logo
18 MAYIS 2025

Başbakan Erdoğan "Partime oy vermeyin" dedi

08.10.2006 00:00:00
Genel seçimlere doğru son viraja girilirken Başbakan Erdoğan'ın her bir adımı fiyaskoyla sonuçlanıyor.AB ve ABD'den aldığı sözde güvenle -sözde güven, çünkü onlar için verdikleri sözün hiçbir anlamı yoktur, önemli olan kendi çıkarlarıdır, kendi çıkarları zedelendiğinde ilk seni arkadan hançerleyen de onlar olur- Sayın Erdoğan iç siyasette aslan kesilir, kendisine verilen yanlış bilgilerle de vatandaşına iddialarda bulunur.Sayın Başbakan, geçtiğimiz hafta, Türkiye İş Kurumunun İl Müdürlüğünün açılışında üstüne basa basa, kendisine güvenerek "Bizim dönemimizde eğer satın alma gücünüz düştüyse partime oy vermeyin" demişti.Hemen akabinde kendi kontrolünde olan Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu(TUİK) tarafından bu iddiası resmi rakamlarla çürütüldü. Vatandaşın, AKP döneminde satın alma gücünün düştüğü belgelendi ve böylece açık ve net olarak Sayın Erdoğan "Partime oy vermeyin" çağrısında bulunmuş oldu.Sayın Başbakan bu ifadesiyle oy istemeyen ilk başbakan olarak da tarihe geçmiş oldu.  Vatandaşın bu çağrıya kulak vereceğine, Başbakan'ını bu konuda kırmayacağına kesin gözüyle bakılıyor.Öyle ya, "Bana oy vermeyin" başka nasıl ifade edilebilirdi?Tabii, şunu da bir not olarak düşmeliyiz. Başbakan, "Bana oy vermeyin dedi, yarın yeniden seçilme ihtimali olur da ülkeyi daha da büyük sıkıntılara sokarsa, "Ben size demedim mi, bana oy vermeyin diye" diyebilir. Bizden söylemesi.Merkez Bankası ve TUİK'in rakamlarına göre, AKP iktidarıyla geçen son 33 aylık süreçte vatandaşın alım gücü sürekli düştü.Bilindiği gibi, bu tür çalışmalarda satın alma gücü 100 rakamı baz alınarak değerlendirilir. Eğer endeks 100'den büyük ise bu iyimserliğin, 100'den küçük olursa kötümserliğin işaretidir.Vatandaşın satın alma gücü, 2004 yılının ocak ayında 108, haziranda 96, 2005 yılının ocak ayıda 92,  haziranda 90, 2006 yılının ocak ayında 88, haziranda 85 ve nihayet 2006 yılının eylül ayında 83.Yani 2004 ayının ocak ayında 108 olan endeks sürekli bir düşüş kaydederek eylül 2006'da 83'e kadar düşüyor.83 rakamı, uygulanan AB ve IMF tavsiyeli ekonomik politikalarla vatandaşın satın alma gücünün oldukça kötü durumda olduğunu ispatlıyor.Endeksin 33 aylık ortalaması ise 91.45. Yani 33 aylık ortalamada da durum kötümser.Peki, satın alma gücünü azaltan etkenler nelerdir? Vatandaşın alım gücü neden hep düşüyor? Öncelikle vatandaşın gelirindeki düşüş bunun asıl sebebidir. AKP döneminde işçi, memur, emekli hak ettiği aylığı alamamış, çiftçi ürününü ya satamamış, ya da maliyetinin altına satmış, esnaf ve üretici malını satamadığından stoğa atmış, zararına satmış ve sonunda kepenk kapatmak zorunda kalmış, işsizlik ise ekonomideki kötü gidişat sebebiyle attıkça artmış.Böyle bir gelir tablosunda tabii ki endeksin iyimser olması beklenemezdi.Diğer önemli bir etken ise maliyetlerdeki artıştır, yani maliyet enflasyonudur. Vatandaşın gelirindeki düşüşün aksine maliyet enflasyonu almış başını gitmiş. Vatandaş bir taraftan gelir azalması ile bocalayıp dururken, olmazsa olmaz olan ürünlerdeki zamlar belini bükmüş.Esasen endeksteki sürekli düşüş hükümetin açıkladığı enflasyon rakamlarının da yanlış olduğunun bir göstergesidir. Bir diğer önemli etken ise IMF ve AB politikalarının etkisiyle borcu borçla, devleti borçla finanse etmeye çalışan ekonomi anlayışı, sahip olduğumuz bütün değerleri yabancılara peşkeş çekmenin yanı sıra, vatandaşın sırtında kambur gibi olan yüksek vergilerin daha da yükselmesine sebep olmuş.  Yine para ile para kazanmanın önünün açılması, yani faiz politikaları vatandaşın elindeki ve avucundakinin sermaye sahiplerinin eline geçmesine sebep olmuş, vatandaşın mağduriyeti artarken, birilerine de vatandaşın sırtından haksız bir kazanç aktarılmıştır.Daha birçok sebep sayılabilir, ama bunlar temel etkenlerdir. Vatandaşın satın alma gücünün artması, ancak uygulanan IMF ve AB politikalarına son vermek ve de toplumun ve devletimizin yapısına uygun bir milli modeli hayata geçirmekle mümkündür.Bu noktada, "tüketim endeksli bir denge analizi" olarak ifade edilen ve Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli tek çözüm olarak gözükmektedir. Bu modelde, modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey, tüketme kabiliyeti olan ama gelir düşüklüğü sebebiyle tüketemeyen vatandaşların, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına emeklilik, doğum ikramiyesi, çocukluk maaşı, evlendirme kredisi, proje mukabili faizsiz kredi, 100 milyarın altında geliri olandan vergi almama, sınavsız üniversite gibi sosyal devlet projeleriyle destekleneceğini vurgulamaktadır. Yerli kaynakları devreye koyarak maliyetlerin de aşağıya çekileceği ifade edilen model, vatandaşın alım gücünü artıracak ve bununla birlikte ekonomimizde yaşanan birçok sorunu da tarihe gömecek tek modeldir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
TBMM'de açılım komisyonu istedi
Bahçeli 6 madde halinde açıkladı
Fenerbahçe olağanüstü kongreye gidiyor
Koç: İmza süreci kulübümüze yakışmıyor
Küresel ısınmanın sorumlusu zengin azınlıklar
Zenginler kirletti fakirler bedel ödüyor!
Schengen vizesi verileri açıklandı
Başvuru arttı ret oranı azaldı
Bağımsızlığa ilk adım
Mustafa Kemal Samsun'dan kurtuluş ateşini yaktı
Uludağ'daki otellere ruhsat iptali şoku!
Otel sahipleri mahkemeye koştu
Trafikte konvoy yapanlar yandı!
180 bin lira ceza ödeyecekler
Ünlü Brooklyn Köprüsü'nde can pazarı
Meksika Donanması'na ait gemi çarptı
İslam dünyasında bir tek Yemen ayakta
İsrail'in bir çok noktasında sirenler çaldı
İsrail dün gece en az 35 Müslümanı daha katletti
Müslümanlar ise uyuyordu
Soykırım şiddetlendi
Yüzlerce şehit var
Kahramanmaraş'ta 4 büyüklüğünde deprem
Bolu'daki faciaya ilişkin 32 şüpheli hakkında dava açıldı
Davada hiç bir siyasi yok
Nekbe günü anıldı
İsveç'te İsrail protesto edildi
Gürer: 'Niğde’de misket elma da sizlere ömür'
"Bahçelerde tespitler bitmedi, çiftçi bitti”
TBMM'de açılım komisyonu istedi
Bahçeli 6 madde halinde açıkladı
Fenerbahçe olağanüstü kongreye gidiyor
Koç: İmza süreci kulübümüze yakışmıyor
Küresel ısınmanın sorumlusu zengin azınlıklar
Zenginler kirletti fakirler bedel ödüyor!
Schengen vizesi verileri açıklandı
Başvuru arttı ret oranı azaldı
Bağımsızlığa ilk adım
Mustafa Kemal Samsun'dan kurtuluş ateşini yaktı
Uludağ'daki otellere ruhsat iptali şoku!
Otel sahipleri mahkemeye koştu
Trafikte konvoy yapanlar yandı!
180 bin lira ceza ödeyecekler
Ünlü Brooklyn Köprüsü'nde can pazarı
Meksika Donanması'na ait gemi çarptı
İslam dünyasında bir tek Yemen ayakta
İsrail'in bir çok noktasında sirenler çaldı
İsrail dün gece en az 35 Müslümanı daha katletti
Müslümanlar ise uyuyordu
Soykırım şiddetlendi
Yüzlerce şehit var
Kahramanmaraş'ta 4 büyüklüğünde deprem
Bolu'daki faciaya ilişkin 32 şüpheli hakkında dava açıldı
Davada hiç bir siyasi yok
Nekbe günü anıldı
İsveç'te İsrail protesto edildi
Gürer: 'Niğde’de misket elma da sizlere ömür'
"Bahçelerde tespitler bitmedi, çiftçi bitti”
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.