Başbakan R. T. Erdoğan'ın Avrupa seyahati, Nasrettin Hoca'nın tabiriyle şöyle özetlenebilir:Evde kaybettiği anahtarını ahırda arıyor.Erdoğan, bir o yana, bir bu yana savruluyor? Devleti, milleti ve ekonomiyi savuruyor.Hatırlayın, henüz iki ay önce, 22 Kasım'da Rusya'da Putin, "Türkiye'nin elli yıllık Avrupa Birliği tecrübesi var, az değil; Erdoğan'dan istifade deriz?" diye AB eksenli iğnelemişti, üç cümle ile diplomasi dersi vermişti. Bunu üzerine Erdoğan, dünyanın gözü önünde Putin'den şunu talep etmişti:"Gelin, Türkiye'yi Şangay İşbirliği teşkilatına alın? Bizi de bu AB sıkıntısından kurtarın!"Aynı Erdoğan, şimdi AB kapılarında pinekliyor.Türkiye'de kaybettiğini, güya Avrupa'da arıyor.Erdoğan'ın AB'de anlattıklarına bakılırsa; cemaat, devleti ve Erdoğan'ı öyle çarpmış, Erdoğan öyle afallamış ki, dün böyle seslendiği ve kurtulmak istediği AB'nin kapılarında, bugün "paralel devlet" eksenli yakınıyor.Erdoğan, derdini AB gardiyanlarına anlatıyor. "Paralel devlet" dediği cemaati, -Vatikan ve kilise kapılarına alışkın olmalarından olacak- cami kapısına bırakamıyor; AB kapısına bırakmaya çalışıyor Erdoğan,.AB şefleri ise Erdoğan'ın vaziyetine şaşırıyor.Erdoğan, takılmış kırık plak gibi "paralel devlet" deyip deyip duruyor; ama bu yapı, AKP hükümetinin kendi türetmesi? "Cemaat"i devlet çarkında kuluçkaya yatırıp "paralel devlet" yapılanmasını üreten AKP ve Erdoğan'ın kendisidir.Bunlar, devlete sizin bizzat yerleştirdiğiniz "çocuklar"ınızdır beyler? Amerikan ve Vatikan aklıyla devletin tüm kademelerine konuşlandırdığınız "özel hizmet" elemanlarınız!12 yıldan beri "cemaat"ten dilendiğin himmetle devlet çarkını evir-çevir, devlet çarkına yediden-yetmişe onları yerleştir; ortaklık bozulunca, AB kapılarından "cemaat"e karşı himmet dilen, onu "paralel devlet" diye AB kapılarına bırakmaya kalkış? Bu yol akıl kârı değildir.Bu yol, ne AKP'nin dışa sızan yolsuzluk dosyalarına hukuki kılıf sağlar, ne de ifade ettikleri devlete sızmış "cemaat" yapılanmasını sökmeye yarar.Erdoğan, bin bir türlü laflar ediyor, devlet içinde devletten ve gizli örgütlenmelerden, paralel devlet operasyonlarından söz ediyor, mangalda kül bırakmıyor. Fakat böyle bir derin yapıyı hukuka taşımıyor.Paralel devlet diye diye içlerinden bakan, vekil, bürokrat, genel müdür, kurul üyesi, daire başkanı, hakim, savcı, emniyet müdürü, polis ve memur olmak üzere 4 bini aşkın insanı oradan alıyor, oraya yerleştiriyor. Devletin sağ kolundan sol koluna, sol kolundan sağ omuza kaydırıyor.AKP'nin yaptığı iş, iş değil ki?Bu, sadece oyalama ve oyalanma taktiği.Yolsuzluk operasyonları sebebiyle istifa etmiş 4 bakanın fezlekelerinin seçimlerden sonraya bırakılması da aynı oyalamanın sonucu.Erdoğan, Türk milleti ve devletini oyalıyor, devlet ve milletle oynuyor... Ama artık bu oyun tutmaz; çünkü emanet paralar suyunu çekti, dolar fırladı gidiyor. Seri iflaslar başladı. Millet, sudan çıkmış balığa döndü? Bu noktada devlet ve milletin de yapması gereken tek iş var; bunları cümbür-cemaat sandığa gömmektir.Eğer Erdoğan'ın feryat ettiği "paralel devlet" gerçek ise, bu alavere-dalavere ile devlet bu "paralel devlet"ten kurtulmuş oluyor mu? Hayır.O halde Erdoğan'ın acilen işletmesi gereken mekanizma hukuk mekanizmasıdır? AB turu, dünya turu, seksen günde devr-i âlem filan değil!Erdoğan, anahtarı Türkiye'de, devlette, hukukta kaybetti; arayıp bulacağı adres de burasıdır? AB kapıları değil!AKP hükümeti ve Erdoğan, "paralel devlet" diye konuşup durdukları "cemaat yapılanması"na ilişkin hukuk mekanizmasını işletmedikleri müddetçe; bütün bu vaveylaları, sadece AKP'lilerin ve Erdoğan'ın kendi paçalarını kurtarmak, hukuktan sıyrılmak için yaptıkları manevralar olarak kalır.Hukuk yollarını işletirsek ne olur ne olmaz, ola ki, ters teper ve AKP'den sızan dosya ve ayakkabı kutularına dönük de işler diye çekinceleri varsa; korkunun ecele faydası yok... Kimse hukuktan kaçamaz.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019