Muhterem, Prof. Dr. Haydar Baş Bey şöyle ifade etmişti aşkı; "Aşk, Allah'ın kulunun kalbinde kendi zatını sevmesidir!" İşte bu aşka ilahi aşk denir. Seven Allah, sevilen Allah! Kul'un kalbi ise bu tecelliye için kutsal bir mekân!
İşte hakiki Beytullah bu sebeple kalptir.
Bakıyorum çevreme, böyle bir tecelli ile kalbi yanan birilerini göremiyorum.
Yoksa kör mü oldum diyorum kendi kendime ama hayır, manzara bu!
Allah'ı buyur edecek bir kalp taşımıyor ki Müslümanlar!
Allah'a ait bir mekân olan kalbine neleri koymadı ki bu millet!
Peki, bu halden kurtuluş mümkün değil mi?
Allah'ı kalp evimize misafir edemez miyiz?
Adamın birisi Hz. Ali'ye der ki, "Ya Ali, ben seni çok seviyorum!"
Hz. Ali, "Yalan söylüyorsun!" der.
Adam, "Nereden anladın yalan söylediğimi ya Ali?" diye sorar.
İlim şehrinin kapısı şöyle cevap verir; "Çünkü ben seni sevmiyorum!"
Adam, "Sen beni neden sevmiyorsun ya Ali!" diye sorar.
Hz. Ali şöyle buyurur, "Ben seni nasıl seveyim! Yediğin haram, içtiğin haram, giydiğin haram, dilindeki haram, kalbindeki haram…"
Hz. Ali bir diğer sözlerinde ise şöyle buyurur; "Bizi arayan bulur, bulan tanır, tanıyan sever!"
İşte helal yemek, helal konuşmak, helal yaşamak bu arayışın bizzat kendisidir.
Demek ki, bizlerin birbirimizi sevmesi gibi ehlibeytin de bizi sevmesi şarta bağlı!
Helal ye, helal konuş, helal yaşa…
Eline, beline, diline sahip ve hakim ol!
Şimdi şu milletin haline bakıyorum!
Yediği haram, içtiği haram, dilinde haram, gönlünde haram…
Sevgili milletim, bu halde iken senin kalbinde Allah cc kendi zatının değil, sevdiği kulunun muhabbetini bile barındırmaz.
Neden mi?
Hz. Pir Abdülkadir Geylani şöyle buyurur, "Allah kıskançtır! Kulunu kıskanır!"
Peki, Allah kulunu kimden ve neyden kıskanır?
Kulunu, kalbine koyduklarından kıskanır.
Senin benim vücudumda bize ait olmayan, bir organ vardır. O organ kalptir. Kalp Allah'a aittir. Sen Allah'a ait olan o odaya parayı, makamı, şehveti, batılı, hurafeleri vs koyarsan, sen gönül kabeni putlarla doldurmuş olursun ki, o zaman Allah senin belanı verir!
Her türlü belayı, fakirliği ve zilleti sana türlü türlü yaşatır.
Kalp meyleder. O nedenle insan meyledicidir.
Kalbine ne koyarsan ona meyledersin.
Ona doğru seyredersin.
Şimdi kalbine koyduğu hevâ ve hevesler ile liyakatsiz insanların haram dolu dünyasına meyleden bir toplum yok mu karşımızda!
İş kuracak faizli kredi ile… ev alacak faizli kredi ile… çocuk everecek faizli kredi ile…
Örnekleri çoğaltabiliriz!
Yahu güzel kardeşim, bak karşında ikinci bir adres var.
Sana haramı lütfederek, her türlü kutsalını elinden alarak, seni hakir ve fakir görerek verenlerin aksine, yazmış olduğu Milli Ekonomi Modeli ile helal olanı, sana, hakkındır, hakkına sahip çık diyerek verecek bir insan, Prof. Dr. Haydar Baş var.
Neden görmezsin ki?
Sözde ittifaklarla vatan toprağını parsel parsel bölüşenlere, ekranlara çıkıp kayıkçı kavgası yapanlara inat, gel bu sefer hakkına sahip çık.
Mustafa Doğan / diğer yazıları
- Algı yönetimi / 04.05.2023
- Küçülen insanı yüceltmek! / 09.04.2022
- Empati / 07.04.2022
- ‘Baba’ devlet! / 05.04.2022
- Her doğum bir tecellidir! / 01.04.2022
- Sözüm esnaf kesimine! / 28.01.2022
- İlm-i siyaset’te laiklik! / 18.09.2021
- Özgürlük mü esaret mi? / 11.09.2021
- Türk olun! / 12.06.2021
- İnsanı kazanmak! / 21.03.2021
- Küçülen insanı yüceltmek! / 09.04.2022
- Empati / 07.04.2022
- ‘Baba’ devlet! / 05.04.2022
- Her doğum bir tecellidir! / 01.04.2022
- Sözüm esnaf kesimine! / 28.01.2022
- İlm-i siyaset’te laiklik! / 18.09.2021
- Özgürlük mü esaret mi? / 11.09.2021
- Türk olun! / 12.06.2021
- İnsanı kazanmak! / 21.03.2021