AKP’nin gündem saptırma taktiği tüm hızıyla devam ediyor. İran açıkça diyor ki: “Bize saldırılan nokta hedefimizdir, vururuz.” Suriye tiyatrosu açık. Dindar nesilcilerin sahip çıkmadığı Müslümanlara komünist Rusya ve ateist, Budist, Şamanist vs. Çin sahip çıktı. Van’da hala çadırlarda insanımız yanıyor. Halbuki bu dindar nesil yetiştiriciler (!) söz vermişti; Şubatta herkes konteynırlarda olacak, diye. İstanbul’a kar yağdı, hayat durdu. Kar afeti değil de deprem afeti yaşansaydı ne olurdu? Hülasa gündem çok hızlı ve çok önemli ve çok hayati konularla doluyken bizim iktidar milletin diniyle, imanıyla uğraşıyor.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in “düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısıdır” olarak tarif ettiği Bülent Arınç haliyle bu gereksiz gündemde de öne çıkmayı başardı.
Geçtiğimiz günlerde CNN Türk’te yayınlanan bir programda yaptığı açıklamalar ve verdiği cevaplar “koyun can derdinde, kasap et derdinde” dedirtecek cinstendi. Bir iki satır başı hatırlayalım;
1–“Başbakanımızın dindar kelimesini kullanması çok doğru, çok uygun. Sol bir parti değiliz, Demokrat Sol bir parti değiliz. Biz muhafazakâr demokratız…”
2–“Dindar olmanın karşılığı Ateist olmak değildir. Dindar olmanın karşılığı, dindar olmamaktır…”
3–“Cemaat vakıflarına bütün gayrimenkullerini iade ediyoruz. Azınlıkların bütün temel hakları Türkiye’de alabildiğince korunuyor…”
4–“Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasal bir kuruluştur. Atatürk Diyanet İşleri Başkanlarını hiç yanından ayırmamıştır. Eskiden protokol olarak Diyanet İşleri Başkanı ilk 4 içindeydi, şimdilerde 50’lerin içinde…”
5–“Uyuşturucu ve sigaraya başlama yaşı çok küçüldü. Gençlerde suç işlemeye yönelim daha da çok arttı. Ya kadına karşı şiddet, ya sevgilisini bıçaklamak, eşini, sevgilisini, bir başkasını pazarlamak... Bir fırtınanın yaklaşmakta olduğunu da görüyoruz…”
6–“10 seneden beri Türkiye’de iktidardayız. Kim neyinden dolayı şikâyet etmiş. Kimin özel hayatına müdahale etmişiz. Kimi kıyafetinden dolayı aşağılamışız. 10 senede bana bir tane örnek göstersinler...”
7–“Fetullah Gülen Hoca efendiyi tanır ve çok severim. Birileri onu karanlık bir sima olarak görmüştür. Onu tanıdığım kadarıyla memleket sever, yurtsever, dindar, ahlaklı bir insan olarak tanıdım. Hiçbir zaman onun suç işlediğine, bir zamanlar ifade edildiği gibi bir örgütün başında olduğuna inanmam...”
Evet, Sayın Arınç bu ve benzer birçok cevap ve açıklamalarda bulundu. Ama bu açıklamalara benim kafam takıldı. Numara sırasına göre gidelim;
1–AKP bu tartışmayla toplumu nereye götürdüğünün farkında mı? AKP’ye oy veren herkes dindar mı? Bir insan hem solcu hem dindar olamaz mı? Dindar olmak için AKP’li olmak mı lazım?
2–Hapse atılmanın karşılığı kanun karşısında, kesin delillerle suçlu olmaktır. Yoksa hapse atılmanın karşılığı AKP ve cemaat karşıtı olmak olmamalıdır. Nasıl 2 nolu kıyaslar birbirine uydu mu?
3–Müslüman olmayan cemaatlere yaptığınız maddi, manevi ve kanuni hizmetleri Müslümanlar için yapsaydınız bu tartışmalar hiç başlamazdı bile…
4–Almanya 1. Dünya Savaşında, ısrarla Osmanlıyı yanına çekmek istemesinin nedenlerinden biri, belki de en önemlisi Halife’nin İslam Coğrafyasında ki etkisinden faydalanmaktı. Şimdi aynı zihniyet Diyanet işleri başkanlığını kullanarak icraatlarına dini meşruiyet kazandırma görüntüsü içinde. Ne dersiniz?
5–Dindar bir nesil özlemi içinde olan ve 10 yıldır dediğim dedik politikasıyla ülkeyi yöneten bir partinin 2. Adamının yaptığı bu itiraflar din konusundaki samimiyetlerinin de bir ölçüsü olsa gerek. Yoksa bu kadar tezat bir arada olur muydu?
6–Sadece seçim öncesi medyaya düşen kasetler cevap olarak yeter sanırım. Kılık, kıyafet konusunda haklı Sayın Arınç. Cemil İpekçi bile AKP hayranı.
7–F. Gülen’i sevebilirsin. Rabbim Ahirette de sizi ayırmasın. Ama kafama takılan maneviyatta öne çıkmış (!) bir cemaat liderinin Türkiye’de yaşanan her alanda (kaset, telefon dinlemeleri, ÖSYM, asker, banka vs. gibi) adının geçmesi nasıl izah edilebilir? Sonra “Müslüman olmak için –la ilahe illallah– demek yeterlidir. Muhammed Resulullah demek kemal mertebesidir” anlayışındaki bir insanla, “dindar nesil” yetiştirmek isteyen insanların modern tabirle böylesine kanka olmalarının mantığı ne olabilir ki?
Onun için bir daha soruyorum AKP’ye, Erdoğan’a, Arınç’a ve böyle düşünen herkese; kastettiğiniz “dindar nesil” hangi inanç ölçülerini esas alacak veya aldıracaksınız?
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in “düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısıdır” olarak tarif ettiği Bülent Arınç haliyle bu gereksiz gündemde de öne çıkmayı başardı.
Geçtiğimiz günlerde CNN Türk’te yayınlanan bir programda yaptığı açıklamalar ve verdiği cevaplar “koyun can derdinde, kasap et derdinde” dedirtecek cinstendi. Bir iki satır başı hatırlayalım;
1–“Başbakanımızın dindar kelimesini kullanması çok doğru, çok uygun. Sol bir parti değiliz, Demokrat Sol bir parti değiliz. Biz muhafazakâr demokratız…”
2–“Dindar olmanın karşılığı Ateist olmak değildir. Dindar olmanın karşılığı, dindar olmamaktır…”
3–“Cemaat vakıflarına bütün gayrimenkullerini iade ediyoruz. Azınlıkların bütün temel hakları Türkiye’de alabildiğince korunuyor…”
4–“Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasal bir kuruluştur. Atatürk Diyanet İşleri Başkanlarını hiç yanından ayırmamıştır. Eskiden protokol olarak Diyanet İşleri Başkanı ilk 4 içindeydi, şimdilerde 50’lerin içinde…”
5–“Uyuşturucu ve sigaraya başlama yaşı çok küçüldü. Gençlerde suç işlemeye yönelim daha da çok arttı. Ya kadına karşı şiddet, ya sevgilisini bıçaklamak, eşini, sevgilisini, bir başkasını pazarlamak... Bir fırtınanın yaklaşmakta olduğunu da görüyoruz…”
6–“10 seneden beri Türkiye’de iktidardayız. Kim neyinden dolayı şikâyet etmiş. Kimin özel hayatına müdahale etmişiz. Kimi kıyafetinden dolayı aşağılamışız. 10 senede bana bir tane örnek göstersinler...”
7–“Fetullah Gülen Hoca efendiyi tanır ve çok severim. Birileri onu karanlık bir sima olarak görmüştür. Onu tanıdığım kadarıyla memleket sever, yurtsever, dindar, ahlaklı bir insan olarak tanıdım. Hiçbir zaman onun suç işlediğine, bir zamanlar ifade edildiği gibi bir örgütün başında olduğuna inanmam...”
Evet, Sayın Arınç bu ve benzer birçok cevap ve açıklamalarda bulundu. Ama bu açıklamalara benim kafam takıldı. Numara sırasına göre gidelim;
1–AKP bu tartışmayla toplumu nereye götürdüğünün farkında mı? AKP’ye oy veren herkes dindar mı? Bir insan hem solcu hem dindar olamaz mı? Dindar olmak için AKP’li olmak mı lazım?
2–Hapse atılmanın karşılığı kanun karşısında, kesin delillerle suçlu olmaktır. Yoksa hapse atılmanın karşılığı AKP ve cemaat karşıtı olmak olmamalıdır. Nasıl 2 nolu kıyaslar birbirine uydu mu?
3–Müslüman olmayan cemaatlere yaptığınız maddi, manevi ve kanuni hizmetleri Müslümanlar için yapsaydınız bu tartışmalar hiç başlamazdı bile…
4–Almanya 1. Dünya Savaşında, ısrarla Osmanlıyı yanına çekmek istemesinin nedenlerinden biri, belki de en önemlisi Halife’nin İslam Coğrafyasında ki etkisinden faydalanmaktı. Şimdi aynı zihniyet Diyanet işleri başkanlığını kullanarak icraatlarına dini meşruiyet kazandırma görüntüsü içinde. Ne dersiniz?
5–Dindar bir nesil özlemi içinde olan ve 10 yıldır dediğim dedik politikasıyla ülkeyi yöneten bir partinin 2. Adamının yaptığı bu itiraflar din konusundaki samimiyetlerinin de bir ölçüsü olsa gerek. Yoksa bu kadar tezat bir arada olur muydu?
6–Sadece seçim öncesi medyaya düşen kasetler cevap olarak yeter sanırım. Kılık, kıyafet konusunda haklı Sayın Arınç. Cemil İpekçi bile AKP hayranı.
7–F. Gülen’i sevebilirsin. Rabbim Ahirette de sizi ayırmasın. Ama kafama takılan maneviyatta öne çıkmış (!) bir cemaat liderinin Türkiye’de yaşanan her alanda (kaset, telefon dinlemeleri, ÖSYM, asker, banka vs. gibi) adının geçmesi nasıl izah edilebilir? Sonra “Müslüman olmak için –la ilahe illallah– demek yeterlidir. Muhammed Resulullah demek kemal mertebesidir” anlayışındaki bir insanla, “dindar nesil” yetiştirmek isteyen insanların modern tabirle böylesine kanka olmalarının mantığı ne olabilir ki?
Onun için bir daha soruyorum AKP’ye, Erdoğan’a, Arınç’a ve böyle düşünen herkese; kastettiğiniz “dindar nesil” hangi inanç ölçülerini esas alacak veya aldıracaksınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025