Gelibolu'da yenilen düşmanın 8-9 Ocak ta sessiz sedasız çekilip gitmesi ordumuzu yönetimi ve halkımızı rahatlatmıştır. Artık Boğazın zorlanması diye bir şey yoktur. Ayrıca halkımız uzun yıllardan beri hasret kaldığı zafere ulaştığına inanarak mutludur. Ama düşman 3 Ocak 1915 de Osmanlı Asya'sını Sayks-Piko antlaşması ile Osmanlı Asya'sını paylaşırlar. Bu paylaşım içinde emperyalizmin temel prensiplerinden birisi olan parçala böl hükmet siyasasını uygulayarak paylaşımı kuzeyden güneye doğru Rusya, Fransa, İngiltere ve en güneyi Şerif Hüseyin'e vermekte,onu isyana sürüklemektedir. Şerif Hüseyin, İngiliz Albayı Lavrens vasıtası ile 1912 de başlattığı ilişki,1915 Temmuzunda askeri işbirliğine dönüşerek, Arapların oturduğu topraklarda, bir Arap devleti kurma çalışmasını başlatır. XI, XII ve XIII. yüzyıllarda Avrupa Hıristiyan dünyasının yaptığı haçlı saldırılarına karşı İslam'ın ve Arapların koruyuculuğunu yapan, Selçuklu Türklerine ve Selahattin Eyyubi önderliğindeki Kölemen Türklerine karşı,3 0cak tarihli Sayks-Pico antlaşması ile kendisine ayrılan bölgeyi 10 Ocak 1916 da kabul ettiğini İngiltere'ye bildirmekle Türk Ulusuna en büyük ihaneti yapmıştır. Kendisi Hz. Muhammed'in torunu, Hazreti Hasan'ın soyundan geldiği için, şahsına karşı daima saygılı davranan Osmanlı hükümetine karşı direkt isyan edemediği için 11 Ocak 1916 da Enver Paşa'ya bir tel çekerek ""Arapların oturduğu bölgelerde kendisine muhtariyet"" verilmesini ister. Amacı, Osmanlı bu isteğine hayır derse yapacak olduğu isyanı meşrulaştırmaktı.11 Ocak 1916'da Doğu cephesinde saldırıya geçen Rus kuvvetleri Azap Köy vuruşmasında Türk birliklerini ağır bir hezimete uğratırlar. Kuvvetlerini geriye çeken II. ci Ordu Komutanı Kamil Paşa, Genel Kurmay'dan asker isteyince Enver Paşa'nın cevabı şu olur; "Şu anda mümkün değil, Sivas'a kadar çekilebilirsin"" der. XI. ci Yüzyıldan beri Türk toprağı olan Doğu Anadolu topraklarının Rus işgaline bırakılmasını ister.Bu siyasal ve askeri olayların olumsuzlukların sebebi baştaki yönetimdir. Koca İmparatorluğun yönetimi üç kişinin elindedir. Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa. Sadrazam ve diğer bakanlar yalnız bu üç bakanın emirlerine amadedir. Hep onların dediği olur. Meclis-i Mebusan da çalıştırılmamaktadır. Enver Paşa'ya göre ülkede her şey Almanya içindir. Alman çıkarları, Osmanlı çıkarlarından daha önemlidir. Bunu için Trakya'da 3 Osmanlı ordusu bulunmaktadır. Kimler için. Ancak Almanlar için Çünkü Almanya'nın yenilmesi kendisi için de felakettir. Bu nedenle Almanya onun en büyük ümididir. O Avrupa'da zafer kazanırsa, kendiside zafer kazanacaktır. Onun bu düşüncesi ise Osmanlı Devletini felakete götürmektedir. Bu ülkede bu durunu düzeltilmesi için yegâne çareyi gören bir tek kişi vardır. Ayan Meclisi üyesi Ali Rıza Beydir. Onun düşüncesine göre ülke, üç kişinin değil Milletin sözünün geçmesi ile her şeyin düzeleceğidir. Ona göre bu ülkedeki hastalığın yegâne çaresi demokrasidir. Ömrünü Türk milliyetçiliğine ve Türk demokrasisine adamış olan Ali Rıza Bey, Ayan meclisinde ve meclis-i mebus anada çalışmaların siyaset ilkesine göre yapılmasını Kanun-i Esasinin uygulanmasını kanun önergelerinin müzakere edilmesi için 13 Ocak 1916 da bir takrir verir:"" ?Meclis_i Ayan'a gelen kanun layihalarının(önergelerin) Kanun-i Esaside ve nizamname-i dâhilîde gösterildiği veçhile müzakere edilmesini, yani tacil-i müzakeresine( süratle tartışılmasına) bir lüzum-ü kavi ve mübrem olmayan(önlenmesi mümkün olmayan) ve tehir-i müzakeresi(tartışmanın geriye bırakılması) vatanın esbab-ı müdafaa (vatanın savunma sebepleri) ve muhafazasına halel vermeyen kanun layihaları hakkında encümenin mazbatası azaya tevzi olunduktan sonra yevm-i müzakerenin(günlük tartışmanın) heyetçe tayin ve ruzname-i müzakerenin yine heyetin kararı ile meclisin hitamından evvel tertip edilmesini, ruzname-i müzakerede bulunmayan ve yukarıda zikrettiğim mevadd-ı müstacelden (Çabuk yapılmasını gerektiren) olmayan hiçbir işin mevkii müzakereye konulmasını ve kanun layihalarının müzakeresinde daire-i iadesi memurlarından bir zatın hazır bulunmasını talep ve teklif ederim." Ömrünü demokrasiye adamış olan Ahmet Rıza Bey bu önerisi ile ülke kararlarının mecliste alınmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011