BM Özel Temsilcisi, dünyanın ünlü çok şeyi Angelina Jolie ikinci kez ülkemizi değil, iktidarı teşrif edişini büyük bir coşku ve heyecanla izleme fırsatı bulduk geçen hafta.
Baksanıza, iktidarı Hatay şaibesinden akladı.
Yaklaşık yüz bin mülteciyi, bu zor hayat şartlarında, memura %3.5 çektiğiniz bir zamanda nasıl bakabiliyorsunuz?
Var mı bizden, bölgeden başka bir isteğiniz?
Kendi insanının cebine harçlık koyamazken Suriyeli sığınmacılara bu cömertlik ne diye?
Ancak 3 bin 500 TL ile geçinmesi mümkün olan dört kişilik aileye 880 TL verirken en azı on kişilik sığınmacılara nasıl bakıyorsunuz… gibi bir takım lüzumsuz soruları sormayan BM komiseri, almış yanına Jole’yi düşmüş yollara, acaba Suriyeli sığınmacıların bir derdi var mı diye?
CHP’lilerin CIA ajanı iddiası bir yana, bilmem hangi tarikat üyesi olduğu iddiası da öteki yana, sayılamayacak kadar çok özelliğe sahip olduğu için ünlü çok şey diyorum Bayan Jole için.
CHP’liler, kendilerinin yapamadığını, Jole yaptı diye mi bu iddiayı ileri sürerler bilinmez.
Bayan Jole iktidarı destekleyip, anasıyla yavrusuyla muhalefeti kösteklemek için mi geldi, o da bilinmez.
Ama bilinen bir şey var ki devletlülerimiz çok mutlu oldu Jole’nin gelişinden.
Sayın Cumhurbaşkanımız kendilerine, “ilham kaynağı” iltifatında bulundular.
Hele hele İçişleri Bakanımızın Jole karşısında güneşte kalmış dondurma misali kendinden geçişi çok anlamlı bir foto keresiydi.
Fotoğrafı gördüyseniz bana hak vermekte zorlanmazsınız.
Görmediyseniz o sizin aybınız.
Nasıl bir devlet ciddiyetsizliğiydi o.
Hatta bir ara düşündüm ki, acaba o meşhur testi uygular mı Bayan Jole’ye diye?
Hani o, “beni seviyorsan oyna da bakayım” testi.
Keşke yapılsaydı.
Ne oynardı kadıncağız ama.
Bayan Jole’ye devletin üst düzey (kimileri düzeysiz dese de) ilgisi ve sevgisi normaldi, ne de olsa ülkemizin itibarını dünya nezdinde tashih ediyordu.
Bu coşkuyu görünce, geldiği günü ulusal bayram ilan ederler mi acaba diye düşündüm bile.
İnceden inceye milli bayramları ve o bayramları temsil eden bayrakları kaldırmaya başlayan iktidarımız, o bayramların yerine dünyaca çok ünlü bir şeyin geldiği günü bayram ilan etse, hem hacı-hoca efendilerin hayır dualarını hem de mütedeyyin tebaanın da desteğini pekiştirmiş olurdu.
AB kapısında el pençe divan duruşumuza da uygun düşerdi bu cest.
Cest: Sıçrama, atlama.
Sayemde Türkçeyi de öğreniyorsunuz hani!
Düşünsenize AB’ye girme mavalı için müstakil bakanımız bile var.
Hangi Hıristiyan ülkenin, böylesi bir ham hayal için (aslında zillet için demek daha uygun ya) müstakil bir bakanlığı oldu şu AB tarihinde?
Demem o ki, Jole geldi mülteci kampları Ak-Pak oldu.
Kim demiş Hatay ve diğer illerde bulunan kampların,
Nâ müsait,
Nâ tamam,
Nâ insanî
Baştan sona hırmanî
Terörist harmanı,
Ağır silahlı kervanı… olduğunu?
Hee.
Kim söyledi?
Niye Bayan Jole aynı şeyi söylemedi?
Demek ki,
Aynı çatı altında, aşkımız bir yalanmış.
Dönüp baktım Hatay’a saklanacak ne kalmış.
Son bir not: Hırman, mahrumluk, bir şeyi elde edememek.
Bayan Jole’nin programını merak edenlere…
Jolie ve beraberindekiler, Ankara’da Swiss Otel’de konakladı. Jolie için otelin 8. katındaki kral dairesi hazırlanırken, bu kata otel personeli dahil giriş ve çıkışlar kapatıldı.
Jole, akşam yemeğini ton balıklı salata, sabah kahvaltısını ise omlet, kahve ve portakal suyu ile yaptı.
Jolie için özel olarak hazırlanan yemek ve kahvaltı ünlü yıldızın odasına getirildi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, Guterres ve Jolie ile kendilerine eşlik eden heyet onuruna Ankara Palas’ta bir öğle yemeği verdi. Yemekte konuklara; zeytinyağlı enginar, ıspanaklı gül böreği, mevsim salata, kuzu kapama ve armut tatlısından oluşan bir menü sunuldu. Yemeğin ardından da konuklara Türk kahvesi ikram edildi…
Tam olgunlaşmadığı için olsa gerek ayva tatlısı ikram edilemedi.
Kimine onur, kimine onursuzluk?
Ne de olsa Devlet
Afyonkarahisar faciası için en sağlıklı değerlendirmeyi Bahçeli yaptı.
Kılıçdaroğlu sabotajdır, Erdoğan kazadır, Bahçeli ne sabotajdır ne kazadır.
Peki, öyleyse nedir? Ne olduğu ne olmadığıdır? Bunu bakalım kim söyler?
Baksanıza, iktidarı Hatay şaibesinden akladı.
Yaklaşık yüz bin mülteciyi, bu zor hayat şartlarında, memura %3.5 çektiğiniz bir zamanda nasıl bakabiliyorsunuz?
Var mı bizden, bölgeden başka bir isteğiniz?
Kendi insanının cebine harçlık koyamazken Suriyeli sığınmacılara bu cömertlik ne diye?
Ancak 3 bin 500 TL ile geçinmesi mümkün olan dört kişilik aileye 880 TL verirken en azı on kişilik sığınmacılara nasıl bakıyorsunuz… gibi bir takım lüzumsuz soruları sormayan BM komiseri, almış yanına Jole’yi düşmüş yollara, acaba Suriyeli sığınmacıların bir derdi var mı diye?
CHP’lilerin CIA ajanı iddiası bir yana, bilmem hangi tarikat üyesi olduğu iddiası da öteki yana, sayılamayacak kadar çok özelliğe sahip olduğu için ünlü çok şey diyorum Bayan Jole için.
CHP’liler, kendilerinin yapamadığını, Jole yaptı diye mi bu iddiayı ileri sürerler bilinmez.
Bayan Jole iktidarı destekleyip, anasıyla yavrusuyla muhalefeti kösteklemek için mi geldi, o da bilinmez.
Ama bilinen bir şey var ki devletlülerimiz çok mutlu oldu Jole’nin gelişinden.
Sayın Cumhurbaşkanımız kendilerine, “ilham kaynağı” iltifatında bulundular.
Hele hele İçişleri Bakanımızın Jole karşısında güneşte kalmış dondurma misali kendinden geçişi çok anlamlı bir foto keresiydi.
Fotoğrafı gördüyseniz bana hak vermekte zorlanmazsınız.
Görmediyseniz o sizin aybınız.
Nasıl bir devlet ciddiyetsizliğiydi o.
Hatta bir ara düşündüm ki, acaba o meşhur testi uygular mı Bayan Jole’ye diye?
Hani o, “beni seviyorsan oyna da bakayım” testi.
Keşke yapılsaydı.
Ne oynardı kadıncağız ama.
Bayan Jole’ye devletin üst düzey (kimileri düzeysiz dese de) ilgisi ve sevgisi normaldi, ne de olsa ülkemizin itibarını dünya nezdinde tashih ediyordu.
Bu coşkuyu görünce, geldiği günü ulusal bayram ilan ederler mi acaba diye düşündüm bile.
İnceden inceye milli bayramları ve o bayramları temsil eden bayrakları kaldırmaya başlayan iktidarımız, o bayramların yerine dünyaca çok ünlü bir şeyin geldiği günü bayram ilan etse, hem hacı-hoca efendilerin hayır dualarını hem de mütedeyyin tebaanın da desteğini pekiştirmiş olurdu.
AB kapısında el pençe divan duruşumuza da uygun düşerdi bu cest.
Cest: Sıçrama, atlama.
Sayemde Türkçeyi de öğreniyorsunuz hani!
Düşünsenize AB’ye girme mavalı için müstakil bakanımız bile var.
Hangi Hıristiyan ülkenin, böylesi bir ham hayal için (aslında zillet için demek daha uygun ya) müstakil bir bakanlığı oldu şu AB tarihinde?
Demem o ki, Jole geldi mülteci kampları Ak-Pak oldu.
Kim demiş Hatay ve diğer illerde bulunan kampların,
Nâ müsait,
Nâ tamam,
Nâ insanî
Baştan sona hırmanî
Terörist harmanı,
Ağır silahlı kervanı… olduğunu?
Hee.
Kim söyledi?
Niye Bayan Jole aynı şeyi söylemedi?
Demek ki,
Aynı çatı altında, aşkımız bir yalanmış.
Dönüp baktım Hatay’a saklanacak ne kalmış.
Son bir not: Hırman, mahrumluk, bir şeyi elde edememek.
Bayan Jole’nin programını merak edenlere…
Jolie ve beraberindekiler, Ankara’da Swiss Otel’de konakladı. Jolie için otelin 8. katındaki kral dairesi hazırlanırken, bu kata otel personeli dahil giriş ve çıkışlar kapatıldı.
Jole, akşam yemeğini ton balıklı salata, sabah kahvaltısını ise omlet, kahve ve portakal suyu ile yaptı.
Jolie için özel olarak hazırlanan yemek ve kahvaltı ünlü yıldızın odasına getirildi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, Guterres ve Jolie ile kendilerine eşlik eden heyet onuruna Ankara Palas’ta bir öğle yemeği verdi. Yemekte konuklara; zeytinyağlı enginar, ıspanaklı gül böreği, mevsim salata, kuzu kapama ve armut tatlısından oluşan bir menü sunuldu. Yemeğin ardından da konuklara Türk kahvesi ikram edildi…
Tam olgunlaşmadığı için olsa gerek ayva tatlısı ikram edilemedi.
Kimine onur, kimine onursuzluk?
Ne de olsa Devlet
Afyonkarahisar faciası için en sağlıklı değerlendirmeyi Bahçeli yaptı.
Kılıçdaroğlu sabotajdır, Erdoğan kazadır, Bahçeli ne sabotajdır ne kazadır.
Peki, öyleyse nedir? Ne olduğu ne olmadığıdır? Bunu bakalım kim söyler?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024