Seneler önce eski futbolculardan Galatasaraylı Suat, 'futbolculuk çılgın adam işi yazı kışı, soğuğu sıcağı yok' demişti.
Bu maç tam da bu tanımlamaya uygun hava şartlarında oynandı.
Evet sayın okurlar öncelikle güzel ve heyecan dolu bir maç olduğunu yazmalıyım.
Eksi 5 derecede sahadaki tüm futbolcular başabaş gözegöz dişe diş terinin son damlasına kadar mücadele ettiler.
Tüm futbolcuları tebrik ediyorum ve hepsine helal olsun diyorum.
Şimdi hemen söyleyeyim. Ben Abdullah Avcı'nın beraberliği kurtardığını düşünüyorum.
Yaptığı hamleler ile kaybedilmek üzere olan karşılaşmayı iki kere kurtardı.
Her şeyden önce bu maç orta sahanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Maç başladıktan hemen sonra şöyle enteresan bir şey dikkatimi çekti.
Orta saha oynayan Bakasetas adeta ikinci bir sol ön oyuncusu gibi Visca'nın yanından ayrılmıyor.
Böyle bir taktik verilmiş olamaz diye düşünüyorum. Kanımca Bakasetas'ın kafasına göre aldığı bu karar Trabzonspor'un sahaya dağılımında bir problem yarattı.
Tahminimce bunun sonucu ilk 20 dakika sonunda Trabzonspor'un 2-0 yenik duruma düşmesi oldu. Zira Trabzonspor'un ikinci bölgesinde sıklıkla boşluklar oluştu.
Bunun nedeni basitti. Çünkü genelde Bakasetas yerinde değildi.
Fakat Baniya'nın sakatlığı ile yapılan değişiklik sonucu 4-3-3'ten 4-2-3-1'e dönen Trabzonspor'da Bakasetas olması gereken yeri boşaltmayınca oyuna denge geldi.
Her halde bu kenardan bir uyarı ile gerçekleşmiş olmalı.
Her ne kadar Trabzonspor'un bulduğu ilk gol bu değişiklikten önce gelse de ilk yarının son anlarında gelen beraberlik golünde Trabzonspor'un oyunu dengelemesinin önemli etkisi var.
İkinci yarı özellikle 50-65 arası Trabzonspor'un mahkum oynadığını gördük.
Bir kere daha Avcı'nın hamleleri geldi ve oyuna sonradan attığı Enis Bardhi topun Trabzonspor'da kalmasını sağladı.
Bu durum her ne kadar galibiyeti getirmese de beraberlik için yetti.
Bu Trabzonspor için tatmin edici bir sonuç değil hiç şüphesiz ama kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin prensibi işlemiş oldu.
Maçtaki bazı hatalar ve doğruları da değerlendirmeye çalışalım.
Trabzon çok fazla pas hatası yaptı. 30. dakikadaki bir hata ise sadece basit bir yanlış değil yeteri kadar birlikte iyi oynayamamanın bir örneğini de gösteriyor.
Bu dakikada Mehmet Can topla sağ taraftan süratle ilerliyordu. Abdülkadir ise onun yolunu kesmemek için taç çizgisinde durdu ve yol vermeye çalıştı.
Mehmet Can ne yapsa yeridir derseniz o da şu. Mehmet Ömür'e pas attı. Ömür hareketlenmedi ve top son sürat taca çıktı. Yazık doğrusu.
Son bir hata örneği 44'te Trezeguet soldan sağa doğru koşarken aynı anda alanını boşaltan ve sağdan sola doğru koşan Visca'ya pas attı.
Top soldaydı ama Visca orta sahaya gelmişti. Bunlar önemli zira hücum heba olmuş oldu.
Bunun bir tane daha önemi var. Bu hatalar yüzünden Avrupa'da maç kazanamıyoruz ve çok sevdiğimiz futbol bizim hayatımızı zehir eden bir faaliyet haline geliyor.
Bu arada 51'de yine Visca ile Trezeguet arasındaki paslaşmada bu hatanın birebir aynısı oldu.
Doğrulardan da örnek verelim. Trabzon'un ilk golünde orta sahada Mendy harika bir mücadele ile topu rakibinden söküp golün gerçekleştiği akışı başlatıyor. Tebrikler Mendy.
Denswil savunmadan güzel paslar attı. Trabzonspor'un üçüncü golünde savunmadan Enis Destan'a attığı uzun pas klastı. Enis Destan'ın koşusu da güzel bir koşuydu.
Bitirirken ligimizi kalitesiz bulanlara bu maç iyi bir örnek. Mücadele var. Elbette hatalar var.
Fakat genel olarak futbolun vermesi gereken heyecan fazlasıyla var.
Futboldan zevk almak için illa Premier Lig seyretmeye gerek yok. Bizim Premier Lig tayfası o kadar da ligimizi küçümsemesin.
Bak eksi 5 derecede şöyle bir maç Türkiye'de oynanıyor İngiltere'de değil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025