AKP iktidarı IMF ve AB'nin talimatlarıyla tarım sektörünün altını boşaltmaya devam ediyor. Ağırlıklı olarak varoşlardan ve kırsal kesimden aldığı destekle iktidara gelen AKP'nin iktidar olduğundan bu yana en çok ihmal ettiği kesim de tarım kesimi ve varoşlar olmuştur.Esasen bu özellik sadece AKP'nin şahsına münhasır bir olay değil. AB sevdasına, ABD müttefikliğine ve IMF politikalarına kendini kaptırmış her siyasi anlayış AKP'nin içinde olduğu çelişkiye düşmek zorundadır.AB ve IMF talimatlarıyla tarıma destekler yok denecek kadar azaldı. Ürüne karar vermek, finansını bulmak, ürünü yetiştirmek, toplamak, nakletmek, satmak, sattıktan sonra da borçları ödemek, aile geçindirmek, tarım kesimi için bütün bu ve benzeri olmazsa olmazlar çiftçiler için çile ve ızdırap haline geldi.Çukurova'da buğday hasadı yapan üreticiler, destekleme fiyatının açıklanmaması nedeniyle "ileride belirlenecek fiyata razı olacakları yönünde" taahhütname imzalayarak ürününü Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) teslim ediyor. Şu manzaraya bakın. Geçen yıl TMO buğday müdahale fiyatını 350 bin lira civarında açıklamıştı. Ama TMO'nun önemli merkezlerini kapatması sebebiyle bu fiyat realize edilememiş ve piyasada buğday 250 bin liraya kadar düşmüştü. Buğday üretim maliyetinin geçen yıl için 400 bin lira civarında olduğunu düşünürsek, bu meblağ neredeyse maliyetin yarısı kadardı.TMO bu sene bu rakamı da açıklamadı. Buğday fiyatlarını piyasanın şartlarına ve tüccarın insafına bıraktı. Bir de üreticinin sonradan itiraz etmemesi, fiyatlara razı olması için taahhütname bile imzalattı.Çiftçiyi maliyetler, üretim yoruyor ama en çok yoruldukları nokta belirsizlik. Ne verilecek destekler belli, ne de ürün alım fiyatları. Her şey havada.Tarımda tam bir Batı tarzı serbest piyasa ekonomisi yaşıyoruz. Gerçi Batı tarzı derken Batı kendisi farklı uyguluyor bize ise bu tarzı yutturuyor. Devlet elini eteğini çekmiş vaziyette. Destek yok, düzenleme yok, köstek çok. Piyasayı elinde para bulunduranlar belirliyor, çiftçi ise, garibim, ürettiğiyle, emeğiyle, gayretiyle ortada kalıyor. Buna "altta kalanın canı çıksın ekonomisi" de diyebiliriz.Köylümüz, AB ve IMF politikaları ve onların yerli uygulayıcıları sebebiyle "milletin efendiliği"nden "zenginin şamar oğlanlığı"na kadar düştü.Bir taraftan iç piyasada bu yaşanırken, ithal tarım ürünlerinin istilasıyla karşı karşıyayız. Sağlıksız, hormonlu ama zaten bu kısımları siyasilerimizi fazla ilgilendirmiyor, onlar fiyata ve talimatlara bakıyor. Tatsız, tuzsuz ama ucuz meyve, sebze ve tahıllar. Yerli üretimin bu hormonlu ithal ürünlerle fiyat noktasında rekabet edebilme şansı yok. Fiyatta rekabet şansımız olmamasına rağmen, bir de yerli tarım ürünlerinin üretimine kota uygulanması, ithalattaki kotaların ise bir bir kaldırılması, bu politikaları tavsiye eden AB, IMF ve ABD'nin ve de onların tavsiyeleriyle hareket eden siyasi irademizin niyetini herhalde açıkça göstermektedir. Çiftçinin derdi bununla da bitmiyor. Ürününü maliyetin altına sattığından aldığı kredilerin, kullandığı elektriğin parasını? ödeyemiyor. Kredilerin faizleri katlandıkça katlanıyor, ödeyemediği için haciz üstüne haciz geliyor, evini, barkını, tarlasını, traktörünü kaybediyor.Elektriğini ödeyemediği için de elektriği kesiliyor.Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, yaptığı açıklamada, 1998'den beri biriken enerji borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda olumlu sonuç alınamadığını, elektrik borcunu ödemeyen üreticilerinin elektriklerinin geçen aydan itibaren kesildiğini belirtti. Bölgede ağırlıklı olarak patates üretimi yapılıyor. 2 bin 400 civarında üreticinin 2005 yılı dönemine ait yaklaşık 5 milyon YTL elektrik borcu bulunuyor. İl genelinde 1998'den beri birikmiş tarımsal sulamadan kaynaklanan elektrik borcu toplamı ise 168 milyon YTL'yi buluyor.Çiftçi bu borcu neyle ödeyecek, zararına sattığı ürünle mi?AKP hükümeti, yeni bir yönetmelik çıkararak 11 ilde tütün üretiminden vazgeçen üreticilere dekar başına ek destek verileceğini açıkladı. Yani üreten her konuda avucunu yalarken, üretmeyen teşvik ediliyor.Destekleme primleri AB ülkelerinde ekimden-dikimden 5 yıl önce açıklanıyor, çiftçi hangi ürünü ekeceğine-dikeceğine buna göre karar veriyor. Bizde önce ürün maliyetinin altına satılıyor, çiftçinin elinden çıkıyor. Aradan bir hayli zaman geçiyor ve siyasilerimiz lütfedip destek primlerini açıklıyor. Bu primlerin çiftçiye ödenmesi ise ayrı bir hikaye.Böyle devam edildikçe 25 milyonluk tarım kesimi büyük bir oranda tasfiye olacak. "Bizim de önceliğimiz türban değil işsizliktir" diyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin Bey'e soruyoruz, önceliğiniz işsizliği azaltmak mı arttırmak mı?Sadece tarım mı böyle? Tekstilin, inşaat sektörünün, sanayinin son durumu malum. Oradan da işsizler ordusuna yeni katılımlar olacaktır.Gayrı milli politikalarla geldiğimiz nokta budur. Çözüm Atatürk'ün yaptığı gibi acilen milli politikalara dönmektir.Görünen o ki başta tarım kesimi olmak üzere Türkiye'nin tamamını şaha kaldıracak, her şeyi yerli yerine oturtacak tek siyasi lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Çünkü milli bir model ortaya koyan ve bunun bilimsel zeminini oluşturan, bu noktada modelinden dolayı Nobel'e aday gösterilen, aynı zamanda vatan ve millet için çalışmaya hazır eğitimli bir kadroya sahip olan tek lider de odur. Problemleri gördüğümüz halde çözüme ve çözüm sunana fırsat vermemek problemleri daha da derinleştirir. Gemi batarsa içinde olan herkes boğulur.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024