Ülkemizdeki AB lobisi Avrupa'da iş bulacağımızı söylüyor.
İnsanıma Avrupa'da işçilik yapmak teklif ediyor. Böyle bir yaşamın benim için en tatmin edici teklif olduğunu ısrarla vurguluyor. Avrupa'da işçiliği öneriyor başka hedef göstermiyor. Tek çıkış yolu işçilik.
Benim insanım 40 yıldır Avrupa'da işçi, olarak bulunuyor. Ne yaptıklarını sanıyoruz. Yaban ellerde en ağır işlerde çalışıyor. Kömür madenlerinde, inşaatlarda, kanalizasyonlarda, fabrika mutfaklarında bulaşık yıkıyorlar. Hademelik yapıyorlar.
Biz Avrupa'da profösör değiliz. Doktor, mühendis, öğretim görevlisi değiliz. Teknik adam değiliz.
Avrupa'da kiracı yaşıyoruz 40 yıldır. Vatandaşlarımızın % 90 kirada oturup kira ödüyor.
Avrupalıyı çalışarak kalkındırdık. Onlara ayda 2000 Euro kazandırdık ki bize 1000 euro maaş verdiler. Aldığımız maaşın 400 Euro'su kira olarak 400 Euro'su gıda ve ihtiyaç olarak yine onlara kalıyor. Belki elde 200 Euro biriktirmek mümkün oluyor.
Neticede, 30 yıl çalışıyoruz Almana 1.5 milyon mark kazandırıyoruz. Türkiye'ye bitik bir beden ikinci el bir araba ve birkaç bin mark ile dönüyoruz. Kazanan Alman, kaybedense biz oluyoruz.
Neden yönetim ön ayak olmadı olmuyor işletmeler kurmuyor. Ekonomik ortamı üretim için "elverişli ortam" haline getirmiyor?
Uluslar üretim için seferber olurken bizimkiler yıllar yılı üretmemek için bütün zorlukları çıkardılar. 1938'de kurulmuş bir otomobil ve bir uçak fabrikasını kapattılar.
Gençlerimizi Avrupa fabrikalarının kalkınabilmesine yardıma gönderdiler.
Bu AB lobicilerinin insanına iş ve aş teklifinde de hep Avrupa'nın menfaati gizli değil mi ?
Hâlâ aynı kafadalar !
Avrupa'da iş bulacaksınız demeye devam ediyorlar. En iyi teklifleri "Avrupa'da iş" hayali yani bir "hayal" ne zaman olacak hiç belli değil.
Aklıma Cem Karaca'nın "işçisin sen işçi kal" deyişi geldi.
Aciz AB'ciler Avrupa'da işçilikten başka hedef göstermiyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş bey "projesini getirene sıfır faiz kredi" vererek "ülkemde patron" olmaya var mısın? diyor. İşte lider işte hedef.
Prof. Dr. Haydar Baş bey sadece ekonomik ortamı uygun hale getirmekle "üretim girdi maliyetleri, enerji, sigorta prim vergi vs. indirmek alt yapıyı desteklemekle kalmıyor "işletme sermayesi" de veriyor.
Avrupa'da işçi değil ülkemde patron olma farkını Türk milleti iyi düşünsün ya AB trenine atlamak hayaliyle o kapıda bekleyecek, ya da Prof. Dr. Haydar Baş beyin milli ekonomi düşüncesini iktidar yapıp ülkemizde patron olacak.
İnsanıma Avrupa'da işçilik yapmak teklif ediyor. Böyle bir yaşamın benim için en tatmin edici teklif olduğunu ısrarla vurguluyor. Avrupa'da işçiliği öneriyor başka hedef göstermiyor. Tek çıkış yolu işçilik.
Benim insanım 40 yıldır Avrupa'da işçi, olarak bulunuyor. Ne yaptıklarını sanıyoruz. Yaban ellerde en ağır işlerde çalışıyor. Kömür madenlerinde, inşaatlarda, kanalizasyonlarda, fabrika mutfaklarında bulaşık yıkıyorlar. Hademelik yapıyorlar.
Biz Avrupa'da profösör değiliz. Doktor, mühendis, öğretim görevlisi değiliz. Teknik adam değiliz.
Avrupa'da kiracı yaşıyoruz 40 yıldır. Vatandaşlarımızın % 90 kirada oturup kira ödüyor.
Avrupalıyı çalışarak kalkındırdık. Onlara ayda 2000 Euro kazandırdık ki bize 1000 euro maaş verdiler. Aldığımız maaşın 400 Euro'su kira olarak 400 Euro'su gıda ve ihtiyaç olarak yine onlara kalıyor. Belki elde 200 Euro biriktirmek mümkün oluyor.
Neticede, 30 yıl çalışıyoruz Almana 1.5 milyon mark kazandırıyoruz. Türkiye'ye bitik bir beden ikinci el bir araba ve birkaç bin mark ile dönüyoruz. Kazanan Alman, kaybedense biz oluyoruz.
Neden yönetim ön ayak olmadı olmuyor işletmeler kurmuyor. Ekonomik ortamı üretim için "elverişli ortam" haline getirmiyor?
Uluslar üretim için seferber olurken bizimkiler yıllar yılı üretmemek için bütün zorlukları çıkardılar. 1938'de kurulmuş bir otomobil ve bir uçak fabrikasını kapattılar.
Gençlerimizi Avrupa fabrikalarının kalkınabilmesine yardıma gönderdiler.
Bu AB lobicilerinin insanına iş ve aş teklifinde de hep Avrupa'nın menfaati gizli değil mi ?
Hâlâ aynı kafadalar !
Avrupa'da iş bulacaksınız demeye devam ediyorlar. En iyi teklifleri "Avrupa'da iş" hayali yani bir "hayal" ne zaman olacak hiç belli değil.
Aklıma Cem Karaca'nın "işçisin sen işçi kal" deyişi geldi.
Aciz AB'ciler Avrupa'da işçilikten başka hedef göstermiyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş bey "projesini getirene sıfır faiz kredi" vererek "ülkemde patron" olmaya var mısın? diyor. İşte lider işte hedef.
Prof. Dr. Haydar Baş bey sadece ekonomik ortamı uygun hale getirmekle "üretim girdi maliyetleri, enerji, sigorta prim vergi vs. indirmek alt yapıyı desteklemekle kalmıyor "işletme sermayesi" de veriyor.
Avrupa'da işçi değil ülkemde patron olma farkını Türk milleti iyi düşünsün ya AB trenine atlamak hayaliyle o kapıda bekleyecek, ya da Prof. Dr. Haydar Baş beyin milli ekonomi düşüncesini iktidar yapıp ülkemizde patron olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020