Bir gün Musa aleyhisselam, insanların konuşmalarından bıkmış, "Ya Rabbi, n'olur bu insanlar benim hakkımda konuşmasın" diye dua etmiş. Allahü teâlâ buyurmuş ki: "Ya Musa, senin istediğin o şeyi Ben, Kendim için bile yapmadım. Görmüyor musun, duymuyor musun, Benim hakkımda neler konuşuyorlar".Peygamber Efendimiz Allah'ın habibi idi, âlemlere rahmet idi. İnsanları Cennete davet için, Cehennemden sakındırmak için en acı sıkıntıları çekti. O'na akla hayale gelmeyecek iftiraları yaptılar, haşa, sihirbaz dediler, haşa, mecnun dediler, haşa, şair dediler, haşa, hanımı Aişe validemize iftira ettiler, çok eziyet ettiler, yollarına dikenler döşediler. Allah'ın Habibi ile savaştılar. Halbuki O rahmet-i ilahi idi, insanlar yanmasın diye adeta çırpınıyordu. "Bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı" buyuruyordu. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: "Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allah-ü teâlâ onu Cehennemde bırakır".Kur'an-ı Kerim'de de buyuruluyor ki: "Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir" (Nahl 105).Kim Muhammed aleyhisselama çok benzerse o derece, bu sıkıntılar, bu iftiralar başına gelir. Bunlar, bu yolun şanındandır. Eden kendine eder. Allah-ü teâlâ kimi azaba atmak isterse büyüklerin üstüne salar, yani o insanlar büyüklere dil uzatır. Yaradılışında said olanlar kesinlikle büyüklere dil uzatmazlar. Başka günahları olabilir ama büyüklere dil uzatmazlar.İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: "Şeyh-ul-islam Abdüllah-i Ensâri Hirevi, 'Yâ Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyan Sana kavuşuyor ve Sana kavuşmayan, onları tanımıyor' buyuruyor. Bu büyüklere düşmanlık etmek, sonsuz ölüme sürükleyen bir zehirdir. Onları incitmek, sonsuz felaketlere sebep olur. Allah-ü teâlâ bu belaya düşmekten korusun! Şeyh-ul-islam yine buyurdu ki: Ya Rabbi, her kimi felakete düşürmek istersen, onu bizim üzerimize atarsın." Peygamberlerden başka herkes günah işler. Allah-ü teâlâ sevdiği kullarının günahlarının cezasını ahirete bırakmaz. Çünkü günah suçtur. Karşılığı cezadır. Dünyada üç sıkıntı verir:- Hastalık verir. Sabrederse affeder. Sebeplere yapışmak ve geleni Allah'tan bilmek lazımdır. Ve ne maksatla geldiğini bilerek şükretmeli.- Günahların affı için ikinci yol maddi sıkıntıdır. Borçlu olmaktır. Borçlarını ödemek için çekilen sıkıntılardır. Bu da günahların affına sebeptir.- İnsanların yalan ve dedikodu ve iftiralarıyla haksız olarak iftiraya uğramaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.