Ayan-beyan ortaya çıktı, artık iyice anlaşıldı ki; gözlerini ihtiras bürümüş bir avuç mutlu azınlığı, ülkeyi yirmi yılı aşkın bir süreden beri yöneten doyumsuz ekibi doyurmak mümkün değildir.
Hırslarına ve ihtiraslarına asla bir sınır çizmeye razı olmayan bu yönetici takımı ve onlara bu yolda eşlik eden üst düzey bürokrasi kesimi, yediden yetmişe her biri, yedi sülalelerini üçer-beşer maaşlı işlere yerleştirdikleri halde, bir yandan da ihaleden ihaleye koşmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar.
Artık iyice anlaşıldı ki, fakru zaruret içinde yaşamaya razı olup, en temel ihtiyaç maddelerine dahi kolay kolay ulaşamayan nice on milyonlar, sofralarındaki lokmalarına, zeytinlerine ve peynirlerine varana kadar her şeylerinden fedakârlık yaptıkları halde, söz konusu bu hırs ve ihtiras sahibi kitleyi doyurup tatmin etmeye asla muvaffak olamamıştır, bu gidişle de kesinlikle olamayacaktır.
Memleketin dört bir yanında, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, iki büklüm çilekeş ve eli nasırlı insanlar, bağlarını-bahçelerini, tarlalarını-çayırlarını, üzüm salkımlarını ve zeytinliklerini, bu gözü dönmüş sözde yatırımcı çetelerin şerrinden korumak için gece-gündüz halen nöbetteler.
Söz konusu yönetici takımı ve onların bürokrasideki elleri-ayakları, gözleri-kulakları olan kadrolar, birbirlerine sürekli 'kaf dağından kar bağışlarcasına' kamu kaynaklarını, çeşitli kılıflar adı altında bağışlayıp duruyorlar.
İşin iç yüzüne vakıf olamayan geniş halk kitleleri de, yapılan yollara, köprülere, tünellere bakarak iktidarı daima alkışlıyorlar ve alkışlamayanları da en yakınları da olsa kınıyorlar.
Falan şehirle filan şehri birbirine bağlayan otoyol, bine yapılabilecek iken, hiç abartısız yüz bine yapılmış ve hazineden o şirkete otuz yıllığına hortumlar bağlanmış ve adeta devletin, dolayısıyla milletin hazinesi haraca bağlanmış.
Köprüler de böyle, tüneller de böyle havaalanları da ve hastaneler de böyle…
Şimdi Kurban Bayramı yaklaşıyor, kurban hisselerinin 10 bin TL'den başladığı söyleniyor, çünkü hem para pula dönüştü hem de üreticiye destek için verilmesi gereken paralar işte böyle tefecilere peşkeş çekildi ve bir avuç kıymanın fiyatı şimdilik 400 TL'ye dayandı.
Artık iyice anlaşıldı ki, bu yoksul milletin, bu çilekeş milletin bu hırs ve ihtiras sahibi kadroları doyurmaya da, sırtında taşımaya da asla güç ve takati kalmamıştır.
Dünya çapında şöhret sahibi olan tüm sosyologlar ve psikologların ittifakla söyledikleri gerçek şudur ki; gözlerini hırs ve ihtiras bürümüş bir kadroyu, bir kitleyi tatmin etmek için, gözlerini doyurmak için bütün dünya bir araya gelse asla bu işi başaramazlar.
Bir yolunu bulup 'dur' demek, onların da faydasına olacaktır.
- Sahte kâr / 19.09.2025
- İhtimalleri değil ihmalleri konuşalım / 17.09.2025
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025