Asgari ücret, minimum ücret demektir.
Asgari ücret, en az alınacak ücret gibi görünmesinin yanı sıra bizim gibi ülkelerde çoğunluğun aldığı ücret. Asgari kabul edilen miktar bizim tabanımızı değil neredeyse tavanımızı işaret ediyor.
Peki, çok ama çok temel bir soru:
Bir ülkede asgari ücret ne kadar olmalıdır?
Bu soruya çeşitli zihniyetler çeşitli cevaplar verir.
"Kaynaklar kıt, yetmez; o zaman çalışsın düzen para babasına" zihniyeti yani kapitalizme göre asgari ücret hakikatten asgari bir ücrettir. Hiçlikle asgari ücret arasında ufak bir fark vardır.
Türkiye'de de muhatabı olduğumuz zihniyet kapitalizmin dayatması ve tercümesi olduğu için biz bunu yaşıyoruz.
Ama şelaleyi tersine döndüren bir hareket yok değil. Bu yanlışa (yani kapitalizme) muhalif olarak değil; doğruluğu sunmak adına çıkan ve kapitalizmi cılız bir safsata olarak tarihin çöplüğüne sürüyen bir tez var.
Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli?
Bu model, kaynakların, sınırlı insan ihtiyaçlarının yanında bir sonsuzluğa denk düştüğünü söylüyor.
Yine Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan ve Milli Ekonomi Modeli ile birbirini tamamlayıcı ikincil tez olan Sosyal Devlet Milli Devlet teziyse baba devleti anlatıyor.
Alan eli değil, veren eli yaşayan bir devlet zihniyeti...
Şimdi zihniyet bu minvalde oldukça asgari ücret ne olur? Kime yarar halde olur?
Yoksulluk sınırının tabii olarak üstünde olur. Yoksulluk sınırı ne kadar; 2015'de 5000 TL'ydi.
Prof. Dr. Haydar Baş da mübalağaya gitmeden 5000 TL asgari ücret vermeyi tezinin bir gereği olarak sundu.
İktidarıyla muhalefetiyse 2000 TL'yi geçmeyen paralardan bahsetti, milletle dalga geçer gibi.
Milletse kendiyle dalga geçer gibi bu trajikomediyi seçti.
5000 TL o kadar gerçek ve mecburiyet idi. Seçim arefesinde iktidarın muhalefetin konuştuğu paralar o kadar da komikti.
Seçimlerimizle yaşıyoruz. Batarsak seçimlerimizle batıyor; yaşarsak seçimlerimizle yaşıyoruz.
Asgari ücretimizin bu saçma ve ahmak seçimlerimizle insani seviyelerde olmayacağını çok iyi bilelim.
Çünkü, hak etmiyoruz.
Asgari ücret, en az alınacak ücret gibi görünmesinin yanı sıra bizim gibi ülkelerde çoğunluğun aldığı ücret. Asgari kabul edilen miktar bizim tabanımızı değil neredeyse tavanımızı işaret ediyor.
Peki, çok ama çok temel bir soru:
Bir ülkede asgari ücret ne kadar olmalıdır?
Bu soruya çeşitli zihniyetler çeşitli cevaplar verir.
"Kaynaklar kıt, yetmez; o zaman çalışsın düzen para babasına" zihniyeti yani kapitalizme göre asgari ücret hakikatten asgari bir ücrettir. Hiçlikle asgari ücret arasında ufak bir fark vardır.
Türkiye'de de muhatabı olduğumuz zihniyet kapitalizmin dayatması ve tercümesi olduğu için biz bunu yaşıyoruz.
Ama şelaleyi tersine döndüren bir hareket yok değil. Bu yanlışa (yani kapitalizme) muhalif olarak değil; doğruluğu sunmak adına çıkan ve kapitalizmi cılız bir safsata olarak tarihin çöplüğüne sürüyen bir tez var.
Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli?
Bu model, kaynakların, sınırlı insan ihtiyaçlarının yanında bir sonsuzluğa denk düştüğünü söylüyor.
Yine Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan ve Milli Ekonomi Modeli ile birbirini tamamlayıcı ikincil tez olan Sosyal Devlet Milli Devlet teziyse baba devleti anlatıyor.
Alan eli değil, veren eli yaşayan bir devlet zihniyeti...
Şimdi zihniyet bu minvalde oldukça asgari ücret ne olur? Kime yarar halde olur?
Yoksulluk sınırının tabii olarak üstünde olur. Yoksulluk sınırı ne kadar; 2015'de 5000 TL'ydi.
Prof. Dr. Haydar Baş da mübalağaya gitmeden 5000 TL asgari ücret vermeyi tezinin bir gereği olarak sundu.
İktidarıyla muhalefetiyse 2000 TL'yi geçmeyen paralardan bahsetti, milletle dalga geçer gibi.
Milletse kendiyle dalga geçer gibi bu trajikomediyi seçti.
5000 TL o kadar gerçek ve mecburiyet idi. Seçim arefesinde iktidarın muhalefetin konuştuğu paralar o kadar da komikti.
Seçimlerimizle yaşıyoruz. Batarsak seçimlerimizle batıyor; yaşarsak seçimlerimizle yaşıyoruz.
Asgari ücretimizin bu saçma ve ahmak seçimlerimizle insani seviyelerde olmayacağını çok iyi bilelim.
Çünkü, hak etmiyoruz.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018