… Atatürk, 1 Aralık 1921'deki Meclis konuşmasında Rousseau'nun tüm eserlerini okuduğunu ifade etmiştir. Bu ve benzeri hürriyet sevdalısı yazarların kitaplarını okumuş olabilir ancak içindeki hürriyet düşüncesinin bunlara ait olduğu düşüncesi yanlıştır.
Kaldı ki, Rousseau, Voltaire gibi yazarlar İspanya'nın İslam medeniyetinden de istifade ederlerdi. Bilindiği gibi karanlık çağ Avrupa'nın Hıristiyan dünyası içindir. Maalesef, bu karanlık zihniyet, büyük İslam medeniyetini her zaman küçük düşürmeye çalışan zırvalarla doludur. İslam'ın meyveleri; sanatta, edebiyatta, hekimlikte, hukukta vs. her sahada görülmüştür ve Batılılar için de ilham kaynağı olmuşlardır.
Avrupa karanlık çağı yaşarken, İslam dünyası İslam dininin medeniyetlerinden istifade ediyordu. Mesela, İbn-i Sina, 980 ila 1037 seneleri arasında yaşamıştır. Tıp otoritesidir. el-Kanun fi't-Tıbb, Avrupa üniversitelerinde 600 sene kaynak tıp kitabı olarak okutulmuştur.
Cabir bin Hayyan, 720 ila 815 yılları arasında yaşamış, modern kimyanın kurucusu kabul edilmiştir. Kuramları çok az bir değişiklikle 18. yüzyıla kadar kullanılmıştır.
Cebir ilminin kurucusu Harezmî'dir. 780 ile 850 yılları arasında yaşamıştır.
Biruni, 973'de doğmuş, 1061'de ölmüştür. Matematik, astronomi ve coğrafyada otoritedir.
Uluğ Bey'e Batılı bilim adamları 15. asrın astronomu demişlerdir.
Karanlık çağ, 476 ile 1000 seneleri arası Ortaçağ'ın ilk dönemine verilen addır. Yukarıdaki İslam âlimleri bu döneme hakikaten ışık tutmuştur. İslam dini ilme Peygamberimizin hadislerinde örneğini gördüğümüz şekliyle büyük önem vermiş ve dünya insanlığının gelişmesine teşvik olmuştur. Yoksa siz doğan çocuğun günahlarından temizlenmesi için onu yıkayan bir zihniyetin gelişmelere açık olmasını beklemeyin. Tam tersine, hürriyet konusunda da, gerçek hürriyet olan kulluğu ölçü bilen ve Allah'ın buyrukları istikametinde yaşamayı ilke edinen Müslümanın her hali Batı'ya örnektir.
Mustafa Kemal'in Ehl-i Beyt mantığıyla yaşadığı, düşündüğü ve ilkelerini hayata geçirdiği fikri Türk insanı için yeni ve farklı olsa da doğrudur. Hatta işin temelidir. Ne yapalım, biz, AB'nin en güçlü döneminde, "AB 15 sene içinde yıkılacak" dediğimizde inanmayanlar ya da 1991'deki Körfez krizinde "asıl hedef Türkiye" öngörümüzü "bu kadar da olmaz" diyerek algılamayanlar veya bundan 10 sene evvel "Atatürk 7 yaşında Kur'an okudu, 8 yaşında hafız oldu" gerçeğini açıkladığımızda, "bu da nereden çıktı" diyenler; bugün "haklıymış" diyorlar. Bugün söylediğimiz doğruları anlamak için yine uzun vakitler mi lazım!
(Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020