Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarını dinledik önceki gün:
"Kalıcı ve kesin anlaşma olmadan Kıbrıs'tan tek asker çekmeyiz."
Muharrem Bayraktar, dünkü yazısında haklı olarak sordu:
"Kalıcı ve kesin anlaşma nedir? Sınarları, içeriği, maddeleri nasıl olmalıdır? Böyle bir anlaşma metnimiz, planımız var mıdır?"
AKP hükümetine göre Kıbrıs'ta kesin ve kalıcı çözüm Annan Planı'dır.
Acaba
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "kalıcı ve kesin çözümü" nasıl bir plan ihtiva etmektedir?
* * *
Büyükanıt Paşa
"Tek asker çekmeyiz!" çıkışıyla önemli bir mesaj vermişti.
"Kalıcı ve kesin anlaşma olmazsa tek asker çekmeyiz."
Ancak dün bizi şaşırtan bir başka açıklama geldi TSK'dan.
Açıklamayı Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ yaptı:
"Yaşar Büyükanıt'ın görüşü hükümetle ortak görüşümüzdür."
Şaşırdım kaldım.
İşin içinden çıkamadım
Niye mi?
* * *
Başbuğ Paşa diyor ki:
"Kıbrıs konusunda kalıcı ve kesin anlaşma olmadan tek asker çekmeyiz sözü hükümetin de görüşüdür."
Oysa bizim bildiğimiz AKP hükümeti Annan Planı'nı savunuyor.
Annan Planı AB'nin ve Amerika'nın ortak planı.
Ada'nın Rumlaştırılması
Türk kimliğinin silinmesi esasına dayanıyor.
Şu sıralar ikinci defa gündeme getirilmesi beklenen Annan Planı, özetle "Kıbrıs'ı imha planı" demek.
AKP hükümetinin Kıbrıs için "kalıcı ve kesin çözümü" Annan Planı.
Başbuğ Paşa diyor ki,
"Kıbrıs konusundaki beyanatımız hükümetle ortak görüşümüz."
Haydaa!
Türk ordusu Annan Planı'nı mı savunuyor yani?
Hükümet açık ve net olarak
Kıbrıs konusunda Annan Planı'nı savunduğuna göre
Başbuğ Paşa'nın "hükümetle ortak görüşteyiz" açıklaması başka ne anlam taşıyor?
Yani
Büyükanıt Paşa
"Kalıcı ve kesin" çözüm olarak
Annan Planı'nı mı görüyor?
Başbuğ Paşa bunu mu ima ediyor?
Yok bunu ima etmiyorsa
"Bizim açıklamalarımız hükümetin de ortak görüşü" ne demek?
Ben bu işi anlamadım.
Anlayan, anlatsın da anlayalım...
* * *
Yazarımızın önceki günkü "AKP'nin hayali" adlı makalesinde,Türkiye'nin dış ticaret açığı, sehven, "2.5 milyar dolar" olarak yazılmıştır. Doğrusu, "35 milyar dolar"dır. Yazarımızdan ve okurlarımızdan özür dileriz.
"Kalıcı ve kesin anlaşma olmadan Kıbrıs'tan tek asker çekmeyiz."
Muharrem Bayraktar, dünkü yazısında haklı olarak sordu:
"Kalıcı ve kesin anlaşma nedir? Sınarları, içeriği, maddeleri nasıl olmalıdır? Böyle bir anlaşma metnimiz, planımız var mıdır?"
AKP hükümetine göre Kıbrıs'ta kesin ve kalıcı çözüm Annan Planı'dır.
Acaba
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "kalıcı ve kesin çözümü" nasıl bir plan ihtiva etmektedir?
* * *
Büyükanıt Paşa
"Tek asker çekmeyiz!" çıkışıyla önemli bir mesaj vermişti.
"Kalıcı ve kesin anlaşma olmazsa tek asker çekmeyiz."
Ancak dün bizi şaşırtan bir başka açıklama geldi TSK'dan.
Açıklamayı Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ yaptı:
"Yaşar Büyükanıt'ın görüşü hükümetle ortak görüşümüzdür."
Şaşırdım kaldım.
İşin içinden çıkamadım
Niye mi?
* * *
Başbuğ Paşa diyor ki:
"Kıbrıs konusunda kalıcı ve kesin anlaşma olmadan tek asker çekmeyiz sözü hükümetin de görüşüdür."
Oysa bizim bildiğimiz AKP hükümeti Annan Planı'nı savunuyor.
Annan Planı AB'nin ve Amerika'nın ortak planı.
Ada'nın Rumlaştırılması
Türk kimliğinin silinmesi esasına dayanıyor.
Şu sıralar ikinci defa gündeme getirilmesi beklenen Annan Planı, özetle "Kıbrıs'ı imha planı" demek.
AKP hükümetinin Kıbrıs için "kalıcı ve kesin çözümü" Annan Planı.
Başbuğ Paşa diyor ki,
"Kıbrıs konusundaki beyanatımız hükümetle ortak görüşümüz."
Haydaa!
Türk ordusu Annan Planı'nı mı savunuyor yani?
Hükümet açık ve net olarak
Kıbrıs konusunda Annan Planı'nı savunduğuna göre
Başbuğ Paşa'nın "hükümetle ortak görüşteyiz" açıklaması başka ne anlam taşıyor?
Yani
Büyükanıt Paşa
"Kalıcı ve kesin" çözüm olarak
Annan Planı'nı mı görüyor?
Başbuğ Paşa bunu mu ima ediyor?
Yok bunu ima etmiyorsa
"Bizim açıklamalarımız hükümetin de ortak görüşü" ne demek?
Ben bu işi anlamadım.
Anlayan, anlatsın da anlayalım...
* * *
Yazarımızın önceki günkü "AKP'nin hayali" adlı makalesinde,Türkiye'nin dış ticaret açığı, sehven, "2.5 milyar dolar" olarak yazılmıştır. Doğrusu, "35 milyar dolar"dır. Yazarımızdan ve okurlarımızdan özür dileriz.
Mehmet Ertuğrul / diğer yazıları
- Türkiye hukuk devleti değil AK-HUK devletidir / 24.12.2013
- Senin savcın senin avcın oldu! / 23.12.2013
- CHPli Vekil ayıp etti / 18.12.2013
- Surat'sız bir adamı tanıyalım / 04.12.2013
- Kurtar bizi Putin! / 28.11.2013
- Akit gazetesine şok suçlama / 27.11.2013
- Cemaatin telaşı ne? / 23.11.2013
- Erbakan'ın günahı / 21.11.2013
- Öcalan ne zaman vekil olur? / 19.11.2013
- Hocaefendi Partisi / 16.11.2013
- Senin savcın senin avcın oldu! / 23.12.2013
- CHPli Vekil ayıp etti / 18.12.2013
- Surat'sız bir adamı tanıyalım / 04.12.2013
- Kurtar bizi Putin! / 28.11.2013
- Akit gazetesine şok suçlama / 27.11.2013
- Cemaatin telaşı ne? / 23.11.2013
- Erbakan'ın günahı / 21.11.2013
- Öcalan ne zaman vekil olur? / 19.11.2013
- Hocaefendi Partisi / 16.11.2013