Dünya darda, insanlık zorda… Ekonomide, sağlıkta siyasette çıkış aranıyor. Ülkemizde ise siyasiler polemiklerle alkış arıyor.
Dikkat ettiyseniz bu polemikler de yeni cümleler, tanımlamalar, kavramlar kullanılmaya başlandı.
Örneğin milli para yanında şimdi bağımsız ekonomi, milli ekonomi, üretici yanında tüketicinin de desteklenmesi, küçük esnaftan vergi alınmaması, tam bağımsız Türkiye, insanca yaşayabilme hakkı gibi kavramlar meclis kürsüsünden sarf ediliyor.
Oysa bu ve daha nice hayati kavramlar hem içleri dolu, hem de dünya çapında ispat ve itiraflı olarak anlatılmıştı.
Bakın! 6 yıl önce 3 ve 4 Haziran tarihlerinde Prof. Dr. Haydar Baş gazetemizde yayınlanan iki makalesinde, 'Dünyanın geleceği Milli Ekonomi Modeli'ndedir' diyor ve dediklerini bilim dünyasından örnekler ispatlıyordu.
"Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik buhrandan çıkışı sağlayacak yeni ekonomi modeli, Milli Ekonomi Modeli'dir.
Milli Ekonomi Modeli, bugün "allexpert, wikipedia.org, yawiki, wikivisual, kerala, halfvalue" gibi herkes tarafından kabul görmüş sitelerde kapitalizm ve sosyalizmden sonra 3. büyük ekonomi modeli olarak literatüre geçmiştir.
Türkiye'de ekranlarda boy gösteren Malthus iktisatçılarının da Milli Ekonomi Modeli'nden alıntıları çözüm olarak kullanmalarına rastlıyoruz. Tabii onlardan da tezin sahibinin adını verme olgunluğunu henüz göremedik…
Sürekli büyümeyi sağlayan, tam istihdamı yakalayan ve adil gelir dağılımı sunan Milli Ekonomi Modeli, paranın bir elde bloke edilmesini engeller. Arz ve talebin kendi kendine dengeye gelmesi mümkün olmadığından devlet eliyle dengeye koymayı formülleştirir.
Devletin ekonomiye müdahalesini kabul eder
Günümüzün tüketiciyi ezen sistemlerine hizmet eden iktisatçıları ve ekonomistleri tüketim eksenli analizden yola çıkarak bizden çaldıklarını vazetmeye çalışmaktalar.
Bunların hak ve hakikatle asla alakası yoktur ve bunlar ekonominin de münkirleridir.
Bu sistem benim şahsıma aittir.
İlim adamlığı ilme saygıyı gerektirir ve bunu dünyanın önde gelen iktisatçılarında görüyoruz.
Zira dünyanın tanıdığı iktisatçılar bizi ve görüşlerimizi gizlemek bir yana 8 uluslararası kongre ile deklare edilen Milli Ekonomi Modeli'ni bizden iyi anlatmaktalar.
Almanya Heidelberg'de 2007 senesinde yaptığımız 3. Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde söz alan Alman Profesör Martin Maier, "Ülkelerin küresel tuzaklardan kurtulmaları için Milli Ekonomi Modeli tek şanstır" demişti.
Aynı kongreye Estonya'dan katılan Prof. Maldus Uustalu, "Batı doğrudan yatırımı da emperyalizmin aracı olarak kullanıyor. Kuzey Avrupa ülkeleri ve Almanya bankaları Baltık ülkelerinin bankalarını satın aldılar. Bu ülkeler Milli Ekonomi Modeli'ne ihtiyaç duyuyor" deme samimiyetini göstermişti.
Hollandalı Profesör Cornelia Versteegh ise "Milli Ekonomi Modeli'nin beni en çok çarpan yönü, 'AB'nin 15 yıldan daha kısa bir süre içinde dağılacağı öngörüsü' olmuştur. Kitabın tamamını okuyuncaya kadar bu şaşkınlığım devam etti. Kitabın, bize sunduğu perspektif sadece ekonomik değil, ekonomiden öteye bir açılım sunmakta. Bence, AB olarak bu kitabı çok iyi değerlendirmeliyiz. AB ayakta kalmak istiyorsa Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin kurallarını hayata geçirmelidir" itirafında bulunmuştu.
2008 yılında Bursa Ovaakça'da yaptığımız 4. Milli Ekonomi Modeli kongresinde de aynı övgülerle Milli Ekonomi Modeli çözümleri anlatılmıştı.
Almanya'dan Profesör İrina Hundt, "Profesör Baş'ın modelindeki tez projelerinden sadece vatandaşlık maaşı bile hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkesin kuşatıldığı gerçeğini anlatmaya yeter" demiştir.
Finlandiya'dan katılan Profesör Juhani Tamminen, "Finlandiya'da Prof. Haydar Baş'ın birçok kuralı koruyucu tedbir olarak uygulanmaya alındı. Örneğin bazı Fransız şirketleri uranyum madenlerini topyekûn almaya kalkıştılar. Hükümet buna izin vermedi" diyerek Finlandiya'daki Milli Ekonomi Modeli uygulamalarını anlatmıştı.
Ve Duma sunumu…
Rusya'nın 2013 senesinden itibaren Meclisinde kanunlaştırarak uyguladığı Milli Ekonomi Modeli'nin Duma sunumunda Rus iktisatçılar zaten ülkede uygulanan Milli Ekonomi Modeli'ni konuşmuştu.
Putin'in danışmanı Profesör Korotkoi, Putin adına yaptığı konuşmada, "Putin bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan kesime tüketim imkânı sunacak, halka huzur getirecek sistem arayışında. Sayın Putin, Milli Ekonomi Modeli bunların hepsini sağladığı için biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız, diyor" şeklinde konuşmuştu.
Prof. Dr. Lebedev ise "Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu tezde esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kodla karşılaşıyorum... Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutuyorlar. Rusya'nın buna ihtiyacı var" demişti.
Evet, Rusya'nın bu modele ihtiyacı var. Ama sadece onun değil, kapitalizmden çeken tüm ülkeler için Milli Ekonomi Modeli çözümdür, çaredir.
Bugün başta Rusya olmak üzere BRICS ülkeleri Milli Ekonomi Modeli'ni uyguluyor, 120'yi aşkın ülke kurallarından istifade etmekte.
Bakalım sıra Türkiye'ye ne zaman gelecek?"
Vakit gelmedi mi Türkiye?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024