logo
20 NİSAN 2024

Allah'a giden yolda vesile

17.08.2018 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Dua ve Zikir kitabında 'vesile' konusunda şunları söylüyor: 
İslam akaidine göre, mahlûkatın vücut bulmasında yaratıcı, yalnız Cenâb-ı Vâcibu'l-Vücud'dur. Fâil-i Hakiki mutlak olup, tektir. O bakımdan Allah'tan başka fâil aramak küfürdür. Cenâb-ı Hakk Zâtını gizlemek için bazı sebepler silsilesini araya koymuştur. Bu yüzdende sebepleri vesile edinmek şart olmuştur. 
Allah'tan başka, maddî ve mânevî bütün mevcudat mahlûktur/yaratılmıştır. Maddî ve mânevî yaratılmışların vücut bulması (varolması, meydana gelmesi) Cenâb-ı Hakk tarafından birtakım sebeplere bağlanmıştır. Bu sebeplere sarılmak (esbaba tevessül) Allah'ı inkâr değildir. Ancak yaratılmışa Fâil-i Hakiki (gerçek fâil, yaratan) nazarı ile bakmak küfürdür. Sünnetullah (Allah'ın değişmez kanunu) olan maddî olaylarda, Allah'ın adını zikretmeden ve de inkâr etmeden, "Dünyayı aydınlatan güneştir. Yağmuru yağdıran buluttur. Nebatı yeşerten sudur. Zaman insanı ihtiyarlatır. Bitkiyi bitiren topraktır. Meyveyi ağaç verir" gibi cümleleri kurmak küfrü gerektirmez. Biz biliriz ki, bu zikredilen fiillerde Fâil-i Hakiki Allah'tır. 
Dünyayı aydınlatmada güneşi yaratan Allah'tır. Yağmur için bulutu yaratıp hareket ettiren Allah'tır. Meyvenin meydana gelmesinde ağacı vesile kılan Allah'tır. Fakat bu saydıklarımızda Fâil-i Hakiki olan Allah'ın adı zikredilmemiş, sebep cihetinden vesile olanlar zikredilmiştir. Mü'min bilir ki, sebeplerin Hakiki Fâil'i de Allah'tır. Bu bilgi mü'minin kalbinde devamlı bir tasdik hâlinde mevcut olduğundan mü'min sebepleri zikrettiğinde Allah'ı anmış gibi olur. Bu gerçeği bir misal daha verip açmak gerekirse; bir şahıs başka bir şahsa, "Bana şunu ver" diyerek bir eşya istese, bu talep küfür olmaz. Âdet odur ki, "Rabbim bana şunu ver" diye ihtiyacını Rabb'inden istemez de, sebeplere sarıldıktan sonra verenin Allah olduğunu bilir. 
Sebeplere sarılmak o kadar önemlidir ki, sebeplere tevessül etmeden kulun tevekkül etmesi yanlıştır. Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur ki, kâinatta Fâil-i Hakiki yalnız Cenâb-ı Hakk olmasına rağmen sebepler silsilesini (sünnetullahı) zikretmek küfür olmaz.
Maddî sahada durum bu iken mânevî sahada da durum aynıdır. Mânevî mümkün veya mevcudun varlığında yine sebepler silsilesi vardır. Bu sebeplerin zikredilmesi veya kulun o sebeplere tevessülü
asla Fâil-i Hakiki'yi inkâr değil, bilakis sünnetullaha ittibadır. Bu hakikat; "Ey iman edenler! Allah Teâlâ'dan korkunuz ve O'na vesile arayınız ve O'nun yolunda cihadda bulununuz ki, kurtuluşa erebilesiniz" (Mâide: 5/35) emri ile sabittir. Bu emri yerine getirmek ibâdettir. Nitekim Cehennem'de azap, Cennet'te nimet vardır. Aslında azap da, nimet de Allah'tandır. Ama Cennet nimete, Cehennem azaba vesiledir. 
Kulların hayır ve şerrini tespit eden Allah'tır. Cenâb-ı Hakk bu iş için Kirâmen Kâtibîn'i vesile kılmıştır: "Ve O, kullarının üzerinde tasarruf sahibidir. Ve sizin üzerinize (amellerinizi yazan) hafaza meleklerini gönderir. Nihâyet sizden birinize ölüm gelince onun canını bizim gönderdiğimiz melekler alırlar ve onlar vazifelerinde kusur etmezler." (En'am: 6/61) Ayrıca insanı koruyan Allah olduğu hâlde, bunda da melekleri vesile kılmıştır: "Hatırlayın ki, siz Rabb'inizden yardım istiyordunuz. O da, 'Ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim' diyerek duanızı kabul buyurdu." (Enfal: 8/9)  
Cenâb-ı Hakk maddî ve mânevî işleri sebeplerle halk ederken, acaba kullarının hidâyetinde maddî ve mânevî vesileler koymuş mudur? Şüphesiz ki, hidâyet Allah'tandır. Ancak resûller, nebiler ve veliler bu hidâyete vesiledir. Aksi takdirde, Cenâb-ı Hakk'ın peygamberleri göndermesine lüzum olmazdı. Peygamber Efendimiz nefsi tezkiyeye, Allah'a yürümeye bir vesiledir. Eğer O Peygamber olmasaydı nefisler tezkiye edilemeyecek, Kur'ân öğrenilemeyecek, Allah'a yürünülemeyecekti. 
Günümüze taşırsak; bizim de Allah'a yürüyebilmemiz için, O peygamberin yaptığına vâris, bizim nefsimizi terbiye eden, Kur'ân'ı, hikmeti öğreten biri olmalıdır. Yani bir vesile olmalıdır ki, bizi de o yolla Cenâb-ı Hakk'a taşısın. Bu konuyla ilgili olarak, "Allah ile kul arasına kimse giremez" şeklinde insanları yanıltmaya, yanlışa sürüklemeye yönelik, saptırmalar söz konusudur. Namazda kul Allah'ın huzurundadır. Namazlarda tahiyyat okuyoruz. Bu okuduklarımızın metinleri kudsi hadistir. Okuduklarımızla sadece Peygamber Efendimize selâm vermekle kalmıyoruz, ceddine ve âline de salavât okuyoruz. Allah ile kul arasına tabii ki kimse giremez, ancak onların adını zikretmemizi Cenâb-ı Hakk istiyor. Onlar, Allah'ın dostudur. Onları zikretmek de Allah'ı zikretmekdir. Onları sevmek Allah'ı sevmektir. Onlara buğz etmek Allah'a buğz etmektir. Hiç şüphesiz, Allah ile kul arasına kimse giremez. Yalnız her şeyde olduğu gibi kulun hidâyet ve irşadında da mutlaka bir sebebe ihtiyaç vardır. İrşad ve hidâyetin sebepsiz olacağını düşünmek, İslam'ın ve imanın mantalitesinden mahrumiyetin ifadesidir. "Allah (c.c) elbette insana şah damarından daha yakındır. Burada yakın olan Allah'tır peki insan Allah'a ne kadar yakındır." 
Maddî ve mânevî bir işte vasıta gerekir de, dünya ve âhiret hayatının akıbetini belirleyecek derecede mühim olan hidâyet ve irşad meselesinde nasıl olurda bir vasıta gerekmez? Resûlullah'ın (s.a.a.) vefatından sonra sahabesi O'na olan akrabalık bağı dolayısıyla amcası Hz. Abbâs'ı vesile ederek Cenâb-ı Hakk'a niyazda bulunmuşlardır: Enes'den (radiyallahu anh); "kıtlık olduğu dönemde yağmur duası yaptığı zaman 'Abbâs'ın yüzüsuyu hürmetine' der ve 'Allah'ım biz Sana Peygamberinle tevessül eder Sen de bize rahmet verirdin; şimdi ise Peygamberinin amcasıyla tevessül ediyoruz; ne olur -onun yüzüsuyu hürmetine- bize yağmur ihsan et!' diye dua ederdi. Duanın ardından bolca yağmur yağardı." (Buhârî, İstiskâ 3/2, II, 15-16;) 
"Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Sizden biri ıssız bir yerde bir şey kaybeder ya da bir yardım isterse şöyle desin: 'Ey Allah'ın kulları! Bana yardım edin, ey Allah'ın kulları! Bana yardım edin! Ey Allah'ın kulları tutun!' Çünkü bizim göremediğimiz nice Allah'ın kulları vardır." Bu husus, tecrübe edilmiştir. (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr; Heysemî, Mecma' X, 132)  
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.