- Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değildir / 08.04.2024
- Erken seçim çağrısı yapılmalı / 05.04.2024
- Müflis tüccar eski defter karıştırır / 04.04.2024
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024