Kaldığımız yerden devam edelim; Bugün Atatürk’ü en çok kim istismar ediyor? Sorusuna birçokları “AKP” der ama ben “CHP” diyorum. AKP, o dönemde yapılan yanlış uygulamaları, kararları, yaptırımlar vs. kullanarak kendince bir rant çabası içinde. CHP ise hiç çalışmadan babasının mirasına konan ve o mirası yiyen çocuk gibi. Hala Atatürk’ün maddi ve manevi mirasını yiyor ama Atatürk gibi olmaya yanaşmıyor.
Bu milletin en çok istismar edilen değeri ne? Din. Kimin yaptığını biliyorsunuz zaten. Ve bu istismarda da öne çıkarılan, bilinçaltlarına suçlu olarak konulmak istenen kişi kim? Atatürk. Daha geçenlerde Muharrem Bayraktar “Gerçek Dindar Nesil kimin hedefiydi” diye, kaynakları ile yazdı. Bunun gibi Atatürk’ün İslam hakkındaki görüşlerini belirten yüzlerce kaynak, delil ortada. Ama CHP bunların hiçbirini milletin önüne koymaz. Çünkü CHP’nin, din diye bir derdi yok. Ama CHP’de din ile ilgili sorunu olan çok. Unuttukları şey ise; Atatürk solcu değildi, dinsiz değildi, komünist değildi. İşte bunu anladığı zaman CHP, Atatürk’ün partisi olur tekrar.
Gelelim asıl konuya; Bugün Atatürk suçlanıyor dedik ya bazı siyasi ve sözde dini odaklar tarafından, şimdi bir ayna koyacağız ortaya. Bakalım “güzel ayna” ne gösterecek!
Hani geleceğe (2023’e binaen) yatırım yapan bir milletiz ya! Tarih 2053 olsun ve o zamanın siyasi ve sosyal yapıları 1990’ları, 2 binleri konuşuyorlar olsun. Sivrinin biride çıkıp desin ki;
*O dönemin iktidarında, bir ilde 13 yaşında bir çocuğa, iktidar partisini temsil edenlerinde bulunduğu 26 kişi tecavüz etmişti. Bunun müsebbibi iktidarın başıdır.
*O dönemde, elektrikleri borcundan ötürü kesili olan yetimler, evlerini aydınlatmak için yaktıkları mumun, uykuda evi yakmasından ötürü yanarak ölmüşlerdir. Bunun sorumlusu başbakandır.
*O dönemde benim ülkemin başbakanı 35 vatandaşını, hemde MOSSAD ve CIA bilgileri ve yönlendirmesi sonucu bombalatmış (!) Demek ki, bu ölenlerin birinci sorumlusu başbakandır.
*Sivas’ta bir otel yakılmış. 39 kişi yanarak ölmüş. Bu oteli yakanların veya yaktıkları iddia edilenlerin avukatlıklarını, sonradan AKP vekili olacak kişiler yapmış. Demek ki, iktidar, yakanların haklılığına inanıyormuş!
*O dönemin başbakanı fakir bir aileden geldiğini, amatör top oynadığını vs. her ortamda anlatıyormuş. Ama siyasete girince çocuklarını ABD’de okutmuş. Gemicikler alınmış. Villalar onu takip etmiş. Hatta dünyanın en zengin yöneticileri sıralamasına girmiş. Hangi baraj kapağı patladı ki, bir anda bu kadar su birikti bu havuzda? Deyivermiş!
*O dönemde, özellikle yerel yönetimlerde İstiklal mahkemelerini aratacak kararlar alınmış. Dönemin iç işleri bakanı (İdris Bey 2009’dan sonrası için) muhalefet parti belediyelerine baskın üzere baskın verirken, iktidar belediyelerine göz yumulmuş, hatta 535 AKP’li belediye hakkındaki iddiaların soruşturulmasına bile izin verilmemiştir. Bunun adı saltanattır, adam kayırmadır…
*O dönemde milletin ve devletin bölünmez bütünlüğü hiçe sayılarak terör örgütü muhatap alınmış, bizzat hükümet tarafından özerklik masaya konulmuş. Bunun adı kitaplarda bellidir.
*O dönemde devletin stratejik ve gelir getiren kurumları satılmaması gerekirken değerinin bile altında fiyatlarla birilerine satılmıştı. Bunun adı da kitaplarda mevcuttur.
*O dönemde yer altı kaynakları da aynı mantıkla özellikle Yahudi firmalarına ederinin çok altına fiyatlarla satılmıştır. Bunun tarifi de kitapta mevcuttur.
*O dönemde Müslümanlara sırt dönülmüş, Yahudi ve Hıristiyanlar dost edinilmişti. Bunun hükmünü de Allah (c.c) zaten çok önceleri vermişti Yüce kitabında.
Hülasa 2053’teki bu sivri adam, geçmişte yapılan bütün yanlışların faturasını üç dönemlik iktidara ve iktidarın başına kesmiş.
Olur, mu öyle şey, diyorsanız, 2053’ü beklemeye gerek yok. Şimdi deyin. Hemde yüksek sesle. Olur, mu öyle şey! Bırakın artık Atatürk’ün yakasını. Siz bu millet, devlet, din için ne yaptınız onu anlatın.
(Gaipten! gelen şu sesi de duyun) BOP eş başkan oldular. Dinler arası diyalogu desteklediler. Bol bol kilise açtılar. Sattılar, sattılar, hala satıyorlar…)
Bu milletin en çok istismar edilen değeri ne? Din. Kimin yaptığını biliyorsunuz zaten. Ve bu istismarda da öne çıkarılan, bilinçaltlarına suçlu olarak konulmak istenen kişi kim? Atatürk. Daha geçenlerde Muharrem Bayraktar “Gerçek Dindar Nesil kimin hedefiydi” diye, kaynakları ile yazdı. Bunun gibi Atatürk’ün İslam hakkındaki görüşlerini belirten yüzlerce kaynak, delil ortada. Ama CHP bunların hiçbirini milletin önüne koymaz. Çünkü CHP’nin, din diye bir derdi yok. Ama CHP’de din ile ilgili sorunu olan çok. Unuttukları şey ise; Atatürk solcu değildi, dinsiz değildi, komünist değildi. İşte bunu anladığı zaman CHP, Atatürk’ün partisi olur tekrar.
Gelelim asıl konuya; Bugün Atatürk suçlanıyor dedik ya bazı siyasi ve sözde dini odaklar tarafından, şimdi bir ayna koyacağız ortaya. Bakalım “güzel ayna” ne gösterecek!
Hani geleceğe (2023’e binaen) yatırım yapan bir milletiz ya! Tarih 2053 olsun ve o zamanın siyasi ve sosyal yapıları 1990’ları, 2 binleri konuşuyorlar olsun. Sivrinin biride çıkıp desin ki;
*O dönemin iktidarında, bir ilde 13 yaşında bir çocuğa, iktidar partisini temsil edenlerinde bulunduğu 26 kişi tecavüz etmişti. Bunun müsebbibi iktidarın başıdır.
*O dönemde, elektrikleri borcundan ötürü kesili olan yetimler, evlerini aydınlatmak için yaktıkları mumun, uykuda evi yakmasından ötürü yanarak ölmüşlerdir. Bunun sorumlusu başbakandır.
*O dönemde benim ülkemin başbakanı 35 vatandaşını, hemde MOSSAD ve CIA bilgileri ve yönlendirmesi sonucu bombalatmış (!) Demek ki, bu ölenlerin birinci sorumlusu başbakandır.
*Sivas’ta bir otel yakılmış. 39 kişi yanarak ölmüş. Bu oteli yakanların veya yaktıkları iddia edilenlerin avukatlıklarını, sonradan AKP vekili olacak kişiler yapmış. Demek ki, iktidar, yakanların haklılığına inanıyormuş!
*O dönemin başbakanı fakir bir aileden geldiğini, amatör top oynadığını vs. her ortamda anlatıyormuş. Ama siyasete girince çocuklarını ABD’de okutmuş. Gemicikler alınmış. Villalar onu takip etmiş. Hatta dünyanın en zengin yöneticileri sıralamasına girmiş. Hangi baraj kapağı patladı ki, bir anda bu kadar su birikti bu havuzda? Deyivermiş!
*O dönemde, özellikle yerel yönetimlerde İstiklal mahkemelerini aratacak kararlar alınmış. Dönemin iç işleri bakanı (İdris Bey 2009’dan sonrası için) muhalefet parti belediyelerine baskın üzere baskın verirken, iktidar belediyelerine göz yumulmuş, hatta 535 AKP’li belediye hakkındaki iddiaların soruşturulmasına bile izin verilmemiştir. Bunun adı saltanattır, adam kayırmadır…
*O dönemde milletin ve devletin bölünmez bütünlüğü hiçe sayılarak terör örgütü muhatap alınmış, bizzat hükümet tarafından özerklik masaya konulmuş. Bunun adı kitaplarda bellidir.
*O dönemde devletin stratejik ve gelir getiren kurumları satılmaması gerekirken değerinin bile altında fiyatlarla birilerine satılmıştı. Bunun adı da kitaplarda mevcuttur.
*O dönemde yer altı kaynakları da aynı mantıkla özellikle Yahudi firmalarına ederinin çok altına fiyatlarla satılmıştır. Bunun tarifi de kitapta mevcuttur.
*O dönemde Müslümanlara sırt dönülmüş, Yahudi ve Hıristiyanlar dost edinilmişti. Bunun hükmünü de Allah (c.c) zaten çok önceleri vermişti Yüce kitabında.
Hülasa 2053’teki bu sivri adam, geçmişte yapılan bütün yanlışların faturasını üç dönemlik iktidara ve iktidarın başına kesmiş.
Olur, mu öyle şey, diyorsanız, 2053’ü beklemeye gerek yok. Şimdi deyin. Hemde yüksek sesle. Olur, mu öyle şey! Bırakın artık Atatürk’ün yakasını. Siz bu millet, devlet, din için ne yaptınız onu anlatın.
(Gaipten! gelen şu sesi de duyun) BOP eş başkan oldular. Dinler arası diyalogu desteklediler. Bol bol kilise açtılar. Sattılar, sattılar, hala satıyorlar…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025