logo
19 NİSAN 2024

Ayrılık zamanı değil?II

18.02.2016 00:00:00
Sürekli birilerini karalayarak bir yere varılmaz. Durumdan vazife çıkararak cennete gideceğinizi sanıyorsanız, ben size söyleyeyim; asla gidemeyeceksiniz. Ama Beşşar Esad ve onun gibi düşünenler gideceklerdir. Çünkü onlar Ehl?i Beyt yolundan gidiyorlar. Ülkesini ve halkını canı pahasına kâfirlere karşı savunmaktan başka bir şey yapmayan Beşşar Esad ve ailesine sözde Müslümanlarca yapılan iftira ve fiili saldırılar düşmanın yaptığından daha çok can acıtıyor. Asıl zalim ülkesine savaş açanlardır. Kâfirun sûresini, Mâûn suresini okuyunuz! Kendi hakkınızdaki kararı kendiniz veriniz. İnsanlık barış ve huzur istiyor.
Ehl?i Beyt dostu olan Alevi Müslüman Nusayrilere gelince? İtikâdî yoldan onları karalayanlar, bağnaz Selefi Vahhabi görüşlerini yansıtmış oluyorlar. Kur'an hükümlerini tevil eden, İslam dini ve ahlakına aykırı, fetvalar veren, din üzerinden ticaret yapan bezirgânları yakından takip ediyoruz. Alevileri karalayarak kendi ayıplarını örtemezler. İslam'ın dayandığı İlahî hükümler, her türlü iftira, fitne, fesat, gıybet, ahlaksızlık, yalan yanlışı reddeder ve o fiilleri yapanların cezasız kalmayacağını bildirir.
Alevi Nusayriler, öncelikle Müslüman'dırlar. Tevhide, Hz. Muhammed'e Kur'an'a inanır ve Ehl?i Beyt yolundan giderler. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) Maide sûresi 67. ayet nazil olması üzerine Gadir?i Hum mevkiinde beraberindeki yüz yirmi bin hacı sahabiyi toplayarak burada veda hutbesini irad ettiğinde, Hz. Ali'yi yanına alarak yüksekçe bir yerden halka şöyle seslendi:
"Ey insanlar! Bu Ali'dir. Amcam oğlu, damadım, dünya ve ahret kardeşim, vasim, halifem ve Mü'minlerin Emiridir. Ona itaat ediniz! Size iki kutsal emanet bırakıyorum; Allah'ın Kitabı Kur'an?ı Kerim ve Ehl?i Beyt'im. Bunlar, kıyamet günü Cennetteki Kevser Havuzu başına gelinceye kadar birbirinden ayrılmazlar. Sakın bunları terk etmeyiniz; dalalete düşersiniz. Ehl?i Beytim, Nuh'un Gemisi gibidir; gemiye binen kurtulur binmeyen helâk olur. Allah Benim mevlamdır; Ben de mü'minlerin mevlasıyım (şartsız önderi, rehberi, yöneticisi). Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım, Ali'yi seveni sev, Ona buğzedene sen de buğzet. Allah'ım, Ona yardım edene Sen de yardım et. Ona düşmanlık edene, Sen de düşman ol" şeklindeki uzun Hutbesini irad ettikten sonra orada bulunan yüz yirmi bin hacı sahabe teker teker gelip İmam Ali'yi tebrik edip biat ettiler.
Bu olaydan kısa bir zaman sonra, şûra adı altında toplanan herkesçe bilinen malum bazı sahabiler, ahitlerinden dönerek hilafeti gasp ettiler. Bundan sonra gelişen süreç, Resûlullah'ın (s.a.a.) "kutsal emanetim Ehl?i Beyt'im" buyurduğu Hz. Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin'in aleyhine cereyan etti. Tâ ki Muaviye halife olup acımasızca Hz. Ali'ye ailesine ve sevenlerine eziyetlerde bulundu, savaşlar açtı ve katliamlar yaptı.
Bu noktada ümmet bölündü. Bir kol, Ehl?i Beyt'le beraber oldu. Bir kol da Emevi hanedanı selefi Muaviye ile beraber oldu. O günden bugüne kadar iktidarlar genelde Emevi hanedanlarının uzantıları olan Ehl?i Sünnet'in elinde bulundu. Aleviler, Hz. Ali'den edindikleri örnekle, kaderlerine boyun eğip, sabrederek, ilme ve ibadete yöneldiler. Ehl?i Sünnet ekolü de dünyevî yolu seçti. Ama Kur'an?ı Kerim şöyle buyuruyor: "Ahiret ekinini isteyene, ekinini artırırız. Dünya ekinini isteyene de ondan biraz veririz ve onun ahirette bir payı olmaz." (Şûra,20).
"Kur'an ayetleri muhkem ve müteşabih olmak üzere iki kısımdır. Muhkem ayetler kitabın anası?temelidir. Diğer bir kısmı da, müteşabih (çeşitli manalara benzerliği olan) ayetlerdir. Kalbinde hastalık (ard niyet) olanlar, fitne çıkarmak ve te'vilini bulmak için ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşerler." (Âl?i İmran, 7).
Te'vili seçen ekolün din adamları kendi kanaatlerine göre yorumladıkları ayetlerden kendilerine Allah adına durumdan vazife çıkararak Alevileri yargılama ediyorlar. Irak'ta, Suriye'de Selefi Vahhabi mezhebi adına Alevi?Sünni demeden Müslümanlara işkence eden, başlarını kesen, namuslarına musallat olan barbar vahşilere herhangi bir şekilde, maddi manevî, kalbî destek veren herkes Allah'ın huzurunda hesap veremeyecektir. Ne acıdır ki Alevi düşmanlığı üzerine siyaset kuran Müslüman olduğunu söyleyen bir takım kimseler, Alevi Nusayrileri yok etmek için Yahudilerle Hıristiyanlarla dahi işbirliği yapabiliyorlar. "Bu nasıl bir İslam anlayışıdır" diye sorulmaz mı?
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Benim ümmetim yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunların bir tanesi cennete girecek. Ya Ali! Kıyamet günü yalnız Sen ve Şian kurtuluşa ereceksiniz."
Alevi Nusayriler dâhil tüm Aleviler Resûlullah'ın (s.a.a.) vasiyetine uyarak Kur'an'ın muhkem ayetlerine tutundular. Ehl?i Sünnet ekolünün din adamlarının birçoğu temel ahlakî ve ibâdî meseleler dururken; müteşabih ayetleri sündürerek kılla, sakalla, şehevi, nefsani konularla, erkek?kadın ilişkileriyle kılık kıyafetle, türbanla uğraşıp duruyorlar. Bu yüzden toplumda yozlaşma ve sapmalar, kadına şiddet ve cinayetler çoğaldı.
Aleviler, Ehl?i Beyt'ten aldıkları sağlam ilham ve öğretilerle hiç yozlaşmadan yollarına devam ediyorlar. Hz. Ali (a.s.): "Başkasını ayıplayan önce kendi ayıbına baksın" buyuruyor. (Guraru'l?Hikem).
Ben de diyorum ki: Alevileri durmadan karalayıp iftirayla, ithamlarda bulunacağınıza, önce kendinizi ıslah edin! Alevî Nusayriler, Hz. Ali'ye (a.s.) bir beşer olarak hâşâ Allah demezler. Sadece İlahî kudretin nûrunun onda tecelli ettiğine inanırlar. Bu nedenle Ali'de tecelli eden ilâhî nuru kastederek Hz. Ali'yi yüceltirler. Onların hakkında bugüne kadar yazılan yalan?yanlış yazılar, yapılan yorum ve ithamlar, tamamen iftiradır, bühtandır. Hz. Ali diyor ki: "İnsan bilmediğine düşmandır."
Muhammed bin Nusayr'a gelince? Muhammed bin Nusayr, İmam Ali Hâdi ve İmam Hasan Askeri'nin kapıcısı değil; ilim kapısı idi. Ehl?i Beyt İmamlarından aldığı derin ilim ve feyzi kendilerinden sonraki merciî ve temsilcisi oldu. O ne sapık bir din, ne de sapık bir mezhep getirmedi. Onun hakkında onu çekemeyenler tarafından kendi döneminden başlayarak iftira ve töhmetlere maruz bırakıldı. Ehl?i Sünnet ekolüne bağlı bazı tarikat mensupları kendilerine durumdan vazife çıkararak, mal bulmuş mağribi gibi ve de temcit pilavı gibi tekrar tekrar durmadan aleyhlerinde yazıp çiziyor, atıp tutuyorlar. Onlara tavsiyem, başkalarıyla uğraşacağınıza önce kendi yanlışlarınızı düzeltin.
İslam coğrafyasını ateşe veren keferelere bir şey demiyorsunuz. Canlar gidiyor, şehitler veriliyor, vatan bölünme noktasına gelmiş, sizler neyle uğraşıyorsunuz! Diliniz salya sümük bir karış, varsa yoksa Aleviler! Bilesiniz ki Alevi gruplarının hepsi edep erkân bilir, sapık işlerle dedikoduyla uğraşmazlar. Biz Aleviler, eleştirilsek de, haklarımız yense de, Cumhuriyete, ülke bütünlüğüne, bayrağa sadakatimizden asla taviz vermeyiz. Bizler Türkiye Cumhuriyetinin sigortasıyız. Vatan, namus, bayrak için gözümüzü kırpmadan canımızı veririz. Alevilere iftira ederek bir yerlerden semizlenmeye çalışan sizler, ülkenin sorunlarıyla, Allah'ın emrettiği şekilde insanları gerçek İslam ahlaki değerleriyle buluşturun. Allah yolunda en büyük hizmeti yapmış olursunuz.
 
Ahmet Topacık / diğer yazıları
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.