logo
07 EYLÜL 2025


Araplar desteklemese de direniş kazanacak

22.07.2006 00:00:00
Arap dünyasının en etkili kalemi El Kuds El Arabi gazetesinin başyazarı Abdülbari Atvan, Arap dünyası sesini çıkaramasa da İsrail'in hem Filistin'de, hem de Lübnan'da yenilgiye uğrayacağını dile getiriyor İsrail'in Lübnan'daki soykırımı sürerken, Arap hükümetleri ve halkları hâlâ sessiz... Dün onlarca şehit verildi ve İsrail uçaklarının Beyrut'a yönelik saldırıları devam etti. Dikkat çeken, her geçen gün tarafların duyduğu korkuda dengenin sağlanması: İsrail Hizbullah'ı Tel Aviv veya Hayfa'daki petrokimya tesislerini vurmaması ve bu kadarlık başarıyla yetinip gerginliği tırmandırmaması konusunda uyarıyor. Aksi halde, İsrail misillemesinin hedefi Beyrut'taki elektrik trafoları olacakmış... Bu çatışmadaki yeni unsur, ABD Başkanı George W. Bush'un ateşkes için görüşülmesi gereken bir merci olarak Suriye'den dem vurması. Bu yaklaşım, bölgedeki dengeler açısından bir devrim. Direnişi destekleyenler uluslararası meşruluk kazanırken, karşı çıkanlar hatta tarafsız kalanlar bile unutuluyor. Lübnan'daki krize çıkış yolu bulmak için bölgeye gitmeye kararlı olan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün'ü ziyaret etmeyebilir. Zira bu ülkelerin liderleri ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın artık etkisi yok; rehin İsrail askerleri konusunda veya Lübnan'daki çekişme üzerinde role sahip değiller. Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat'ın, 'savaşın Suriye ve İran'la İsrail arasında bir çekişme' olduğuna dair yorumu tümüyle doğru ve İsrail'den geçmişte görülmemiş övgü alan Mısır, Arabistan ve Ürdün'ün tutumlarını ortaya koyuyor. Bu üçlünün sadece iç konularla ilgilenip Arap sorunlarından uzaklaşarak ABD'nin hegemonya planlarını yapılandırması, Arap bölgesinde boşluk yaratıyor. Bu boşluk, Lübnan, Irak ve Filistin'de kullanılan güç ve İran tarafından dolduruldu. Kuveyt için süratle yardım istenmişti Arapların Hamas'a yönelik resmi tutumu, hareketi İran ve Suriye'nin kapısına itti. Bu rejimlerin ABD'nin Irak planını meşrulaştırması, nüfuzlarının İran karşısında gerilemesine yol açtı. Resmi Arap tutumunun Tahran'la ilişkileri nedeniyle Hizbullah'ı görmezden gelip Lübnan'da Batı'yla bağlantılı oluşumlara bel bağlaması, direnişin Arap rejimlerine sırtını dönüp İran ve Suriye'yle ilişki kurmasına yol açtı. Yeni Arap üçlüsü, direnişin gücünü hafife alarak Lübnan'daki krizle ilgili hesaplarını yanlış yaptı. Sonuçlar da felaket oldu. Zira, halkların hafızası kuvvetlidir, unutmazlar. 1990'da Irak Kuveyt'i işgal ettiğinde, Kuveyt'in 'kurtulmasına' çabalayan Suudi Arabistan ve Mısır, ABD'den Irak'ı Kuveyt'ten çıkarması için yardım istenmesine yönelik bir kararının çıkarılması amacıyla Arap Birliği'ne yönelmişti. Yani, bugün Hizbullah'a yaptıklarından farklı davranmış, Saddam Hüseyin'e sorunu kendisinin çözmesi gerektiğini söylememişlerdi. ABD'nin Dresden'e yaptığının aynısı Küçük Kuveyt, güçlü bir komşusu tarafından işgal edilmişti. Lübnan da İsrail saldırılarına maruz kalıyor. Kuveyt için tüm bu rejimler harekete geçmişti, işgalin meşruiyetine dair konuşmalar duymuştuk. Şimdi sanki Lübnan Arap olması bir yana BM üyesi bile değilmiş gibi, bu rejimlerin hiçbiri harekete geçmiyor. Verilen her can, sürülen her aile için üzüntü duyuyoruz. Çünkü Amerikan şer imparatorluğu destekli yeni Nazilerle mücadelede kurban veriyorlar. ABD de aynısını yapmıştıİsrail'in Lübnan'a açtığı savaş, Arap bölgesini farklı temeller üzerinde yeniden düzenleyecek. Savaş, İsrail yenilgisi ve ABD'nin hegemonya planlarına ağır darbeyle son bulacak. ABD'nin Beyrut'a yönelik savaşta İsrail'le işbirliği yapmasını garipsemiyoruz. Zira, İsrail ABD'nin 1945'te Almanya'nın Dresden kentine yaptıklarını bugün Beyrut'a yapıyor. ABD o zaman bu sanat kentini yerle bir etmiş, operasyon savaştan sonra gerçekleşmişti. Görünen o ki, bölgenin kültür merkezi kimliği nedeniyle Lübnan'a yönelik benzer bir kin var. Fakat, asıl yıkım orta ve uzun vadede ABD'nin hegemonyası üzerinde olacak. İsrail'in Lübnan'a açtığı savaş ters sonuçlar verecek. Zira, Hizbullah asla esir aldığı iki İsrailli askeri serbest bırakmayacak ve çoğu Lübnanlıyı direnişin arkasında birleştirecek. İsrail ve ABD açısından daha da tehlikelisi, Irak'tan Lübnan'a bir 'direniş hilali'nin yayılması. Irak'taki bazı örgütlerin Lübnan'a geçtiğini hayal edin... İsrail, Lübnan'ı 1970 ve 1980'li yıllardaki haline götürdü. Lübnan, Afganistan, Irak, Somali ve işgal altındaki Filistin'e eklenen yeni bir 'başarısız devlet' haline getirildi. ABD'nin 'teröre' karşı savaşının ve yeni muhafazakârların müjdesini verdiği 'yapıcı karmaşa'nın en belirgin meyvesi işte bu. İsrail dünyadaki istikrara zarar verdiği gibi ABD'nin imajını ve dış politikasını da yıktı. Şartlar, ancak ABD ve Batı kendi çıkarlarının bu faşist terörist ajandasıyla çeliştiğini anlarsa değişir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
'Bu dava siyasi değildir' demişti
Alaattin Köseler yeniden tutuklandı
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iddialar emniyete uzandı
Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında gözaltı kararı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanığa tahliye
Alaattin Köseler'in tahliye kararına yapılan itiraz kabul edildi
Köseler yeniden gözaltına alındı
Binlerce çalışan işini kaybediyor!
Hazır giyim sektörü komada
Kayyuma karşı kritik hamle
CHP 21 Eylül'de kurultay yapacak
Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz!
Sanayici son kerteye geldi
Pazar paylı sürekli azalıyor
Dizel otomobiller yakında tarih olacak
Gazze'de onlarca şehit daha
Son 24 saatte 68 Filistinli katledildi
Okullar açılıyor
BTP liderinden dikkat çekici çağrı
İstanbul'da sağanak
Aylar sonra gelen yağış
Trump'ın tehdidine Maduro'dan cevap
"Venezuela saldırıya uğrarsa silahlı mücadele aşamasına geçer"
Arap ülkelerinden Netanyahu'nun 'göç' açıklamalarına tepki
Sürgün için abluka ve açlık kullanılıyor
Bakanlık ve kamu kurumlarında kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Hizbullah destekçilerinden protesto
Lübnan'da hükümet, Hizbullah'ın silahsızlandırılması planını onayladı
'Bu dava siyasi değildir' demişti
Alaattin Köseler yeniden tutuklandı
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iddialar emniyete uzandı
Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında gözaltı kararı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanığa tahliye
Alaattin Köseler'in tahliye kararına yapılan itiraz kabul edildi
Köseler yeniden gözaltına alındı
Binlerce çalışan işini kaybediyor!
Hazır giyim sektörü komada
Kayyuma karşı kritik hamle
CHP 21 Eylül'de kurultay yapacak
Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz!
Sanayici son kerteye geldi
Pazar paylı sürekli azalıyor
Dizel otomobiller yakında tarih olacak
Gazze'de onlarca şehit daha
Son 24 saatte 68 Filistinli katledildi
Okullar açılıyor
BTP liderinden dikkat çekici çağrı
İstanbul'da sağanak
Aylar sonra gelen yağış
Trump'ın tehdidine Maduro'dan cevap
"Venezuela saldırıya uğrarsa silahlı mücadele aşamasına geçer"
Arap ülkelerinden Netanyahu'nun 'göç' açıklamalarına tepki
Sürgün için abluka ve açlık kullanılıyor
Bakanlık ve kamu kurumlarında kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Hizbullah destekçilerinden protesto
Lübnan'da hükümet, Hizbullah'ın silahsızlandırılması planını onayladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.