Anayasa’yı değil, kafanızı değiştirin!

Bugünkü mevcut haliyle anayasamızın hiçbir eksik ve sorunlu yanı yoktur.

Ancak sorunlu olduğuna yüzde bin emin olduğum bir konu var; o da, mevcut iktidar ve parlamento içindeki muhalefetin asla çözüm olamayacağıdır!

Hiç birisinin milli bir politikası ve projelendirilmiş çözümü yok. Olmadığı için de, sürekli olarak olandan aşırma yöntemleri sayesinde seçim kampanyalarını yürütüyorlar.

Mevcut iktidar ve muhalefetin sürekli olarak hedef tahtası haline getirdiği anayasamızın hiçbir eksik ve mahsurlu tarafı yoktur ve akıl sahibi herkes de buna tanıklık eder.

Bu gerçek ve gerekçelerden dolayı bana göre değişmesi gereken Anayasa değil, parlamentoda bulunan siyasetin tamamıdır.

Bugünkü ahval ve şerait bakımından bunun da mümkün olmayacağına göre, Türkiye'yi ve Türk milletini çok daha kalıcı ve reel bir çözüme ulaştırmak üzere beyin fırtınası yapılmalıdır.

Mesela aynı hassasiyetleri olduğu halde çok dağınık bir yelpazeye savrulmuş siyasi hareketlerin varlığı, milletin de zihin dünyasını bulanık hale sokmuyor mu sizce?

Atatürk ilkeleri başta olmak üzere, Cumhuriyet'in temel değerlerinde buluşan ve aynı hassasiyetleri paylaşan siyasi yapıların birlikte olup, Türk milleti ve devletini dünyanın en iyisi yapma hayaline neden hiç kimse tuğla koymuyor?

Geçen boş zamana ve kaybolup giden nice yıllara gerçekten de çok yazık değil mi?

Öte yandan sanki her şeyi yapmak isteyip de, buna tek mani olanın anayasa olduğunu ileri süren garip düşünceli ve kusurlu siyaset aklının bu millete verebileceği hiçbir şey yoktur ve olmayacaktır da.

Mevcut haliyle anayasamızın bırakın sadece Türk milletini, dünya insanlığına yeter de artar bir niteliğe sahip olduğu, aklı başında olan herkesin ittifakla evet diyeceği bir mevzudur.

Bakınız sadece sosyal devlet olma vasfıyla anayasamızda bulunan şu 4 madde ile Türkiye'yi kâinat devleti yapmak içten bile değildir.

Mesela;

Anayasa Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Anayasa Madde 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.

Madde 65: Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. 

Madde 66: Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.

Anayasa'yı değiştirmekten kastın söylenmesi sakıncalı bulunsa da, kimi çevrelerin "Türklük" konusuna bakışında bir sakatlık olduğu çok iyi biliniyor.

Türk milletinin hiçbir ferdinin, Anayasa'mızın tek bir maddesi ile asla bir sorunu yoktur.

Devletin asli ve hayati kurumlarıyla daha fazla oynamayı terk etmeli ve bu güzel milletin evlatlarına hizmette yarış halinde olunmalıdır.

Bizim Türk milleti olarak yeterince ve hatta bolca düşmanımız mevcuttur.

Aziz Atatürk'ün izinde yol yürümeye kesin karar vermiş olanlarla kader birliği yapmanın zamanı çoktan gelmedi mi sizce?