Geçen günlerde "Kimileri neden birliği beraberliği gündem etmezler?" başlıklı bir makale kaleme almıştık. Bu makaleyi yazmaktan maksadımız; yoğun çabalar neticesinde İcmal Dergisi tarafından İstanbul da düzenlenen "Birlik ve beraberliğimiz için Ehl-i Beyt" sempozyumunu bazı çevrelerin özellikle görmezlikten geldiklerini, bu çevrelerin bazılarının sözde dindar görünenler olmasının da işin acı tarafının olduğunu dile getirmiştik. Sözde dindar bu çevrelerin aslında birlikten beraberlikten söz etmeye haklarının da olmadığını; bunların ne niyet, ne de düşünce olarak zaten birlikten yana olmadıklarını izaha çalışmıştık.
Görmezlikten gelenlerin yanında, bir de yine sözde dindar bazı kimselerin Prof. Dr. Haydar Baş hakkında maksatlı ve asla doğru olmayan, batıl bir iddiayı gündeme taşımış olduklarına şahit olduk.
Düzenlenen sempozyumda Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Şiilik propagandası yaptığı hakkında batıl ve yalan bir iddiada bulunmuşlar. Hem de bunu dindarlık anlayışıyla yapmışlar, ölçüleri neyse!
Sevsinler sizin Kur'an anlayışınızı, din anlayışınızı… Sözde dindar geçinen bu ve benzeri çevrelere dinimiz İslam'ın bu konudaki hükümlerinden hatırlatma yapalım. Umulur ki yaptıklarından tevbe eder hidayete ererler.
Öncelikle şunu hatırlatmadan geçemeyeceğiz: Bir kimse hakkında ortaya attığınız iddia ispat ister ve ispat edemezseniz iftira hükmünde olur ve kul hakkına girer.
Bu konuda Nisâ Suresinin 112. ayetinde ikaz vardır.
"Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur."
Ahzâb suresinin 58. ayetinde de iftiracılar uyarılmıştır:
"Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir."
Kul hakkı ile alakalı peygamberimizin de çok ciddi uyarıları vardır:
"Kim bir kul hakkı yemişse derhal o kardeşi ile helalleşsin Çünkü (kıyamet günü) dirhem de geçmez dinar da. Böyle olunca o (hak yiyen) kişinin sevapları alınır o adama yüklenir. Eğer sevapları yoksa o hakkını yediği adamın günahları buna yüklenir." (Buhari, Rikak, 48)
İkinci husus; fitne çıkartmanın adam öldürmekten daha şedit olduğu hakkında, ayet vardır.
Kur'ân-ı Kerim'de, Bakara suresi 191. ayette mealen buyruldu ki:
"... Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür..."
Müslümanları kardeş etme yolunda çaba sarf etmenin önemi hakkında, Allah'ın ipine topluca sarılmak hakkında, Ehl-i Beyt'in temizliği ve sevilmesi hakkında ayetler olduğu halde; utanmadan, sıkılmadan, ortaya konan hayırlı bir hizmete çamur atmaya kalkışıyorsunuz.
Yoksa siz de Ümmetin ayrılığından, kavgasından yana olan, sözde ve özde ayrı kimselerden misiniz?
Allah'tan korkun! Hayatını birik ve beraberliğe adamış, Haktan başka söz söylemeyen, bütün hayatını insanlığın refahına, milletimizin milli ve dini bütünlüğünü sağlamaya vakfeden; ilim, irfan, edep sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tan çekin elinizi…
Son olarak Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) bu konudaki bir uyarısını hatırlatalım:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden kişi, ya hayır söylesin ya da sussun!" (Buhari, Edeb 31, 85, Rikâk 23; Müslim, İman 74, Lukata 14)
Allah sizi ve sizin gibi düşünenleri ıslah etsin. Ne diyelim, birlik ve beraberliğini istediğimiz toplumun sizlerde bir ferdi olduğunuz için; sizin de ıslahınız için dua etmekten başka çaremiz yok…
Görmezlikten gelenlerin yanında, bir de yine sözde dindar bazı kimselerin Prof. Dr. Haydar Baş hakkında maksatlı ve asla doğru olmayan, batıl bir iddiayı gündeme taşımış olduklarına şahit olduk.
Düzenlenen sempozyumda Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Şiilik propagandası yaptığı hakkında batıl ve yalan bir iddiada bulunmuşlar. Hem de bunu dindarlık anlayışıyla yapmışlar, ölçüleri neyse!
Sevsinler sizin Kur'an anlayışınızı, din anlayışınızı… Sözde dindar geçinen bu ve benzeri çevrelere dinimiz İslam'ın bu konudaki hükümlerinden hatırlatma yapalım. Umulur ki yaptıklarından tevbe eder hidayete ererler.
Öncelikle şunu hatırlatmadan geçemeyeceğiz: Bir kimse hakkında ortaya attığınız iddia ispat ister ve ispat edemezseniz iftira hükmünde olur ve kul hakkına girer.
Bu konuda Nisâ Suresinin 112. ayetinde ikaz vardır.
"Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur."
Ahzâb suresinin 58. ayetinde de iftiracılar uyarılmıştır:
"Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir."
Kul hakkı ile alakalı peygamberimizin de çok ciddi uyarıları vardır:
"Kim bir kul hakkı yemişse derhal o kardeşi ile helalleşsin Çünkü (kıyamet günü) dirhem de geçmez dinar da. Böyle olunca o (hak yiyen) kişinin sevapları alınır o adama yüklenir. Eğer sevapları yoksa o hakkını yediği adamın günahları buna yüklenir." (Buhari, Rikak, 48)
İkinci husus; fitne çıkartmanın adam öldürmekten daha şedit olduğu hakkında, ayet vardır.
Kur'ân-ı Kerim'de, Bakara suresi 191. ayette mealen buyruldu ki:
"... Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür..."
Müslümanları kardeş etme yolunda çaba sarf etmenin önemi hakkında, Allah'ın ipine topluca sarılmak hakkında, Ehl-i Beyt'in temizliği ve sevilmesi hakkında ayetler olduğu halde; utanmadan, sıkılmadan, ortaya konan hayırlı bir hizmete çamur atmaya kalkışıyorsunuz.
Yoksa siz de Ümmetin ayrılığından, kavgasından yana olan, sözde ve özde ayrı kimselerden misiniz?
Allah'tan korkun! Hayatını birik ve beraberliğe adamış, Haktan başka söz söylemeyen, bütün hayatını insanlığın refahına, milletimizin milli ve dini bütünlüğünü sağlamaya vakfeden; ilim, irfan, edep sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tan çekin elinizi…
Son olarak Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) bu konudaki bir uyarısını hatırlatalım:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden kişi, ya hayır söylesin ya da sussun!" (Buhari, Edeb 31, 85, Rikâk 23; Müslim, İman 74, Lukata 14)
Allah sizi ve sizin gibi düşünenleri ıslah etsin. Ne diyelim, birlik ve beraberliğini istediğimiz toplumun sizlerde bir ferdi olduğunuz için; sizin de ıslahınız için dua etmekten başka çaremiz yok…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Arefe günü ve teşrik tekbirleri hakkında bilgiler / 05.06.2025
- Atatürk güzel ahlak sahibi bir liderdir / 04.06.2025
- Bu ayda kılınması faziletli olan Zilhicce Namazı / 03.06.2025
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Atatürk güzel ahlak sahibi bir liderdir / 04.06.2025
- Bu ayda kılınması faziletli olan Zilhicce Namazı / 03.06.2025
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025