Arap Baharı'nda sıra Filistin'de mi?

Arap Baharı'nın ziyaret ettiği ülkelerin neredeyse tamamı Türkiye'nin çok yakın ilişkiler kurduğu ülkelerdi. Libya ve Suriye bunlardan sadece ikisi?Açık konuşmayı severim, Türkiye'nin bir ülkeyle yakınlaşması İslam coğrafyasında artık felaketin habercisi gibi görülüyor.Türkiye'nin son zamanlarda Filistin'e artan alakası da bu yüzden beni tedirgin ediyor. Bu konuda beni teyit eden bazı gelişmelerde oldu bir süre önce. İsrail'e direnişin Filistin'deki sembolü haline gelmiş olan Hamas, Türkiye'nin telkinleriyle ehlileştirilme sürecine sokuldu. Ayrıca İsrail'in de onayladığı El-Fetih hareketiyle de uzlaştı Hamas.Oysa Hamas, El-Fetih'le yıllar süren Filistin davasında bir arpa boyu yol alınamadığını, sadece oyalandıklarını fark eden Filistin halkının sarıldığı tek can simidiydi. Şimdi Türkiye sayesinde Hamas da İsrail'in istediği uzlaşma kulvarına sokuldu.Geçtiğimiz günlerde İsmail Haniye Türkiye'ye geldi. Haniye'nin Türkiye ziyaretindeki açıklamaları bende yukarıdaki fikirlerin zemini oluşturdu. Bu ziyarette İsmail Haniye'deki değişime de şahit oldum. Haniye'deki değişimin bana göre en önemli işareti Arap Baharı'na yağdırdığı övgülerdi. Beni şaşırtan açıklamasında Haniye, Arap dünyasındaki değişimin Filistin davasına büyük katkısı olduğunu söyledi. Oysa aklıselimle bakan herkes Arap dünyasındaki değişimin BOP planları çerçevesinde cereyan eden Haçlı değişimler olduğunu biliyor. Bunu göremeyen İsmail Haniye, ya bizdeki siyasiler gibi bu sürecin bile bile figüranı olduğunu/olacağını itiraf ediyor ya da Arap Baharı'nın kime hizmet ettiğini, bu sürecin kimin projesi olduğunu göremeyecek kadar ileri görüşlü olmaktan uzak birisi?Her iki halde de Haniye, Filistin halkının güvenini hak etmiyor bence. Mavi Marmara bir zafer miydi?İsmail Haniye'nin gelişi ve Mavi Marmara saldırısıyla ilgili açıklamaları da beni hayli düşündürdü.Haniye, Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Mavi Marmara'nın hemen yanında bütün dünyaya şunu ifade etmek istiyorum ki; Mavi Marmara şehitleri sayesinde biz ambargoyu kırdık ve İsrail kuşatmasına karşı zafer kazandık. Bunu bütün dünyaya ilan etmek istiyorum."Mavi Marmara'yı zafer olarak değerlendirmek İsmail Haniye'ye göre makul karşılanabilir. Ama göre bu çok zorlama bir yorum. İsmail Haniye'nin Gazze'den Türkiye'ye gelmiş olması ambargoyu kırıldığı anlamına gelmiyor. Haniye'nin Türkiye'ye gelişinin ya da -altını çizerek söylüyorum- getirilişinin çok farklı bir amacı olabilir. Şöyle ki; Mavi Marmara olayının yaşandığı yardım organizasyonunu yapan kuruluşun davetiyle Türkiye'ye gelip, Mavi Marmara gemisinde yukarıdaki açıklamanın yapılmış olması, hükümete arayıp da bulamadığı bir fırsatı vermiş oldu.Neydi bu fırsat?Hükümet, Mavi Marmara'da 9 Türk'ü katleden, sonra özür dilemeye ve tazminat ödemeye bir türlü yanaşmayan İsrail'le arayı düzeltmek için bir yol arıyordu.Şimdi bundan sonra hükümet, İsrail özür dilemese de "biz zaten zafer kazandık" söylemleriyle birlikte İsrail'le zaten sözde kalan krizi bitirecek adımları atabilir. Bu sayede hem ABD memnun olur, hem de hükümet?