14 Nisan günü aramızdan ayrılarak Hakk'a yürüyen Prof. Dr. Haydar Baş beyi ebediyen unutmayacağız. Tarifi imkânsız acılar, hüzünler ve hasretlerle bırakıp gitti bizleri…
O benim için çok büyük bir değerdi… Hocamdı, öğretmenimdi, başımız ve baş tacımızdı…
O yüce insan sevgili eşim için; "Birgül Ablam bir tanedir" derdi… Bana, öyle samimi ve içten "hoş geldin Abi" söylerdi ki mutluluktan içim içime sığmaz uçacak gibi olurdum…
Özellikle cömert kişiliği ile beni, ailemi ve hatta yakınlarımı çok etkilemişti… Ehl-i Beyt ahlakını zerrelerine kadar aşk derecesinde yaşayan, eşi ve benzeri olmayan örnek bir şahsiyetti O…
Ebediyete uğurladığımız değerli hocamı 2013 yılında eşim Birgül Dinç sayesinde tanıdım. "İşte yıllardan beri aradığın yol gösterici örnek insan Prof. Dr. Haydar Baş bey'dir. Git Onu bul ve eteğine sarıl…" diyen eşimin sözlerini dinleyerek Bağımsız Türkiye Partisi İzmir İl Başkanlığında, Adem Birinci'nin yanında buldum kendimi ve kutlu kaderim başlamış oldu…
Ben değerli hocamızı tanıdıktan sonra gerçek İslam'ı ve Müslümanlığı yaşamaya başladım. Tevhidin, birliğin, kardeşliğin merkezinin Ehl-i Beyt imamları ve Ehl-i Beyt aşkından geçtiğinin pratik izahlarını muhterem hocamın hayatlarında buldum.
Hoş geldin Atatürk eseri ile Sayın hocam bizlere gerçek, dindar Mustafa Kemal'i tanıttı. Bugüne dek yalan ve yanlış anlatılan Atatürk'ü, tekrar milletiyle barıştırıp kardeş eyledi. Gazi paşa hazretleri merhum hocamızın eseriyle yeniden doğdu ve milletine mal oldu. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının şehit olduklarını dile getirip haklarını teslim etmeleri soldan gelen beni ve tüm sol cenahı ziyadesiyle memnun etmiştir. O, sağı, solu, Sünni ve Alevi'yi; Laz'ı ve Çerkez'i, Kürdü ve Arap'ı tüm toplumu kardeş kılan ulu bir Allah adamı idi. Bu çağın Mevlana'sı, Yunus'u, Hacı Bektaşı Velisi, Atatürk'ü idi O… Hocam her konuda ama her konuda tam bir birlik ve ölçü insanı idi.
Şu hatıramı da anlatmak isterim. Hocam İzmir'e geleceğini ve bize misafir olacağını bildirince çok sevindim.
Büyük bir kalabalıkla gelen hocamla siyasi ve sendikal faaliyetlerinden bahsederken hiç unutamayacağım bir şey söyledi;" senin gibi solcular benim başımın tacıdır…"
Sohbetimiz koyulaşıp devam ederken eşim Birgül hanımefendinin araya girip; "Hocam, siyasette sendikada iyi mücadele verdi. Tamam, ama yaptığı haylazlıkları da söylese ya.." deyince herkesi bir gülme aldı, hocam da bu duruma çok güldü… Değerli hocam; Onlar geride kaldı unutuldu bitti deyince eşim kendisine altın nazarlık taktı…
İzmir'de evime 3 kez misafir oldu sevgili hocam… En son gelişi Ramazan ayının son 10 gününe denk gelmişti.
Büyük bir kalabalıkla iftar yapılıp teravih kıldıktan sonra hocam gökyüzüne bakarak;" yemin ediyorum bu gece Kadir Gecesi'dir çocuklar" demişti…
Sevgili hocamla kısa zaman zarfında çok güzel anılarımız oldu. Geç buldum çabuk kaybettim hocamı… Gerçi o bizimle, yüreğimizin derinliklerinde her an yaşıyor. Eli her an üzerimizde ve ben bunu bizzat yaşayanlardanım…
Bazı geceler geç saatlerde arar hal hatır sorardı… Bir gece saat 01.45'te telefon çaldı, biliyordum hocam arıyor, "buyurun sevgili hocam" dedim; "abi yengemle sizlerin uçak biletinizi aldık. Akçaabat'ta sizi bekliyorum" dedi.
Akçaabat'a varıp sohbet edip yemekler yerken, dedim ki sizi görmek çok güzel ama ne zahmet ettiniz deyince; abi seni görmek bana huzur veriyor ve beni mutlu ediyor dediğinde sarıldık ve onu iki yanağından öptüm…
Bu eşsiz Allah adamını unutmak ne mümkün sevgili dostlar. O gerçekten Bilal Karamus Bey'in dediği gibi gül yetiştiren adamdı…
Bağımsız Türkiye Partisi yeni Genel Başkanı Hüseyin Baş beyefendi ile hocamın mirasını, ülkemizde ve dünyada yeni ufuklar açacak şekilde yaşatmaya and içiyor ve söz veriyorum…
- Duayen gazeteci! / 21.02.2018
- Sendikalar ve işçiler / 19.08.2017
- Çözümün merkezi / 06.08.2017
- Türkiye'nin bağımsız olmasının adresi / 06.08.2016