(dünden devam…)
"Prof. Dr. Ata Selçuk:
Babam Atatürk'ü çok sevdiği için benim adımı Ata olarak seçmiştir. Babam 17 yıl, savaş yılları da dahil hiçbir vakit namazını ve orucunu ihmal etmemiştir. 7 yaşından 103 yaşına kadar hep memleketini düşünmüştür. Zaten Atatürk'ün yaşayışı, zaferleri ve inanç düzeyi babamın onu sevmesinin nedenidir. Babam, Mustafa Kemal Atatürk'ün de namaz kıldığını anlatırdı. Babamın takriben 1900 yılında Balkanlar'da başlayan askerliği, 13 yıl Balkanlar'da, 4 yıl da Kafkas cephesinde savaşarak devam etmiştir.
Babam, Osmanlı padişahlarından Abdülhamit, Reşat ve Vahdettin'den toplam 6 madalya almıştır. Birinci Dünya Savaşı sonunda terhis olup annesinin daha önce Selanik'ten göçerek yerleşmiş olduğu Amasya'ya dönüp memuriyete başlamıştır. O andaki görevi valinin tahrirat kâtipliği (özel kalem müdürü) ve aynı zamanda valilikte telgraf ve şifre görevidir. Bütün evraklar, telgraflar en önce onun elinden geçmektedir. Mustafa Kemal, ekibi ile Amasya'ya gelmiştir. Tarih 12 Haziran 1919'dur. Milli Mücadele yıllarında Amasya'daki çalışmalar sırasında babamdan gizli toplantılarda kâtip olarak yararlanılmıştır. 21-22 Haziran gecesi kışladaki merkezden gönderilmeye başlanılan Amasya kararları tüm ülkeye telgraflarla ulaştırılmıştır. Bir gün önce 21 Haziran'da İçişleri Bakanı Ali Kemal, İngiliz yetkililere "Mustafa Kemal'in emirlerine uyan memur veya subayların Divan-ı Harp tarafından cezalandırılacağını" söylediğinden hemen sonra, 21-22 Haziran'da Amasya Kararları alınmıştır.
Bilindiği gibi bu kararlar, Atatürk, Ali Fuat Paşa, Hüseyin Rauf Bey, Albay Refet Bey, Albay Kazım Bey, Hüseyin Bey ve görevli memurların bulunduğu ortamda alınmıştır. Bu kararlar alındığı esnada babam ekipte kâtip ve merkezde memur olduğu için ismi saklı tutulmuş olabilir. Çünkü henüz Osmanlı Hükümeti'nin bir görevlisidir ve o gün Ali Kemal'in Divanı Harp tehdidi altındadır. İstanbul Hükümeti, bu kararlar sonucunda İngilizlerin baskısı ile Mustafa Kemal Paşa'yı azletmiş ve tevkif edilmesi ile ilgili telgrafı 25 Haziran 1919 mesai bitimine yakın Amasya Valiliği'ne göndermiştir. Bu sırada Atatürk henüz Amasya'da görevine devam etmekteydi. Telgraf mesai bitimine 5 dakika kala Valiliğe ulaştığında babam herkesten sonra çıkma alışkanlığına sahip olmasının semeresini görmüş, evrakı alıp derhal ayrılmıştır.
Eve gelip annesine, paşanın kaldığı karargâha gidip telgrafı gizlice kendine vermesini ve kendisini de merak etmemesini ve bir süre ortadan kaybolması gerektiğini, dağa çıkacağını söyleyip ayrılmıştır. Atatürk'ün geçeceği yolu gözlemeye başlamış, haberi alıp almadığından emin olmak istemiştir. Bir süre sonra ekibin hızla yola çıktığını görmüş ve onların gittiği yolda şehri terk ederken Atatürk'e veya ekibine ait bir çantanın yerde olduğunu ve birkaç kişinin çanta ile meşgul olduğunu görmüştür. Yaklaştığında çantanın Atatürk'ün yanından ayırmadığı çantası olduğunu görünce ellerinden alarak yol üzerindeki emin bir çiftliğe teslim etmiş ve "Paşa'nındır, gelip alacaklar" demiştir. Daha sonra Atatürk'ün babaanneme, kurtuluştan sonra Ahmet muhakkak beni görsün diye tembih etmiş olduğunu da babamdan duyduk. Peki 'Atatürk'le görüştün mü' sorusuna cevabı 'Vatan hizmeti, karşılık için yapılmaz, aksi halde kıymeti kalmaz' olmuştur. Allah rahmet eylesin.
Atatürk'ün ve ekibinin sağ salim Amasya'dan çıkması sonucu, ertesi gün ortalık karışmış. Vali merkeze alınmış, Padişahın ve onu zorlayan İngilizlerin yapacak bir şeyi kalmamıştır. Babam kendisi ile ilgili bir arama olmaması nedeni ile birkaç gün sonra işine geri dönmüştür. Atatürk çantasını emniyet vasıtası ile araştırıp buldurmuştur. Emniyet yetkilileri çantayı, babamın emanet ettiği Çiftlikten bulmuştur. Emniyet Genel Müdürlüğü'nce, Polis Teşkilatı'nın 168. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla açılan sergide, Atatürk›ün şu emrinin yer aldığı belge de vardır: Atatürk'ün ıslak imzalı kararı ''Çantayı bulmak ve hüsn-ü muhafaza etmek hususunda gayret ve himmetleri sebk eden Komiser Muavini Osman Efendi ile polis memuru efendilere elli lira verilmesini ve kendilerine ayrıca da selam-ı mahsusamın tebliğini rica ederim. Mirliva M. Kemal'' Sergi bilgilerine göre kaybolan çanta kurtuluş planlarının, belgelerin ve notların bulunduğu çantadır. Babam unutulan bu çantayı saklamakla önemli bir iş başarmıştır."
(devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020