IMF ve AB güdümlü politikalarla öyle bir noktaya geldik ki, aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık...Bu yıl ilk gözlemlere göre fındık rekoltesi 800 bin ton olarak tahmin ediliyor. Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk konuyla alakalı olarak bunun son yılların en yüksek rekoltesi olduğunu, fakat Türkiye için çok iyi sayılmayacağını belirtiyor. Yani mevcut kısırdöngü politikalarla az üretirsen de "eyvah", çok üretirsen de "eyvah" demek zorunda kalıyorsun.Çünkü bugüne kadar dünyanın fındık ihtiyacını Türkiye karşılamasına rağmen yıllardır fındık konusunda tutarlı bir politika belirlenmemiş, Türkiye fındık konusunda belirleyici bir güce sahip olmamış, elindeki kozu hiç değerlendirmemiş.Arslantürk'ün ifadesiyle, bu yıl Türkiye'de ve dünyada 1 milyon 400 bin ton fındık üretilecek, dünyanın toplam olarak fındık tüketimi ise 850 bin ton civarında.Bunun anlamı şu: Tükiye dışında 600 bin ton fındık üretilecek. Yani Türkiye artık fındık konusundaki kullanmadığı fırsatını kaçırıyor, hatta kaçırdı.Yeni bir politika geliştirmediği müddetçe de erimeye devam edecek. Türkiye'nin, mazot, gübre, ilaç, kredi, işçilik gibi üretim maliyetlerinin yüksekliği, desteklerin azlığı sebebiyle dünya pazarında rekabet edebilme şansı çok zor. Yani dünyanın 850 bin tonluk fındık pazarından sadece 250 bin tonluk pay alabileceğiz. Büyük ihtimal 550 bin elimizde kalacak.Arslantürk şöyle diyor:"Bu rekoltenin hangi ülkenin deposunda duracağı ayrı bir konu. TMO'nun deposunda hala geçmiş dönemlerden kalan fındık bekliyor. Bu yıl da yüksek rekolte sonucu ortaya çıkacak fazla fındık nerede depolanacak?"Bahsettiğim olumsuz rekabet koşullarından dolayı tabii ki bu fındık Türkiye'de kalacak. Hükümet yine "IMF" diyecek, "para yok" diyecek fazla fındığın faturası üreticinin sırtına kalacak. Üstelik TMO'ya bıraktığı fındığın da kirasını ödeyecek.Hükümet yine suçu Fiskobilirk'e atacak. Çiftçilerle Fiskobirlik karşı karşıya kalacak. Daha önceki yılların ödemelerini finans sıkıntısı sebebiyle yapamayan Fiskobirlik'in devlet desteği olmadan çözüm bulması zaten mümkün değil.Velhasıl 2008 yılı mevcut politikalarla fındık üreticisi için tam bir sıkıntı yılı olacak. Yanlış anlamayın felaket tellalığı yapmıyorum, görünen manzara bu.Peki ne yapılabilirdi?Ne yapılabileceğini BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yıllarca anlattı ve anlatıyor, ama fındık üreticisi bugüne kadar mevcut kısırdöndü politikalara devam dedi, şimdi de bunun ağır faturasını ödüyor.Prof. Dr. Baş neler dedi hatırlayalım:"AKP iktidarının perişan ettigi fındık üreticisi BTP döneminde altın çağını yaşayacaktır. Fındık fiyatı bizzat fındık müstahsilleri tarafından belirlenecektir. Bizim dönemimizde fındık alım ayı olan Ağustos'tan altı ay önce Şubat ve Mart ayında fındığın yarı bedeli avans olarak üreticilere ödenecektir. Geri kalan kısmının ödemesi ise fındık teslim edildiği gün peşin olarak yapılacaktır. Üstelik fındığın kendisi don, sel gibi felaketlere karşı sigortalanacaktır. Yetmedi, ilaveten fındık üreticisi de sigortalı hale getirilecektir. Bunun için de üretici hiçbir para ödemeyecektir. Çiftçi fındığını satma endişesini taşımayacak. Devlet üretilen tüm ürünlere 'satın alma' garantisi verecek. Tarım tek başına bir sektör olarak değil, tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda fındığın -çukulata, fındık ezmesi, fındık yağı vs- son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruluşları teşvik edilecektir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025